"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Halamın sofraları

Havva KÜÇÜK KONUR
21 Eylül 2024, Cumartesi
Beni desen desen işleyen, ilmek ilmek ören, hayatıma tesir ederek şefkatiyle saran insanlardan biri de halamdır. Beni kendi çocuklarından ayırmayan, gönlünün cömertliğini her daim yansıtan, başucundan Kur’ân’ı, Risaleleri, Cevşeni eksik olmayan canım halam...

Gurbette yaşamanın bir iç gıcırtısı var. Memleketine ziyaret için gidersin. Ama daha otobüsten iner inmez burnuna dolan memleket kokusuyla içinde oluşan o gıcıklanma işte.. Kekremsilik.. Boğazındaki yumru.. Gözlerinin aniden yaşarmasını sağlayan o sıcaklık.. Anlarsın ki sadece akrabalarını değil, toprağının kokusunu, hasretini, havasını, duvardaki halısını, yerdeki ibriğini, bahçedeki kuyusunu, yaşayamadığın zamanlarını da özlemişsin. Ondan sonra bir telaş başlar. Az vakitte ne kadar çok memleket yaşasam kâr dersin.

Çocukken halamlarla daha içli dışlıydık. Ama gurbete çıkınca 3-5 yılda bir görüşebiliyoruz artık. Çocukken haftada bir kez de olsa Risale derslerinde buluşur, görüşürdük. Kızlarıyla yaşıt olmamdan sebep, biz kendi aramızda oyunlara dalardık. Ya da Can Kardeş’ten birşeyler okurduk. Ders çıkışı bazen halam evine çağırırdı, yemeği bizde yiyelim diye. Onlara gider, güle oynaya bir akşam geçirirdik. 

Halamın sofralarını özel yapan birşey vardı. Ne zaman gitsek, ne zaman yolumuz düşse, bize öyle bir sofra kurardı ki.. Sanırsın kırk gün önceden hazırlamaya başlamış. Çok ahım şahım şeyler değil haa.. Evde ne varsa onları koyar, turşusu, reçeli, sosu, bir sürü bişeyleri.. Ama sofra bana o kadar zengin ve lezzetli gelirdi ki.. Halamın gönlünün cömertliğini, kalbinin güzelliğini de bulabilirdim o sofrada. Sanki onların müşahhas hali gibiydi, belki de ondan.. Eli lezzetli derler bazı kadınlar için. Öylesi belki. Ama yediğinin, içtiğinin ötesinde, o ortamın muhabbeti, uhuvveti, samimiyeti hepsinden öteydi. Sofrada kısa sürede öyle çok şey olurdu ki.. Lezzet ve bereket bir arada, halacığımın güler yüzü hepsinden öteydi. 

Şimdi gerek sosyal medyada, gerekse evlerde çok şık sunum takımlarını, birbirinden süslü masa örtülerini, çıkan en son model çatal tabak bıçaklarını, bunlarla kurulan sofraları görünce, hep zihnim halamın sofralarına gidiyor. Halamın o gerçek lezzeti sunduğu, kalbinin sıcaklığıyla hazırladığı, bizi hem manen hem de madden doyurduğu ama sunum telaşından uzak sofralarına...

Bu vesileyle canım halacığıma şifalar, sofralarımıza da bereket ve hakiki lezzet diliyorum. 

Çünkü bunlar, ne son model marka sofra takımlarında, ne de üç beş gün önceden hazırlanan menülerde... 

(Bizim Aile dergisi, Eylül 2024 sayısından alınmıştır.)

Okunma Sayısı: 2590
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Yılmaz Soyten

    21.9.2024 16:37:40

    Sevgi var ya sevgi... Sevgi bayrağını yüksekte tutmaya çalışmalıyız. Ama abartmadan.. samimiyetle. İçimizden geldiği kadar.

  • Müjdat Bayar

    21.9.2024 09:01:47

    Hala hâlâ hayattaysa nasipliyiz demektir. Yüce Allah şifa versin. Rahmetli halalarım aklıma geldi. Onların da gönülleri genişti. Sizin halanız Risaleleri de biliyormuş. Ne güzel!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı