RAMAZAN AYI, İSLÂM DÜNYASINDA BİRLİK, HUZUR VE İBADET AYI OLARAK KABUL EDİLİRKEN, DOĞU TÜRKİSTAN’DA MÜSLÜMANLAR İÇİN ZULÜM VE BASKILARLA DOLU BİR DÖNEME DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA.
BASKILAR ARTARAK DEVAM EDİYOR
Çin yönetimi tarafından yıllardır uygulanan kısıtlamalar yüzünden bölgede yaşayan Müslümanlar, dinî vecibelerini yerine getiremez hale geldi. Oruç, teravih namazı ve diğer ibadetler tamamen yasaklanırken, bölge halkı dinî kimlikleri sebebiyle ağır eziyet ve baskılara maruz kalıyor.

MEMURLARA ORUÇ YASAĞI
PARTİ üyeleri, kamu görevlileri, öğrenciler ve öğretmenlerin oruç tutmaları kesin olarak yasaklandı. Bununla birlikte, Müslümanlara ait restoran ve dükkânların gün boyu açık kalması zorunlu hale getirildi.
Oruç saatlerinde dükkânlarını kapatan ya da alkol ve sigara satmayı reddeden işletmeler ağır cezalarla karşı karşıya kalıyor.

SAKAL VE TESETTÜR DE YASAK
MÜSLÜMAN erkeklerin sakal uzatmaları ve kadınların tesettüre girmesi de yasaklanmış durumda. Bunun yanı sıra, halkın oruç tutup tutmadığını kontrol etmek maksadıyla ev baskınları düzenleniyor ve köylerde yaşayan insanlar polis gözetiminde su ve ilâç içmeye zorlanıyor.
***
Doğu Türkistan’da Çin işkencesi
Ramazan ayı, İslâm dünyasında birlik, huzur ve ibadet ayı olarak kabul edilirken, Doğu Türkistan’da Müslümanlar için zulüm ve baskılarla dolu bir döneme dönüşmüş durumda.

Doğu Türkistan’da Müslümanlar için Ramazan, ibadet ve manevî huzurdan çok, yasaklar ve baskılarla anılan bir dönem haline geldi. Çin yönetimi tarafından yıllardır uygulanan kısıtlamalar yüzünden bölgede yaşayan Müslümanlar, dinî vecibelerini yerine getiremez hale geldi. Oruç, teravih namazı ve diğer ibadetler tamamen yasaklanırken, bölge halkı dinî kimlikleri sebebiyle çeşitli baskılara maruz kalıyor. Çin hükümeti tarafından yayımlanan resmî bildirilerle, parti üyeleri, kamu görevlileri, öğrenciler ve öğretmenlerin Ramazan boyunca oruç tutmaları kesin olarak yasaklandı. Bununla birlikte, Müslümanlara ait restoran ve dükkanların gün boyu açık kalması zorunlu hale getirildi. Oruç saatlerinde dükkanlarını kapatan ya da alkol ve sigara satmayı reddeden işletmeler ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalıyor.

Çalışma şartları ağırlaştırılıyor
Daily Ummah’ın haberine göre, baskılar yalnızca bununla da sınırlı değil. Bölgedeki Müslüman erkeklerin sakal uzatmaları ve kadınların tesettüre girmesi de yasaklanmış durumda. Bunun yanı sıra, halkın oruç tutup tutmadığını kontrol etmek amacıyla ev baskınları düzenleniyor ve köylerde yaşayan insanlar polis gözetiminde su ve ilaç içmeye zorlanıyor. Ayrıca, yurt dışında yaşayan akrabalarla iletişim kurmak dahi suç sayılarak yasaklanmış durumda.

Ramazan ayında Müslümanların oruç tutmasını engellemek amacıyla çalışma saatleri arttırılıyor ve köle işçiliği yaygınlaştırılıyor. Özellikle fabrika ve tarlalarda çalışan Uygurlar, ağır iş yükü altında oruç tutmalarına imkân tanınmayacak şekilde zorlanıyor. Bu uygulamalar, bölge halkının dinî inançlarını yaşamalarına dair son kalan alanları da ellerinden almayı amaçlıyor.

Haber Merkezi