Kupasız geçen yılların faturası eski yönetime kesildi, yönetim değişti. Tam 9 kez hoca değiştiren Sarı-Lacivertliler bütün bu değişikliklere rağmen başarı elde edemedi. Şüphesiz ki Fenerbahçe gibi büyük bir kulüp için bu durum tam bir fiyasko. Yaşanan sportif başarısızlık maddi olarak da kulübü çıkmaza sokmuş durumda. 14 senedir Şampiyonlar Ligi’ne gidemeyen, 7 senedir lig veya kupa şampiyonluğu kazanamayan, bu nedenle büyük bir gelirden mahrum kalan Fenerbahçe’nin açıklanan borcu 5 Milyar TL’ye yakın. Bu borcun tamamen eritilmesi çok zor, ama en azından azaltmak için sportif başarının şart olduğunu söyleyebiliriz. Mesut Özil'in Fenerbahçeye gelmesi ile kulübün sportif başarı beklentisi daha da arttı.

MESUT’UN MİLLİ TAKIM SEÇİMİ

Mesut Özil futbola doğup büyüdüğü Almanya’da başladı ve alt yaş kategorilerinde Almanya için ter döktü. 2009 yılında ise Türkiye veya Almanya arasında bir seçim yapması gerekiyordu. Mesut doğduğu ve büyüdüğü topraklar için mücadele etmeyi seçti. Bu konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Ben ve ailem her zaman Türk kalacağız. Fakat doğduğum, yaşadığım ülke olan Almanya’nın formasıyla kendimi daha iyi hissediyorum.” ifadelerini kullandı. Bu karar büyük bir polemik konusu oldu ve günümüzde halen daha tartışılmaya devam ediyor. Birçok spor yorumcusu dahi bu seçimi yüzünden Mesut Özil’i suçluyor. Milli oyuncumuz Burak Yılmaz bile Mesut Özil’in Fenerbahçe’ye transferi ile alakalı kendisine sorulan soruya "Mesut Özil'e başarılar dilerim ama benimle birlikte A Milli Takım forması altında savaşmış, mücadele etmiş futbolcularla ilgili soru varsa onları yanıtlarsam daha doğru olur" ifadelerini kullanmıştı. Mesut kariyeri için bir karar vermek zorundaydı ve bu kararı verdi. Kararın doğruluğunu veya yanlışlığını biz belirleyemeyiz. Verdiği kararlardan kendisi sorumludur. Alman Milli Takımı’nı seçmesi onun vatan sevgisini ne azaltır ne de arttırır. Milli takım seçimi tamamen sportif bir karardır ve bu karara saygı duyulması gerekir. Eğer Mesut eleştirilecekse oynadığı futbol nedeniyle eleştirilmelidir; verdiği sportif kararlar için değil.

MESUT’UN DÜŞÜŞTE OLAN FORM GRAFİĞİ

Beni bu transferin maliyetinden daha çok endişelendiren tek şey Mesut’un neredeyse 1,5 yıldır düzenli olarak oynamaması. 2019/2020 sezonunda kötü bir performans gösteren oynadığı 23 maçta 1 gol 3 asistlik katkı veren Özil en son resmi maçına ise 7 Mart 2020 tarihinde çıktı. Emery döneminde hocasıyla hiç anlaşamayan Özil’in yıldızı Arteta ile de pek barışık değildi. Gösterdiği performans bahane edilerek Arsenal’in bu sezonki Avrupa Ligi ve Premier Lig kadrosuna dahil edilmedi. Sportif bir karar olmaktan ziyade, bu kararın Mesut’un Uygur Türklerine destek için attığı tweetler nedeniyle alındığı söyleniyor. Çin pazarındaki etkisini kaybetmek istemeyen Arsenal’in takımın en çok kazanan oyuncusu olan Mesut’u bu sebeple dışladığı iddia ediliyor. 

MESUT'DAN SOSYAL MESAJ

Mesut’un Alman Milli Takımı’nı bırakma süreci 2018 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’la fotoğraf çektirmesiyle başlamıştı. Almanya’nın Dünya Kupası’ndan elenmesinin ardından da kendisine ırkçı davranıldığını belirten Mesut, milli takımı bırakma kararı almıştı. Seçim öncesi yapılan bu hareket eleştirilebilir. Fakat gerek Alman milli takım yöneticileri tarafından, gerek Alman halkı tarafından Mesut’a aşırı tepki verildiğini de söylemek lazım. Oynadığı her turnuvada oldukça verimli olan bir oyuncuya bunu yapmak adil değil. Mesut’un Çin ile yaşadığı gerginlik ise 2019 senesine dayanıyor. Instagram hesabından yaptığı paylaşımda Çin’in Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine zulmettiğini ifade eden Mesut, buna sessiz kalınmaması gerektiğini savunmuştu. Bu paylaşımın ardından Çin Dışişleri Bakanlığı Mesut’u yalan haber yaymakla suçlamıştı. Çinli taraftarlar Arsenal’den oyuncuyu kadro dışı bırakması istenmişti.

Bütün bu tartışmaların odağındaki isim Fenerbahçe ile 3,5 senelik bir sözleşme imzaladı. Ligimizin marka değerini artıran bu başarılı transfer için emeği geçen herkese teşekkür etmek gerekiyor. Umarız Mesut oynadığı futbolla gündem olur.