ERDOĞAN DA, BAHÇELİ DE AYNI ŞEYİ SÖYLEDİ:YEREL SEÇİMLERE KENDİ ADAYLARIMIZLA GİRECEĞİZ.
Çatladı-çatladı ihbarları
Bahçeli: “İttifak, diğer tarafın üstten bakması, parmak sallamasıyla yaşamaz. Pozisyon hatırlatması, çatladı-çatlıyor ihbarlarıyla, şartların kollanmasıyla varlığını idame ettiremez. İşin tadı kaçtığından zoraki görüşmelerle bir yere varmanın imkânı yok. Yerel seçimlere kendi adaylarımızla katılacağız.”
Meydanlara ayrı çıkacağız
Erdoğan: “MHP yerel seçimlerde kendi adaylarıyla devam decek, biz de aynı şekilde kendi adaylarımızla yerel seçimlerde meydanlarda olacağız. Ama Cumhur İttifakının devamından yanayız.”
***
Yollar ayrıldı
Yerel seçimlerde AKP ile ittifak yapmayacaklarını duyuran MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul’da aday çıkaracaklarını açıklarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Saygı duyarız, herkes kendi yoluna” dedi.
Erdoğan: Adil davranmak zorundayız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP lideri Bahçeli’nin yerel seçimlerde AKP ile ittifak yapma niyetlerinin kalmadığını açıklamasına cevap verirken çeşitli konularda farklı düşünmelerinin normal olduğunu dile getirdi. Erdoğan, Bahçeli ile bir görüşmesinin şu anda gündemde olmadığını ancak görüşmenin olmaması için bir sebebin bulunmadığını söyledi. AKP Grup Toplantısı’nda konuşan Erdoğan’ın af, ittifak ve Öğrenci Andı tartışmalarıyla ilgili açıklamaları şöyle; “Temel ilke neydi? Temel ilke, bir devlet kendisine karşı işlenen suçları af yetkisine sahip olabilir. Ama halkına, milletine karşı işlenen suçları af yetkisine devlet sahip değildir. Bir defa şunu çok iyi anlamamız gerekiyor. Biz, bu mülkü ayakta tutmak için adil davranmak zorundayız. Biz devlet olarak uyuşturucu baronlarıyla da, torbacılarla da, onu içenlerle de mücadele ettik ve etmeye devam ediyoruz.
Bahçeli: Kronikleşmiş süreci uzatmanın anlamı yok
Bahçeli, hiçbir ittifakın bir tarafın reddedilmesi, geri adıma zorlanması ve yok sayılmasıyla ayakta kalamayacağını belirterek, “Bu kronikleşmiş süreci uzatmanın anlamı ve alemi yoktur. 31 Mart yerel seçimlerine kendi adaylarımızla, kendi amblemimizle gireceğiz” diye konuştu. Af tekliflerlerinin arkasında olduklarını söyleyen Bahçeli, “TBMM’ye sunduğumuz kanun teklifi bir af değildir. Toplam 7 maddeden oluşmaktadır. Kanun teklifimiz 3. maddesindeki hangi suçların olduğu bellidir. Milletimize neyi söylediysek onu yerine getirme peşindeyiz. Vazgeçmek yok, geri dönüş yok” dedi. Daha sonra, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında kullandığı “Herhangi bir ittifak beklentimiz, arayışımız, niyetimiz artık kalmamıştır. 31 Mart yerel seçimlerine kendi adaylarımızla, kendi amblemimizle gireceğiz” ifadesine açıklık getirdi. Bahçeli, “Cumhur İttifakı duruyor, yerel seçimde ittifak yok” dedi. Bahçeli, Mart 2019’da düzenlenecek yerel seçimlerde İstanbul’da aday çıkaracaklarını duyurdu.
Türkçe ezan zulmünün mimarı
Andımız konusunda Türkiye’yi hak etmediği bir tartışmaya sürükleyen bu karar bazı hastalıkların hâlâ yaşadığını gösteriyor. Bize göre milletimizin en büyük ve en etkili andı İstiklâl Marşı’mızdır. İstiklâl Marşı’mız dışında bir ant tanımıyoruz, tanımayacağız. Andın ilk halini, Türk Ocakları’nı kapatmasıyla, üniversiteleri perişan etmesiyle bilinen tıp doktoru Reşit Galip yazmıştır. İnsanları kafataslarına göre sınıflandıran çalışmaları destekleyen bu kişi aynı zamanda Türkçe ezan zulmünün de mimarıdır.
MHP’nin kırmızı çizgisi Türklüktür
Bahçeli grup konuşmasında şunları söyledi; “Papaz kararına ses çıkaramayanlar, ‘Andımız’ın okunacağını duyunca ayağa kalkmıştır. Bunların millî kimlikten ne anladıkları şaibelidir. Neymiş, Danıştay sınırlarını aşmış, kendisini yürütmenin yerine koymuş. Bunların hepsi zırvadır, temelsizdir. Andımız etnik bir ifade değildir. Türk’üm demek ayıp mıdır, doğruyum demek yanlış mıdır? Bize kırmızı çizgi hatırlatması yapan gafiller utanmasınlar ki, MHP’nin kırmızı çizgisi Türklüktür.”
‘Bozdağ’ı feda edemem’
Yol arkadaşımı (Bekir Bozdağ) feda edemem. Bakanımıza yönelik bu tehdidi ve hakareti gerçekten bir genel başkana yakıştıramadım. Bu üzücüydü. Ben ayrımcı değilim diyeceksin, yıllarca bakanlık yapmış arkadaşımıza bir taraftan hakaret, bir taraftan tehdit savuracaksın. Benim arkadaşımın yakından uzaktan ırkçılıkla alâkası yok. Kökeni Kürt olabilir, bu millete hizmet etme aşkını yaşamış bir arkadaşımızdır. Neden hedef saptırıyorsunuz? Bu bakanımızın şehrine ve ülkesine büyük hizmetler yaptığına şahidiz. Hiçbir arkadaşımızın tehdit edilmesine göz yumamayız.
‘BEN TÜRKÜM TÜRKÇÜ DEĞİLİM’
Ben Türküm, ama Türkçü değilim. Sizin Türkçülük yapma hakkınız varsa o zaman benim Kürt vatandaşımın da Kürtçülük yapma hakkı doğar. Bırakalım Türk Türklüğüyle, Kürt Kürtlüğüyle, Laz Lazlığıyla, Roman Romanlığıyla, Çerkez Çerkezliğiyle, Abaza Abazalığıyla övünsün, ama asla bunu kalkıp da ırkçılık yapma boyutuna taşımayalım. Bunu yaptığınız anda ayrımcılık yapmış olursunuz. Bizim ortaya koyduğumuz bu fotoğrafta, tek tipçi rejim özentisi bir metnin çocuklarımıza her sabah okutulmasının yeri var mıdır?