Demokrasilerde ‘iyi yönetim’ ve ‘verimli harcama’ örnekleri etkin çalışan denetim kurumlarının ürettiği denetim ve inceleme raporlarıyla sağlanabilir.
Bağımsız dış denetim organları tarafından üretilen yansız denetim raporları, aynı zamanda yolsuzluğun da panzehridir.
SAYIŞTAY NE İŞ YAPAR?
Bir Osmanlı yadigârı olan Sayıştay, 1862 yılından beri görev yapar. 150 yıllık bir kurumdur.
Sayıştay, halkın vergileri ile oluşan bütçenin harcanmasını TBMM adına denetlemek ve bulgularını raporlayarak yine halkın temsilcileri olan Türkiye Büyük Millet Meclisine sunmakla görevli bir denetim kurumudur.
Sayıştay, bu görevi icra ederken bağımsız hareket eder ve Fransızların deyişiyle suijenarist (kendine has) bir yüksek denetim organıdır.
Sayıştay, demokrasinin vazgeçilmesidir.
SAYIŞTAY DENETİMİ NEDEN ÖNEMLİ?
Demokrasilerde Sayıştay’ın denetimi önemlidir. Bunun birkaç sebebi vardır. Öncelikle Sayıştay, yürütme dışı bir denetim organıdır ve hükümetin faaliyetlerini denetler. Dolayısıyla Sayıştay’a bürokrasinin müdahalesi en az düzeydedir.
Sayıştay denetimi, yasama organı adına, yani vatandaş adına yapılır. Bu yönüyle yetim hakkının takipçisidir. Bütçe hakkının gereğini yerine getirir.
Bununla beraber denetim mensupları yargı mensubu hüviyetinde olduğundan dış etkilerden uzak ve bağımsızdır.
SAYIŞTAY RAPORLARI NEDEN PARLAMENTOYA GELMİYOR?
6085 s. Yeni Sayıştay Kanununun 42'nci maddesindeki hüküm açık ve net.
İlgili madde şöyle diyor: “Sayıştay Başkanı, bu raporları Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar.”
Ancak 2012 yılına ait Sayıştay raporları, Sayıştay Başkanı tarafından hâlâ kamuoyuna sunulmuş değil.
Basın mensupları da, vergi veren mükellefler de, yasama organı üyeleri de bu raporları, dolayısıyla hükümetin karnesini merak ediyor. Bu raporlar, yasama organına ve kamuoyuna sunulmadan ülkemizdeki demokrasinin erdemlerinden nasıl bahsedeceğiz? Bu raporların gereğini yapmadan torunlarımıza daha iyi bir ülke nasıl bırakacağız?