"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Uzayın bu görüntüsü tefekküre medar oluyor

17 Aralık 2015, Perşembe 10:40
San'atla ve hikmetle yaratılan ve her sayfasında ve her satırında nice hikmetler derc edilen Kainat Kitabı'nı keşfetmeye, tanımaya insanlık olarak devam ediyoruz ve bu vesileyle, hakikatli ve nurlu bir Kur'an tefsiri olan Risale-i Nur eserlerinde de dikkat çekilen 'eserden san'atkara geçmek' prensibiyle kainatı ve içindeki mevcudatı, Kainat Kitabı'nın Sahibine götüren bir güzide eser şeklinde okuyoruz ve tefekkür ediyoruz.



Tefekkür dünyamıza büyük bir pencere açacak güzel bir görüntü Almanya'dan geldi.

Almanya'daki Bochum Üniversitesi'nden kozmoğrafyacılar (astronomlar), galaksimiz bünyesine konumlandırılan ancak bizim henüz keşfedemediğimiz yıldızlarının yerini belirlemek için 46 milyar piksellik bir fotoğraf elde etti. Fotoğraf, şimdiye kadarki en büyük astronomik görüntü oldu.

Bochum Üniversitesi'nden araştırmacılar 5 yıl süren -bir yaratılış harikası olan Samanyolu galaksisi gözlemleri- sonucunda çektikleri görüntüleri birleştirerek tarihin en büyük astronomik fotoğrafını elde etti.

Gezegen ve yıldızlar gibi gök cisimlerinin önünden geçmesi nedeniyle görülemeyen yıldızları keşfetme amacıyla yürütülen projenin sonuçları, Solar and Stellar Astrophysics (Güneş ve Yıldız Astrofiziği) dergisinde yayınlandı.

Dergideki makalede, astronomlarım Şili’nin Atacama Çölü’ndeki gözlem evinden Eylül 2010-Mayıs 2015 tarihleri arasında yaptığı yaklaşık 272 gözlem sonucunda 64 bin 151 bin adet keşif yapıldığı belirtildi. Yeni ışık eğrilerinin de yer aldığı keşifler kozmoğrafyacılar (astronomlar) tarafından katalog haline de getirildi.

"BİZE HALIKIMIZI TANITTIR, MUALLİMLERİMİZ ALLAH'TAN BAHSETMİYOR''

Büyük İslam Alimi Bediüzzaman Said Nursi'yi ziyarete gelen lise talebeleri son derece önemli bir konuda kendisinden yardım istemişlerdir.

Bir 'karanlık' dönem hakkında bizlere bilgi veren çarpıcı bir kaynak niteliğinde değerlendirilebilecek bu 'yardım talebi', 'eğitim' adı altında işlenen ve nice gençlerin dünyevi ve ebedi hayatını mahveden karanlık anlayışı gözler önüne sermektedir.



Din ve fen ilimlerinin birlikte okutulmasını isteyen ve Medresetüzzehra Projesi ile bu projesini gerçekleştirmek idealinde olan Bediüzzaman'ın yanına gelen ve kendisine "Bize Hâlıkımızı tanıttır; muallimlerimiz Allah’tan bahsetmiyorlar" diyen gençlere verdiği cevaplar çok önemlidir.  

Risale-i Nur'daki konuyla ilgili bazı bölümleri istifadenize sunuyoruz;

''Kastamonu’da lise talebelerinden bir kısmı yanıma geldiler. "Bize Hâlıkımızı tanıttır; muallimlerimiz Allah’tan bahsetmiyorlar" dediler. 

Ben dedim: Sizin okuduğunuz fenlerden her fen, kendi lisan-ı mahsusuyla mütemadiyen Allah’tan bahsedip Hâlıkı tanıttırıyorlar. Muallimleri değil, onları dinleyiniz. 

''...Hem nasıl ki bir harika şehirde milyonlar elektrik lâmbaları hareket ederek her yeri gezerler. Yanmak maddeleri tükenmiyor bir tarzdaki elektrik lâmbaları ve fabrikası, şeksiz, bedahetle elektriği idare eden ve seyyar lâmbaları yapan ve fabrikayı kuran ve iştial maddelerini getiren bir mucizekâr ustayı ve fevkalâde kudretli bir elektrikçiyi hayretler ve tebriklerle tanıttırır, yaşasınlar ile sevdirir. 

Aynen öyle de, bu âlem şehrinde, dünya sarayının damındaki yıldız lâmbaları, bir kısmı kozmoğrafyanın dediğine bakılsa küre-i arzdan bin defa büyük ve top güllesinden yetmiş defa sür’atli hareket ettikleri halde, intizamını bozmuyor, birbirine çarpmıyor, sönmüyor, yanmak maddeleri tükenmiyor. 

