7 Aralık 2021’de sosyal medya üzerinden 17-25 Aralık Yolsuzluk Operasyonu’yla ilgili yorum yapan Yasin Özdemir’e ‘suçu ve suçluyu övme’ gerekçesiyle verilen ceza AİHM’den döndü.
AİHM 7 Aralık 2021’de sosyal medya üzerinden 17-25 Aralık Yolsuzluk Operasyonu’yla ilgili yorum yapan Yasin Özdemir’e ‘suçu ve suçluyu övme’ gerekçesiyle verilen cezayı haksız buldu. Gülen Hareketi’ne bağlı özel bir okulda öğretmenlik yapan Yasin Özdemir, Nisan 2015’te Facebook hesabından yaptığı paylaşımda Gülen Hareketi’ne yönelik eleştirilere cevap vermesi gerekçe gösterilerek 15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra suçu ve suçluyu övdüğü iddiasıyla 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmıştı..
Yasin Özdemir’in başvurusu neticesinde AİHM, 7 Aralık 2021 tarihinde açıkladığı kararla, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade ve düşünce özgürlüğüyle ilgili 10. maddesinin Türkiye tarafından ihlal edildiğine hükmetti. Sonuçlanan bu kararın içeriğinde; Özdemir’in paylaşımları gerçekleştirdiği tarih olan Nisan 2015’te örgütün varlığına dair karar bulunmadığı ve söz konusu paylaşımlarda bu yönde şiddet bulgusuna rastlanmadığı gerekçesiyle başvurucunun hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiği belirtildi.
Karar, benzer ihlallerin çıkacağının habercisi
Uluslararası Ceza Hukuku Uzmanı Gökhan Güneş AİHM kararını özetleyerek konuyla ilgili şu yorumları yaptı: “ 15 Temmuz öncesi şiddet içermeyen ve temel hak ve hürriyetlerin kullanımı niteliğinde olan; banka, sendika, dernek, sohbet, Bylock, ankesörden aranma, okul vb. faaliyetler cezalandırmaya gerekçe yapılamaz. TCK’nın 314. maddesi de, 215. maddesi gibi öngörülemezdir. Karar, 15 Temmuz öncesi yasal ve rutin faaliyetleri nedeniyle cezalandırılan herkesle ilgili benzer ihlallerin çıkacağının habercisidir. AİHM, kriter olarak kabul edilen hususlar ile MGK bildirisi ve 17/25 gibi uydurma milat tarihlerini de bu kararıyla çöpe atmıştır.” İnsan Hakları Hukukçusu Kerem Altıparmak ise konuyla ilgili şu yorumları yaptı: “Yasin Özdemir kararı sonrasında AİHM’in FETÖ mahkumiyetlerine karşı yapılan 7. madde şikayetini inceleyeceği davalarda ihlal bulacağını öngörebiliriz. Durum buysa Yasin Özdemir 40. paragrafındaki saptamadan on binlerce dava etkilenecek demektir.” Avukat Gizay Dulkadir, AİHM’in ihlal kararından sonra, Türkiye’nin benzeri davalar karşısında takındığı tutumu eleştirdi: “Bankaya para yatırmak, çocuğunu bir özel okulda okutmak gibi eylemlerin silahlı terör örgütü üyeliğine delil olabileceğine nasıl kendilerini inandırdılar anlamak mümkün değil.”