05/04/2023 tarihli yazımızda, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un içeriğinden ve genelde müspet yönlerinden bahsetmiştik.
Her kanun gibi 6284’ün de müspet ve menfî yönleri bulunmaktadır. 6284 sayılı kanun ülkemizde uygulamaya konmadan önce gerekli alt yapı tesis edilmiş miydi, toplumun aile yapısı, kültür seviyesi, eğitim seviyesi buna uygun mu burası tartışılır. Biz ülkemiz özelinde 6284’ün menfî yönlerini ve uygulamada yaşanan aksaklıkları ele alalım:
*Uzaklaştırma tedbirinin kolluğun takdirine bırakılması,
*Uygulamada delilsiz iddialarda da talebe göre uzaklaştırma tedbirinin uygulanması ve yasanın buna meydan vermesi,
*Kararı onaylayacak hâkime, delil araştırma ve değerlendirme yetkisi verilmeyip itiraz üzerine bu yetkinin kullanılabileceğinin belirtilmesi,
*Uzaklaştırma tedbiri isteyenin, bu hakkı kötüye kullanması halinde müeyyide bulunmaması,
*Şikâyet ile ilgili takipsizlik verilmesine rağmen tedbirlerin devam ettirilmesi,
*Evde istenmeyen bir babanın, haklı olsa dahi, anne veya çocuklar tarafından yasa kullanılarak evden uzaklaştırılmasına imkân verilmesi,
*Uzaklaştırılan aile bireyine, çocuk ya da kadın değilse, barınma imkânının sağlanmaması.
6284’ün uygulamada aksayan ve olumsuz sonuçlar doğuran tarafları bunlar. Bu aksaklıklar giderilirse faydalı neticeler verebilir, eğer giderilmezse maalesef, kaş yapalım derken göz çıkarılabilir.
Yazımızı bir okuyucumuzun yorumu ile bitirelim: “Kadın ve aile, doğru İslam’ın yaşanmasıyla korunur, istismara açık kanunlarla değil. Erkek kadının, kadın erkeğin hakkını korur ve gözetirse ebedi beraberlikler netice verir” Vesselam…