Derdi ve sıkıntısı olanlarla karşılaşıldığında ekseriyetle ‘Sağlık olsun’ denilir, ama gerçekte “Mevlâm iman selâmeti versin” demek belki de en isabetli duâdır.
Çünkü iman selâmetine kavuşmak demek, ‘kazanmak ve kaybetmek dâvâsı’nda kazanmış olmayı gösterir. Dünyadaki en önemli mesele de zaten hayat imtihanını kazanmak değil mi?
Sağlıklı, sıhhatli ve huzurlu bir hayat yaşayabilmek için değişik tavsiye ve tekliflerde bulunan uzmanlar vardır. Aslında bu tavsiyelerin çoğunun, en temelde peygamberlerin ve âlim zatların tavsiyesine uygun olduğu görülür. Meselâ, “her gün kavga edin, hiç komşunuz olmasın, sigara ve benzeri kötü alışkanlıklar kazanın” diyen bir hekim, bir âlim, bir büyük tavsiyesine rastlanır mı? Aksine bütün tavsiyeler “Dostunuzu çoğaltın, kötü alışkanlıklardan uzak durun” şeklindedir.
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu da ‘Huzurlu ve keyifli bir hayat için’ 80 farklı teklifini sıralamış.
Bu tavsiyelerin bir kısmını paylaşmakta fayda var. İşte Prof. Dr. Müftüoğlu’nun ‘iyi hayat’ tavsiyelerinden seçmeler:
* Havası ve suyu temiz bir yerde yaşa. Doğal, tam, geleneksel ve yerel besinleri tercih et. Az ve öz ye, yükte hafif, pahada ağır şeyler tüket. Yaşın ilerledikçe lokmalarını azalt ve küçült, adımlarını çoğalt ve büyüt. Yavaş ye, hızlı yürü. Zeytinyağı ve tereyağını öncele. Yoğurt, yumurta ve balıktan asla vazgeçme. Kahveyi değil, çayı tercih et. Bakliyat, sebze ve meyveyi ihmal etme. Yeşillikleri ve baharatı ciddiye al.
* Şekerden, undan, tuzdan, kızarmış yağdan uzak dur. Kilonu dikkatle izle. Kahvaltıyı atlama. Akşam az ve erken ye. Sofradan biraz aç kalk. Ev yemeklerini tercih et ve sofranı kalabalık tut.
Elliye kadar et (hayvansal), elliden sonra ot (bitkisel) ağırlıklı beslen. Duygusal açlığını besinlerle giderme. Uykundan taviz verme. Erken yat, erken kalk. Stresten uzak dur. Her gün mutlaka yürü. Elliye kadar beslenmeye, elliden sonra aktiviteye ağırlık ver.
* Her gün 15-20 dakika güneşlen. Evinden, köyünden, kentinden ve de ülkenden kopma. Aileni sağlam ve büyük tut. Evlen ve mümkünse çocuk sahibi ol. Oku, yaz, gez, dolaş, izle, öğrenmeyi bırakma. İşini ve eşini çok sev. Arkadaşsız, dostsuz, komşusuz kalma. Gamlı, kederli olma, neşeli ol ki genç kalasın. Geleneklerinden kopma, anneannenin mutfağından şaşma, geleneksel besinlere öncelik ver. İşe stres yükleme, eve iş ve stres götürme. Oturma ve “Ayakta kal, hayatta kal” mottosunu asla unutma.
* Duâsız uyuma. Tartışma, tartışsan da uzatma. Kendine yetmeye çalış. Az dert bol arkadaş edin. İncinme, incitme. Az konuş, çok dinle. Sıkıntılarını paylaş, paylaşabileceğin insanlarla dost, arkadaş ol. Unutmayı bil, anı yaşa. İhtiraslı olma, eleştiride kıskanç, övgüde cömert ol. Övmeyi de övgüyü kabullenmeyi de bil. Hoşsohbet biri ol. Sağlık kontrollerini ihmal etme. Gereksiz ilâç kullanma. Fırsat bulursan öğleden sonra kısa bir uyku çek.
* Yaşın altmışı geçince “Durma, Düşme, Üşütme” üçlüsünü unutma. Evrendeki her şeye ve herkese saygılı ol. Her şeye değer ver. Kimyasal temizlik ürünlerini dikkatli kullan. Zayıflatıcı iğnelerden ve haplardan uzak dur. Böcek ve sinek ilâçlarından kaç. Kabullenmeyi öğren. Duygularına yapışıp kalma. Omega-6 kaynaklarını (bitkisel yağlar /zeytinyağı hariç) azalt. (Hürriyet, 24 Haziran 2018)
Duâlarımız hem sağlık, hem sıhhat hem de ‘iman selâmeti’ için olsun.