Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, yargı mensuplarının yaptığı işten memnun olabileceğini ancak milletin memnuniyetinin daha önemli olduğunu belirtti. İdari yargının ayrı bir özelliği bulunduğunu devletle, idareyle, vatandaş arasında bir uzlaşma, uyum köprüsü oluşturduğunu ve bundan da taviz verilemeyeceğini aktaran Güngör, “Güvenilir hukuk içerisinde bir idare vatandaşa huzur verecektir. Devlete bağlılığı konusunda garanti olacaktır. Hizmetlerin karşılıklı aksamadan yürütülmesi çok önemli, bu nedenle idari yargıyı çok mühimsiyorum. İdari yargıç milletin nabzını çok iyi tutmalıdır, evrensel hukuk değerlerinden asla taviz vermemelidir. Hak ihlallerine varacak, hak ihlâllerini görmezlikten gelecek kararları asla vermemelidir. Bizler yargıç olarak adalet dağıtmaya çalışıyoruz ama adalet dağıtan hakimlerin de günün birinde İlâhî adalete hesap verecek durumda olacağını da unutmayalım. Doğruya doğru, yanlışa yanlış demekten asla geri durmayalım. Bizim için bedeli ne olursa olsun, dürüstçe adalet dağıtmaya gayret edelim” diye konuştu. 

Adaletin terazisi, gün gelir bizi de tartar

Yargılama sürecinde hataların olabileceğini, bilmeden yanlışlık da yapılabileceğini ancak bunu telâfi edecek sistem ve kanun yolları bulunduğuna işaret eden Güngör, şu değerlendirmelerde bulundu: “Sistem bunu telafi eder. Kanun yolları vardır, bir yerdeki yanlış bir üst mahkemede bir şekilde çözülür. Ama niyet önemlidir. Asla adaleti yanıltacak, taraflı yargılama içerisinde bulunmayalım. Geçmişte bunun örneğini yaşadık ve bedeli çok ağır ödendi. Şunu hiç unutmayalım, adaletin terazisi gün gelir bizi de tartar, ki öyle de oldu. Onu gördük bedeli de çok ağır ödendi, milletçe ödedik. Hep söylüyoruz ya eğer hakim bir hata yaparsa bedelini sadece kendisi ödemez, toplum da öder bunun bedelini. Bu hatalardan mümkün olduğunca kaçınalım ve adalete hizmet konusunda birbirimizle daima yarışalım.

Cesaretli olun

Zerrin Güngör,  konuşmasının son  bölümünde hukuka katkı sağlamanın önemine değindi. Yargı mensuplarının cesaretli olunmasını isteyen Güngör, “Bizim çekineceğimiz tek nokta kişisel hırsların, ihtirasların ve menfaatlerin esiri olmaktır. Ondan uzak durunuz lütfen. Sizler bunun idrakinde olan arkadaşlarımızsınız. Bu mesleğin özelliği bunu gerektirir. Asla kişisel beklenti, hırs ve ihtiras bu meslekle bağdaşmaz. Doğruluk, dürüstlük ve şeffaflık ve hukuku üstün sayan çalışma anlayışı bizim idealimiz ve rehberimiz olmalıdır, bundan asla taviz vermeyelim” ifadesini kullandı.