Okuduğunuz kozmoğrafyanın (Astronomi, Gök Bilimi) dediğine göre, küre-i arzdan bir milyon defadan ziyade büyük ve bir milyon seneden ziyade yaşayan ve bir misafirhane-i Rahmâniyede bir lâmba ve soba olan güneşimizin yanmasının devamı için, her gün küre-i arzın denizleri kadar gazyağı ve dağları kadar kömür veya bin arz kadar odun yığınları lâzımdır ki sönmesin.



Ve onu ve onun gibi ulvî yıldızları gazyağsız, odunsuz, kömürsüz yandıran ve söndürmeyen ve beraber ve çabuk gezdiren ve birbirine çarptırmayan bir nihayetsiz kudreti ve saltanatı, ışık parmaklarıyla gösteren bu kâinat şehr-i muhteşemindeki dünya sarayının elektrik lâmbaları ve idareleri ne derece o misâlden daha büyük, daha mükemmeldir; o derecede, sizin okuduğunuz veya okuyacağınız, fenn-i elektrik mikyasıyla, bu meşher-i âzam-ı kâinatın Sultanını, Münevvirini, Müdebbirini, Sâniini, o nuranî yıldızları şahit göstererek tanıttırır, tesbihatla, takdisatla sevdirir, perestiş ettirir.'' Sözler, 13. Söz, 2. Makam

Risale-i Nur'dan Sözler isimli eserden 13. Sözün 2. Makamı'nın tamamını okumak için tıklayınız;

http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/sozler/#232

BÜYÜK İSLAM ALİMİ BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ DİN VE FEN İLİMLERİNİN BİRLİKTE OKUTULMASINI İSTEMEKTEDİR

Bediüzzaman Said Nursi ilimle dinin uzlaşmazlığı yolundaki iddiaları reddederek hakikatli ve nurlu bir Kur'an tefsiri olan Risale-i Nur eserlerinde, eserden san'atkara geçmek prensibiyle kainatı ve içindeki mevcudatı, Kainat Kitabı'nın Sahibine götüren bir güzide eser şeklinde tarif edip izah ve ispat ederek ilme din namına sahip çıkmaktadır.

Bu noktada ifade etikleri ''Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir.  Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder." veciz sözleri bilim ve din ilişkisini doğru anlamak ve yorumlamak konusunda oldukça önemlidir. 

Bediüzzaman Hazretleri din ilimleri ile fen ilimlerinin beraber okutulmasını istemektedir.

Bu doğrultuda fen ilimleri ile aklın problemlerinin çözüleceğini, din ilimleri ile de kalp ve vicdanın iman nuru ile dolacağını ifade ederek, bu iki cenahın birleşimi ile hakikatin tecelli edip, insanın taklit ve taassuptan kurtulacağını beyan etmiştir. Bu fikir ve düşüncenin de ömür boyu takipçisi olmuş.



OKUMAK OKUMAK OKUMAK YİNE OKUMAK...

“Her kim olursan ol; bak, gör. Yalnız gözünü aç, hakikati müşahede et, saadet-i ebediyenin anahtarı olan imanını kurtar”. 

Risale-i Nur penceresiyle bir tefekkür yolculuğu: 'Big Bang Teorisi' ve 'Yaratılış'

http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/risale-i-nur-penceresiyle-bir-tefekkur-yolculugu-big-bang-teorisi-ve-yaratilis_364403

Kainat 'biz biriz ve bir elden çıkmışız' diyor: Levh-i Mahfuz ve İnsan Hafızası

http://www.yeniasya.com.tr/gundem/kainat-biz-biriz-ve-bir-elden-cikmisiz-diyor-levh-i-mahfuz-ve-insan-hafizasi_364034

Kur’ân-ı Azîmüşşân'ın ders verdiği tarzda doğru 'Allah' inancı nasıldır?

http://www.yeniasya.com.tr/gundem/kur-an-i-azimussan-in-ders-verdigi-tarzda-dogru-allah-inanci-nasildir_355363

Komşu gezegen Mars’taki önemli gelişmeleri nasıl tefekkür etmeliyiz?

http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/komsu-gezegen-mars-taki-onemli-gelismeleri-nasil-tefekkur-etmeliyiz_360046

Güneş'ten Plüton'dan Allah'a ulaştıran bir tefekkür yolculuğuna davetlisiniz

http://www.yeniasya.com.tr/gundem/gunes-ten-pluton-dan-allah-a-ulastiran-bir-tefekkur-yolculuguna-davetlisiniz_347293

Okunma Sayısı: 9329
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı