"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şevki anlamak için çabamız var mı?

Ali FERŞADOĞLU
24 Ağustos 2024, Cumartesi
Hayvanlar da bizim gibi ruh/his sahibi canlı varlıklardır. Ancak, bizi onlardan ayıran şey, tüm Eesmaya cami olmamız, hayatın farkına varmamız ve anlamlarını bilmemizdir.

Allah’ın bir sıfatı “Hayy”dır. Bizim için; “Hayat bir faaliyet ve harekettir. Şevk ise matiyyesidir. İşte, himmetiniz şevke binip mübareze-i hayat meydanına çıktığı vakit, en evvel düşman-ı şedîd olan yeis rastgelir. Kuvve-i mâneviyesini kırar.” (Münâzârât, Enst./intr., s. 136.)

Faaliyet, çok ve devamlı hareketli olmak, durmadan çalışmak, işlemek, mütemadiyen meşgul olmak, iş yapmaktır. Faal, durmadan, dinlenmeden sürekli ve her an sayısız işler yapan Allah’ın fiili sıfatıdır. Hareket, bir cismin veya bedenin durum ve yerini değişmesidir. Vücudu oynatma, kımıldatma, kıpırdatmadır. “Hareket, harareti/enerjiyi tevlid eder, doğurur.” Hareketsiz, yeknesak bir hayat ademe, yokluğa, hiçliğe yakındır. Bir ot, ağaç veya kalas yanında olumlu-olumsuz davransanız da tepki vermezler! “Faaliyet ve hareket” insanı nebatlıktan, kalaslıktan kurtarır!

Şiddetli arzu, aşırı istek, marifet kaynaklı neş’e, sevinç ve hasret çekme manâlarını ihtiva eden şevk; kalbin büyük bir arzu ile coşması şeklinde ta’rif edilmiştir. Matiyye: Binek, yük taşıyıcıdır. Demek önce “Faaliyet ve hareket” olan “hayatın” ve “matiyye/bineği şevkin” farkına varmalı. İşte hayatı; hareket ve faaliyet anlamdırır. Bunların da itici, taşıyıcı gücü, yakıtı şevktir. Biz, yüce Rabbimiz tarafından fıtratımıza konulan bu “şevk” hissinden aldığımız motivasyon ve enerjiyle çetin imtihan ve engelleri aşıp hayat yolculuğuna devam edebiliriz. 

Himmet, sözlükte “meyil, arzu, istek, azim” mânasındadır. Istılahi anlamı ise, “Kendini veya başkasını kemale erdirmek, geliştirmek, kâmilleştirmek için kalbin tüm ruhanî güçleriyle, sair ulvi duygularıyla Cenâb-ı Hakk’a yönelmesi” şeklinde tarif edilmiştir (et-Ta’rîfât, “himmet” md.). Kemale ermek, tahkiki imana ulaşmak, sâlih amelle pekiştirmek, iz’an, anlayış, nezaket ve nezahete kavuşmak; çevresine faydalı olmak, temsil görevini yapmaktır. İnsan kemale ererse kendisini bilir, kendisini bilirse Yaratıcısını bulur. Bu kul Allah’ın sonsuz kudreti karşında aczini itiraf eder; eksik ve kusurlarını görür. Ve O’nun emirlerini yerine getirir, nehiylerinden sakınır.

İmtihan gereği de bu dünyada sıkıntı, problem, zorluk ve engeller bitmez; kimi zaman peş peşe gelir engelli koşular gibi. (Atletizmde koşu mesafesinin içine yerleştirilen engellerle zorlaştırılmış bir sprint/sürat koşusudur.)

İşte esas mesele önce kendi iç dünyamızda bu zorluk, sıkıntı ve engellere karşı alacağımız tavırdır: Teslim olup pes mi edeceğiz, yoksa mücadele mi?

Okunma Sayısı: 940
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı