Bayrampaşa’da Şehir Parkına yakın bir noktada bulunan, etrafında geniş bir otoyol ağı olan ve ağaçlar arasında zor fark edilen Ali Paşa kemeri “imdat” diyor.
Bayrampaşa’da Şehir Parkına yakın bir noktada bulunuyor. Etrafında geniş bir otoyol ağı var ve ağaçlar arasında zor fark ediliyor. Twitter’daki ‘Haliç Postası’nın (@HalicPostasi) haberine göre, varlığından dahi pek az kişinin haberdar olduğu bu yapı Eylül 2008’de keşfedilmiş.
“Çürümeye terk edilmiş yapının hemen dibinde bulunan viyadüğün altında evsizler yaşıyor ve etrafda onlarca köpek var. Yapının tarihi hakkında birşeyler öğrenmek zor, ama 18.yy’da yapıldığı tahmin ediliyor” denilen haberde, kemerle ilgili şu bilgiler paylaşılmış:
“Canlı yayında görüntülerini vermeye çalıştığım Ali Paşa Kemeri’nin birkaç fotoğrafını da burada paylaşmak isterim. Belki ‘yetkili’ birileri görür de müdahale eder! Zira perişan vaziyette ve tam şu sırada kepçe darbelerine maruz kalıyor. Ali Paşa Kemeri’nin 1980’lerin başındaki görünümü böyle. Şimdi bu bölge otoyolların altında kalmış durumda ve böyle görkemli görüntüsünü çoktan kaybetmiş bu güzel kemer. Otoyolların ve viyadüklerin altında artık.
Ali Paşa Kemeri hakkındaki detaylı bilgiyi, bu konunun uzmanı olan Kazım Çeçen veriyor. Yapı, daha eski ve üç gözlü olan küçük bir kemerin yıkımından sonra onun yerine inşa edilmiş. Kemerin bu ikinci inşa tarihi 1790. Bu inşa tarihini, ‘Maşallah’ yazısıyla birlikte belirten bir madalyon işte tam şu iki kemerin ortasında bulunuyormuş. İzi halen duruyor. 1979’da bu madalyon kaybolmuş.
Kazım Çeçen’in verdiği bilgiye göre, 1584 tarihli su haritalarında Ali Paşa Suyu’nun kaynak yeri burası olarak gösteriliyor. Kemerin adı du buradan geliyor. Fakat sözü edilen Ali Paşa’nın hangi Ali Paşa olduğu konusunda bilgi bulunmadığını yazıyor Kazım Çeçen.
Ya devlet kurumları!
Hadi, tekinsiz kişiler veya taşları çalıp şömine imalatçılarına satan hırsızları anladık da peki devlet kurumlarına ne demeli! Bakın ben burada çekim yaparken, o sırada yer altına elektrik hatları döşeniyordu ve bu çalışma tam da kemerin dibinde yapılıyordu. Hatta, kemerin dibinde kalsa iyi yine! Kemerin gözlerinden birinin içinden geçiriliyor dev kalbolar. Bu gözlerin içine kepçe dalıyor, toprağı çıkarıyor, kablolar gözün altına yerleştiriliyor, sonra kepçe yine oraya dalıp toprakla örtüyor. Yapıya vurulan darbeyi düşünün artık.
İşte tam kemerin gözlerinden birinin içinden, toprak altına gömülerek geçirilen dev bir elektrik kablosu. Bu kabloların buradan geçirilmesi zaten akla ziyan! Fakat çalışma da çok riskli. Taşlar zarar görüyor, kemerin temelleri darbe alıyor. Bunu denetleyen yok mudur?
Şu görüntülere bakar mısınız.. Kökeni 16. yy’a kadar giden ve belki daha da öncesinde bir Roma dönemi kemerinin üzerine inşa edilmiş olan böyle bir yapı ile şu kepçeler yan yana gelir mi? Bunun izahını kim nasıl yapacak?
İstanbul’un çok değerli su yapılarından biri olan Ali Paşa Kemeri bu halde.. Bu muhteşem su kemerinin ve onun altından geçen güzelim derenin acilen kurtarılması gerekirken, darbe üstüne darbe vuruluyor.. Çığlığını duyan var mı şu ikilinin?
Bir zamanlar üzerinden, önce Beylik sonra da Süleymaniye Su Yolları’nın geçtiği Ali Paşa Kemeri’nin bugün ise üzerinden şu viyadük geçiyor.. #İstanbul halkına asırlarca tertemiz kaynak suları taşıyan ve adı ‘Şirin Kemer’ olarak da geçen şu güzel esere bu hainlik yapılmamalıydı!
HABER: SEYHAN ŞENTÜRK - İSTANBUL