Amerika’daki Filistin Müzesi’nin kurucusu ve yönetici müdürü Ben Faysal Salah, birçoğu Gazze’den gelen eserlerle Filistin ruhunu ayakta tuttuğunu söylüyor.
Amerika’daki Filistin Müzesi’nin kurucusu ve yönetici müdürü Ben Faysal Salah, “Filistin benim için başlangıç noktası. Geldiğim yer. Mirasım, kültürel başlangıç noktam. İnsanları, toprakları. Ve bu büyük bir adaletsizlik. Uzun yıllar boyunca Amerika’da ve genel olarak Batı’da ana akım medyanın Filistinlileri canavarlaştırır bir tarzda göz boyayışını izledik. Halkı Filistinliler hakkında eğitmek istiyoruz. Bunu sanat yoluyla yapmak istiyoruz” diyor.
Filistin’i 50’lerde ve 60’larda hatırladığını söyleyen Ben Faysal, Filistin’den ayrılışını şöyle anlatıyor:
“1967 savaşından iki sene sonra, 1969’da oradan ayrıldım. Toprak ve ev kaybından dolayı büyük bir acı vardı. 1948’de, İsrail 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Yahudi devleti kurmak için Filistinlileri anavatanlarından sürmeye başladı. Yıllar süren gerilim, 1967’de İsrail ve Arap ülkeleri olan Mısır, Suriye ve Ürdün arasındaki savaşla sonuçlandı. Yalnızca altı gün sürdü, ancak İsrail’in ilâve olarak Batı Şeria ve Gazze Şeridi de dahil olmak üzere Filistin topraklarını işgaliyle sonuçlandı. Yüzbinlerce Filistinli evlerinden edildi.”
49 YILDIR AMERİKA’DAYIM
1969’da Amerika’ya gelip lise son sınıfını bitirmek için bir burs kazandığını belirten Faysal, “Kırk dokuz yıldır Amerika’da bulunuyorum. Bir yönüyle Amerikanım ve buradaki herhangi bir Amerikalı gibiyim. Çalışıyorum, vergilerimi ödüyorum, buradaki insanlarla sosyalleşiyorum. Aynı zamanda Filistinlilerle aynı şekilde ilişki kurabiliyorum. Filistinliler için bir şeyler yapma düşüncesi benim için ön planda oldu. Uzun zamandır hiçbir şey yapmadığım için, gerçekten bir şeyler yapmak istedim. Filistin’deki ve dünyanın her yerindeki Filistinli sanatçılarla bağlantı kurmak için yoğun bir çaba göstermeye başladım” diye konuştu.
YÜZDE YÜZ FİLİSTİNLİ BİR MÜZE
En büyük engellerden biri nin sanatı sergiletmek olduğuna dikkat çeken Faysal, müzenin kuruluşu ile alâkalı şunları anlattı: “Buradaki sanatın büyük bir kısmı sanatçılardan ödünç alındı. Pek çoğu Gazze’den geldi. Bir kısmı da Ürdün’den ve Amerika’dan. Filistinlilerin olduğu her yerden. Ve her yerde Filistinliler var. Ancak önemli bir sayıda eser Batı Şeria ve Gazze’den. Oralardan gelmesi zor, hâlâ İsrail kontrol noktalarından ve sınırdan geçirmek zorundasın. Ve bazen bir kargonun gelmesi iki ay sürüyor. Olağanüstü şartlar altında çalışan, bütün olumsuzluklara, engellere rağmen başyapıtlar üretebileceklerini göstermeye çalışan sanatçılarımız var. Bu yüzde yüz Filistinli bir müze. Tamamen Filistin, Filistinliler ve Filistinli fikirlerle alâkalı. Yüzde yüz Filistinliler tarafından kuruldu. Şimdilik, müze için tek gelir kaynağı benim. Filistinliler için burası bir tür tapınak. Buraya geliyorlar ve bize ‘Burası bizimle konuşan ve bize ait olan tek yer’ diyorlar.”
FİLİSTİN’İN İNSANÎ YÖNÜNÜ KONUŞTURMAK
“Fİlİstİnlİler ve Amerikalılar müzeyi ziyaret ettiklerinde, gördüklerine karşı gerçekten saygıyla karışık bir korku duyuyorlar. Duvardaki çizimler 2008/2009 İsrail saldırısından sonra Gazze’deki çocuklardan. Çocuklara yapılan tedavinin bir parçası olarak, gördüklerini çizmeleri istendi. Ve bunlar Amerika’ya ulaşabilen bazı çizimlerden bir takım örnekler. Burada taşlarla dolu bir cephane kutusunu gösteren bir teçhizat var. Ve gerçekten çatışmanın asimetrisini vurguluyor. Burada yaptığımız başarılıydı, ancak fizikî konumu küçük bir erişime sahip. Bunu alıp Amerika’daki on iki büyük şehirde dallandırmak ve bunu birkaç yıl içinde yapmak istiyoruz. Amacımız, aslında, konuyu siyasî çatışmadan, savaştan, terörizmden konuşmaktan çok Filistinlilerin insanî yönünü konuşturmak. Sanatçılarımız var, şairlerimiz var, yazarlarımız var, heykeltıraşlarımız var ve mükemmelliğe yeteneğimiz var. Bu kalbinde, gerçekten unutamazsın. Her Filistinli bunu kalbinde taşıyor. Filistin’in ne olduğunu biliyorlar. Ve bunun yaranın ne kadarı olduğunu biliyorlar. Ve bunun için bir şeyler yapmaya yürekleri sızlıyor.”
FİLİSTİNLİLER NE DEDİ?
Küçük bir çocuk: “Benim temsil edildiğim yerler bulmak zor ve bence Filistin Müzesi’ne gelmek kim olduğumu ve kim olacağım hakkında gururlandırıyor.” Genç bir kız: “Beni şu anda orada olmamama rağmen hâlâ Filistin’e bağlıymışım gibi hissettiriyor.” Bir hanım: “Bu müzeye gelerek ve normalde görmediğim geçmişim ve tarihimle bağ kurarak muhteşem bir deneyim yaşadım.”
Haber: Feyzanur Elif Mutlu