"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Müslümanlar uyanık olmalı

Hüseyin Topuz
04 Eylül 2024, Çarşamba
Bu zamanda Müslümanlar çok uyanık olmalılar.

Eskiden dine açıktan saldıranlar ve dini savunanlar belliydiler. Günümüz-de ise kurtların koyun postuna büründüğü gibi, o eski inkârcılar, dindar görünüp Ehl-i Sünneti parçalamak için çaba sarf etmektelerdir. 

Cenab-ı Allah’ın yardımıyla Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nur Külliyatı’yla materyalist felsefeyi öldürünce iman ve imanlılar galip geldiler.

İmanı yıkmanın mümkün olmadığını anlayanlar, Bediüzzaman’ı kötüleme kampanyası başlat-tılar. Bu kampanya sonucu, Nur Cemaati daha da güçlendi ve genişledi. Yani kötüleyeyim derken reklam ettiler.

Baktılar gördüler ki, kötülemekle amaçlarına ulaşamıyorlar. Dindar görünüp dini yıkmaya tekrar başladılar. Güya kendileri hakikî İslâm’ı savunuyor gibi göründüler. Âlimleri, Peygamberi (asm), mezhepleri devre dışı bıraktılar. 

Böylece Müslümanları parçalayıp saçma fikirlerle birbirlerine düşürürken onlar yol aldılar. İslâm’ın, “Birlik olun, parçalanmayın”1 emrini gizlediler. Mezhep âlimleri yerine de kendilerini koyup amaçlarına ulaştılar. Müslümanlar da bölük pörçük olup güçlerini kaybettiler.

Şimdi akıllara şu soru gelebilir: Ehl-i Sünnet ve Cemaat ne demektir?

Ehl-i Sünnet ve Cemaat itikadının doğru tarifi şöyledir: Sünnet, Rasulullah Efendimizin (asm) bildirdiği yoldur. Cemaat de Ashab-ı Kiramın yoludur. Sünnet ve cemaat ehli yani Ehl-i Sünnet ve Cemaat, Rasulullah’ın ve Ashab-ı Kiramın gittikleri doğru yol demektir. 

Bir hadis-i şerif meali şöyledir: “Kurtuluş  fırkası, benim ve Ashabımın gittiği yolda bulunanlardır.”2

Dikkat edilirse Rasulullah Efendimiz “Benim ve Ashabımın yolundan giden kurtulur”3 buyuruyor.

İmam Rabbanî Hazretleri Mektubat kitabında buyuruyor ki: “Peygamber Efendimiz (asm), kendinden bahsettikten sonra, Ashab-ı Kiramı da söylemesine lüzum olmadığı hâlde, bunları da söylemesi, benim yolum, Ashabımın gittiği yoldur. Kurtuluş yolu, yalnız Ashabımın gittiği yoldur, demektir.”

Ashab-ı Kiramın yolunda giden, Ehl-i Sünnet ve Cemaat fırkasıdır. Cehennemden kurtulan fırka da yalnız bunlardır. 

Dipnotlar:

1- Âl-i İmran Suresi: 103; 2-Tirmizî; 3-Sünen-i İbni Mace

Okunma Sayısı: 990
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    4.9.2024 16:27:43

    ..."Hem bu kâinatı hadd ü hesaba gelmez tecelliyat-ı cemal ve kemalâtına mazhar eden o Zât-ı Cemil-i Zülkemal, elbette bilbedahe sevdiği ve izharını istediği cemal ve kemal ve esma ve san'atının en câmi' ve en mükemmel mikyas ve medarı olan bir zâta, her halde en ekmel bir vaziyet-i ubudiyeti verecek ve onun vaziyetini sairlerine numune-i imtisal edip herkesi onun ittibaına sevkedecek, tâ ki o güzel vaziyeti başkalarında da görünsün. Elhasıl: MUHABBETULLAH, Sünnet-i Seniyenin ittibaını istilzam edip intac ediyor. Ne mutlu o kimseye ki, Sünnet-i Seniyeye ittibaından hissesi ziyade ola. Veyl o kimseye ki, Sünnet-i Seniyeyi takdir etmeyip, bid'alara giriyor."... Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı, Lemalar - 52

  • S.topuz

    4.9.2024 16:26:34

    ..."Şu âyet-i kerime der ki: "Eğer ALLAH'a muhabbetiniz varsa, HABİBULLAH'a ittiba edilecek. İttiba edilmezse, netice veriyor ki: ALLAH'a muhabbetiniz yoktur." MUHABBETULLAH varsa, netice verir ki: HABİBULLAH'ın Sünnet-i Seniyesine ittibaı intac eder. Evet Cenab-ı Hakk'a iman eden, elbette ona itaat edecek. Ve itaat yolları içinde en makbulü ve en müstakimi ve en kısası, bilâ-şübhe HABİBULLAH'ın gösterdiği ve takib ettiği yoldur. Evet bu kâinatı bu derece in'amat ile dolduran Zât-ı Kerim-i Zülcemal, zîşuurlardan o nimetlere karşı şükür istemesi, zarurî ve bedihîdir. Hem bu kâinatı bu kadar mu'cizat-ı san'atla tezyin eden o Zât-ı Hakîm-i Zülcelal, elbette bilbedahe zîşuurlar içinde en mümtaz birisini kendine muhatab ve tercüman ve ibadına mübelliğ ve imam yapacaktır."... Lemalar - 52

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı