"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İsmail Subaşı Kardeşimizin ardından... Bir ömürlük hizmet, bir nefeslik veda

16 Nisan 2025, Çarşamba 06:29
İsmail kardeşimiz, Risale-i Nur hizmetinden, Yeni Asya çizgisinden son nefesine kadar istikametten ayrılmadan devam etti. Oruçluyken emanetini teslim etti. Merhum kardeşimizin sadık, sebatkâr, fedakâr ve cefakâr bir Nur talebesi olduğuna bizler şahidiz.

İsmail Subaşı kardeşimiz, 22 Mart Cumartesi günü saat 11.30’da ani bir kalp krizi neticesinde vefat etti. Ertesi gün öğle namazından sonra Tekirdağ, Çorlu, Malkara, Kırklareli, Lüleburgaz’dan ve ilçe merkezi ile civar köylerden gelen kalabalık bir cemaatle cenaze namazını kıldık. Allah rahmet eylesin, taksiratını affetsin, mekânı Cennet olsun.

Ne güzel bir ölüm bu kardeşim! Sahur yemeğini yemiş, Kur’ân’ını okumuş, namazını kılmış. Mübarek Ramazan ayında ve oruçluyken, âniden bu geçici, fânî âlemden gerçek, ebedî âleme gitmek... O, Rabbimize, Peygamberimize (asm), Üstadına kavuştu; sevdiklerine kavuştu.

Vefatından bir gün evvel Cuma akşamı Risale-i Nur dersinde birlikteydik. Demek ki o, son görüşmemizmiş. Ramazan ayında cüz paylaşıp okuyorduk; Kadir Gecesi’nde duasını yapmak üzere. Ama takdir-i İlâhî işte, o geceye kavuşamadı, Rabbine kavuştu. Okumuş olduğu Kur’ân cüzlerini kendine de okumuş oldu.

RAMAZAN AYINDA RABBİNE KAVUŞTU, HATİM DUALARINA DAHİL OLDU

İsmail kardeşimiz ne kadar kısmetliymiş ki başka vefat eden yakınlarımız için cüz paylaşıp bir hatim indirirken, ona mübarek Ramazan ayının bereketi hürmetine bir değil, tam 10 adet hatim gönderdik. Hatim indirip onun ruhu için bağışlayan ve cüz okuyan bütün kardeşlerimizden Allah razı olsun, âmin.

Her zaman aramızda konuşuyorduk; Barla ziyaretine, Üstadın kaldığı mekânları görmeye gidelim diye. Ama bir türlü nasip olmamıştı. Rabbimiz, onu doğrudan kestirme yoldan Üstadına kavuşturdu.

İsmail Subaşı kardeşimizle bir kardeş gibi, hatta ondan da öte; hemen hemen her gün görüşüyorduk. Birbirimizi görmeden edemezdik.

Bir ara Osmanlıca kursuna gitmiş, Osmanlıca okumayı öğrenmiştik. Rahmetli, telefona indirdiği uygulamadan bizim dükkâna geldikçe birlikte okuyor, Osmanlıca Risale-i Nur dersi yapıyorduk.

DÜNYA İMTİHANINI BAŞARIYLA VERDİ, ÜCRET ALMAYA GİTTİ

Onunla 50 yıllık bir hukukumuz var. Risale-i Nur hizmetlerini uzun yıllar birlikte omuzlamıştık. Artık o, bu dünyadaki hizmetini tamamladı, ücret almaya gitti.

Risale-i Nur’ları 1975’te aynı günlerde tanımıştık. Risale-i Nur’u ve Yeni Asya’yı bize Temel Muslu ve Erdoğan Orhan Ağabeyler tanıtmışlardı. Allah onlardan ebediyen razı olsun. Daha sonra ders halkasına Muzaffer Boruzan, Kâmil Çangırı, Behçet Seval, Ali Işılak, Tuncay Veis, Muhittin Gözaçık, Recep Gül, Ahmet Gül, Şerafettin, Tamer ve diğer kardeşlerimiz katıldı. Kimisi ayrıldı, kimisi iş veya tahsil için buradan gittiler. Biz buradan ayrılmadan derslere ve Nur hizmetine devam ettik.

RİSALE-İ NUR HİZMETİ GENÇLERLE DEVAM EDECEK 

Bundan sonra da genç evlâtlarımız hizmetleri sürdürecek inşallah. 

Şarköy ilçemizde derslerimizi yarım asırdan beri hiç aksatmadan devam ettirdik. Hatta herkesin ders ve sohbetlere ara verdiği en kritik dönemlerde bile biz, hiç ara vermedik. Elhamdülillah.

İsmail kardeşimiz, Yeni Asya çizgisinden ve istikametten son nefesine kadar  ayrılmadan devam etti. Merhum kardeşimizin sadık, sebatkâr, fedakâr ve cefakâr bir Nur talebesi olduğuna bizler şahidiz.

Kendisinin sosyal sahada da pek çok hizmeti oldu.

1977 yılında Adalet Partisi Şarköy Gençlik Teşkilatı Başkanlığı, 1983’te Doğru Yol Partisi İlçe Sekreterliği ve 2007 yılından beri de Demokrat Parti Şarköy İlçe Başkanlığı görevini yürütmekteydi.

Ayrıca Şarköy Kızılay Derneği, Esnaf Odası Denetleme Kurulu Üyeliği, Tüketici Hakları Hakem Heyeti, muhtar azalığı gibi hizmetlerde de bulunmuştu.

ETRAFINA DAİMA ÜMİT VE MORAL VERİRDİ

Mesleği, bisiklet satış ve tamirciliğiydi. İsmail kardeşimiz çok iyiliksever biriydi. Herkesin yardımına koşar, ne gibi bir derdi varsa halletmeye çalışırdı. Hayırseverdi, cömertti, merhametliydi. Uzun yıllardan beri kedileri besliyordu. Tamir dükkânının önünde kedilerini her zaman görüyorduk.

Esnaf olması ve sosyal yönünün kuvvetli olması dolayısıyla geniş bir çevresi, her kesimden dostu vardı. Ayrıca medenî cesaret sahibiydi. Herhangi bir haksızlık veya hukuksuzluk olduğunda en tepedeki yetkililere bile telefonla veya faksla tepkisini bildirirdi.

Etrafına daima ümit ve moral verirdi. Hasta olduğu zamanlarda bile aksatmadan derslere  gelirdi. Hâlinden hiç şikâyet etmezdi. Ramazan ayından birkaç hafta önce şekeri çok yükselmiş, tedavi olmuştu. Şekeri normale dönünce Ramazan orucunu tutmaya başlamıştı. Hatta vefat ettiği gün sahurunu yapmış, oruçluyken ruhunu teslim etmişti.

Hepimizden fazla kitap okurdu. Bilhassa tarihî yönü çok kuvvetliydi. Hem bizler hem başkaları çok istifade ediyorduk. Bilhassa Selânik mübadilleriyle ilgili araştırmaları ve bilgisi vardı. Hatta mahallî “Şarköy’ün Sesi” gazetesinde bu hususta yazılar yazıyordu. Rumeli ve Balkanlar Derneği’nde de konferanslar vermişti.

Bu arada, yazarlık yaptığı ve gazete sahibi Yakup Önal Bey’le arası çok iyiydi. Sık sık görüşüyorlardı. Allah kendisinden razı olsun. Çıkarmış olduğu Şarköy’ün Sesi gazetesinde onun vefat haberini hem birinci sayfada, hem de ikinci sayfada tam sayfa yorumla yayınladı. Bize ve arkadaşlara vermek üzere fazla gazete getirdi.

İsmail kardeşim, sen artık bu dünyadaki hizmetini bitirdin ve ücret almaya gittin. Hem sen, “şahs-ı manevîye” dahil olduğun için günah cihetinde ölmüş olsan bile sevap cihetinde yaşıyorsun.

BİRİMİZ DÜNYADA, BİRİMİZ AHİRETTE DE OLSAK YİNE BERABERİZ

“Sizlere müjde! Mevt, idam değil; hiçlik değil; fenâ değil; inkıraz değil; sönmek değil; firak-ı ebedî değil; adem değil; tesadüf değil; fâilsiz bir in’idam değil. Belki bir Fâil-i Hakîm-i Rahîm tarafından bir terhistir, bir tebdil-i mekândır. Saadet-i ebediyeye, vatan-ı aslîye bir sevkiyattır. Yüzde doksan dokuz ahbabın mecmaı olan âlem-i berzaha bir visal kapısıdır.” (Mektubat, 20. Mektup)

Hem birimiz şarkta, birimiz garpta, birimiz dünyada, birimiz âhirette olsak da yine beraberiz. İsmail kardeşim, bekle… İnşaallah biz de yakında geleceğiz. Orada tekrar buluşup yine beraber olacağız. Allah sana rahmet eylesin. Kabrin pürnûr, mekânın Cennet, makamın âlî olsun. Âmin.

Allah seni Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri ile Peygamber Efendimize (asm) komşu eylesin. Âmin.

Allah bizlere de hüsn-ü hatime nasip eylesin.

Haber: Mustafa Balıkçı

Okunma Sayısı: 356
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Niyazi Budak

    16.4.2025 11:20:54

    Dualarınıza ben de içtenlikle Amin diyorum Abicim. Rabbim cümlemizi Rızasına nail eylesin.

  • Toygar

    16.4.2025 08:15:21

    Rabbim rahmetlere garkeylesin. Amin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı