İsrail, Batı Şeria'nın Nablus kentinde Calud köyü sakini 11 aileye, idare ve güvenliği kendilerinde olan C bölgesinde inşa edildiği gerekçesiyle evlerini yıkacağı uyarısında bulundu.
Calud köyünde 40 yıl önce inşa ettiği evinin önünde oturan 70 yaşındaki Filistinli Kemal İbad Ferhan, İsrail'in aldığı karar nedeniyle hayatının acı tatlı demlerini geçirdiği evinin bir gün gelip de tüm hatıralarıyla yıkılacağını hiç aklına getirmediğini söyledi.
Ruhsatsız inşa edildiği ve C bölgesinde bulunduğu gerekçesiyle evi hakkında yıkılma kararı alındığını ifade eden Ferhan, komşu evlerden 9'unun da yıkılması yönünde karar çıktığını, bu evlerde 70 kişiden oluşan 11 ailenin yaşadığını kaydetti.
Ferhan sözlerini şöyle sürdürdü:
"İsrail askerleri, on evin yıkılacağını bildiren ihtarnameleri teslim ederek itiraz için 20 gün süre verdi. Evlerimiz, geçmişimiz ve geleceğimiz pahasına Yahudi yerleşim birimlerini genişletmek istiyorlar. Onlar yerleşim birimlerini 15 yıl önce inşa etmeye başladılar. Ben 43 yıldan beri bu evde oturuyorum. Evimi işgalden (1967), Oslo anlaşmasından ve bu taksimattan önce yaptım ben. Arabamıza saldırdılar, çocuklarımıza taş, evlerimize molotofkokteyli attılar. Sabrettik, direndik. Son beş yıl bu işkencelerle geçti. Şimdi de evimizi yıkmak istiyorlar. Evlerimizden çıkmayacağız. Yıkmak isterlerse başımızın üzerine yıkabilirler ancak. Biz bu toprakların evlatlarıyız. Onlar dışarıdan geldi".
Calud Köy Meclisi Başkanı Abdullah Tevfik el-Hac Muhammed ise 20 bin dönümlük köy arazisinin 16 bin dönümü üzerinde İsrail askerleri için bir karargah ve Yahudi yerleşim birimlerinin bulunduğunu kaydetti.
İsrail askerleri ile Yahudi yerleşimcilerin köy sakinlerinin binlerce dönümlük arazilerine ulaşmasını engellediğini ve bu arazilerin 3 bin dönümünde zeytin ağaçlarının bulunduğunu ifade eden Muhammed, evler hakkında çıkan yıkma kararının, yerleşim birimlerine yakınlıktan kaynaklandığını ve aralarında 300 metre mesafe bulunduğunu belirtti.
"İşgal güçleri, köy arazisinin yüzde 85'ine el koymakla yetinmedi. Vatandaşları köyün B bölgesinde kalan çok dar bir alana sıkıştırmaya çalışıyor" diyen Muhammed, yerleşimciler ile askerlerin, köydeki Şeyh Bişr türbesinin İsrailli birine ait olduğunu savunmaya başladığına dikkati çekerek, türbeyi tamamen kontrollerine geçirip yerleşimcilerin mezarı haline getirmelerinden endişe duyduklarını dile getirdi.
Konuya açıklık getiren Batı Şeria'daki Yahudi Yerleşim Dosyası sorumlusu Gassan Dagles da "Yerleşimciler önce dini ya da tarihi özelliği olan bir yere el koyar. Sonra çevresindekileri kontrollerine geçirerek genişletme işlemine başlar" dedi.
Filistin yönetiminin İsrail mahkemelerinde evlerin yıkılma kararına itiraz için avukatlardan oluşan bir heyet kuracağını ve en azından yıkım kararlarının ertelenmesi için çaba sarf edeceğini belirten Dagles, "Halkın harekete geçmesi ve gösteriler düzenlemesi gerek" ifadesini kullandı.
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Yüzde 18'i kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, "güvenliği" İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin "idare ve güvenliği" İsrail'e bırakılmıştı.
AA