Başta Rize olmak üzere Karadeniz ekonomisinin temeli direği olan çay üretiminde eskiye dayanan sıkıntılar var ve bu sıkıntılar bugün de sona ermiş değil.
2024 yılı çay sezonu Mayıs başında başlamakla birlikte, sahile yakın köylerde halen çay hasadı başlamamış durumda. Belki de başka hiçbir ürün, bir şehir için bu kadar önemli olmamıştır. Mesela, Rizeli olup da çay ile ilgisi olmayan pek az kişi vardır. Köylerin tamamına yakını çay üretir ve satar. Elbette geçmiş yıllara nispetle çay üretimine bağımlılık azalmış durumda. Yani eski yıllarda milletin ekseriyeti çay parası ile geçinirdi. Şimdi ise çoğu yerde çay ‘ek gelir’ halini almış durumda. Köyler büyük oranda boşalıp şehirlere taşındığı için insanlar başka geçim yolları aramış ve bulmuş. Bununla birlikte çay üretimi, satışı ve tespit edilen fiyatı yüzbinlerce insanı ilgilendiriyor.
Çay üretiminde de özel sektör olmakla birlikte fiyatta belirleyici olan devlettir. ÇAYKUR bu konuda piyasa düzenleyici ve en etkili olan kurumdu. Özel sektör üretimi ÇAYKUR üretimi ile kıyaslanacak durumda değildir. Dolayısı ile yaş çay için devletin ÇAYKUR aracılığıyla tespit ettiği fiyat umumi olarak geçerli fiyat olarak piyasaya hakim oluyor.
2024 yılı için devletin ilan ettiği fiyat (2 TL destekleme ile) 19 TL oldu. Bu fiyat genel anlamıyla itirazla karşılandı. Zaten enflasyonun altında tespit edilen bir fiyatın beğenilme imkanı yoktur. Bugün için resmi enflasyon yüzde 70 civarında kabul edilse de, gerçek enflasyonun çok daha yüksek olduğunu idareciler de, siyasetçiler de biliyor. İşte yeni dönemde yaş çay için tespit edilen fiyat ‘gerçek enflasyon rakamına’ göre olmadığı için itirazlar daha da artmış oldu.
Bununla birlikte itiraz edilen mesele sadece yaş çay fiyatı meselesi değildir. Devletin tespit ettiği pek çok fiyata bu bakımda itiraz ediliyor. Yani, enflasyonun yüzde 100 olduğu bir yerde, ürünlere yüzde 70 artış olunca kim memnun olur ki? Aradaki fark, üretici bakımında ‘zarar’ sayılır.
Yaş çay üretiminde bir süredir uygulanan ‘organik çay üretimi’nde de maalesef istenen hedeflere ulaşılabilmiş değil. Senoz Vadisi (Çayeli) ve başka bir iki vadide de ‘organik çay üretimi’ yapılıyor. Fakat üretilen organik çaylar ne hikmetse piyasasını bulabilmiş değil. Organik yaş çayın fiyatı, normal yaş çaya göre daha pahalı olduğu için ‘organik kuru çay’ da haliyle pahalı oluyor. Dolayısı ile iç piyasada bu çayların satılması kolay olmuyor. Vatandaşın ‘organik kuru çay’ı tercih etmesi için görünüşte bir sebep yok. Büyük çoğunluk aradaki farkı bile bilemiyor. Öyle ya, mesela 100 TL ‘kuru çay’ yerine niçin 150 TL’lik ‘organik çay’ı tercih etsin? Bu bir tanıtım ve reklam meselesi aynı zamanda...
Velhasıl çay meselesi sadece çay içilerek konuşulacak bir mesele değil. Kalıcı çözüm için tarafların bir araya geleceği ‘masa çalışmaları’ yapılmasında fayda var.
Bismillah diyerek çay içmeye devam...