İlim adamı, alanında bilinen prensip ve kanunların geçerli olduğu şartları ve hadiseleri tespit ederken aynı zamanda yeni kural ve kanunlar bulmak üzere araştırmalar yapan objektif kişidir.
“Said-i Nursi Kimdir? Türkiye’de Medrese Eğitim Geleneği...” isimli videoda sayın Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Murat Bardakçı, Bediüzzaman’ı bazı yönlerden müspet değerlendirirken, “Risale-i Nur’un dili anlaşılmaz, cümleler kopuktur. Biz okuduk hiçbir şey anlamadık! Onu talebeleri halka ders veriyor!..”1 mealinde sözler sarf ettiler. 40 yıldır üzerinde araştırmalar yapan biri olarak evvela şunu söyleyelim:
Her ilim dalının kendine has özel mefhumları vardır. Onları da uzman olanlar anlar. Bediüzzaman Risale-i Nur’u hadis, tefsir, kelâm, fıkıh, tasavvuf, edebiyat, tarih, siyer, fen, felsefe, psikoloji, sosyoloji ve sâir maddî, mânevî bütün ilimleri harmanlayarak ve kavramlarını kullanarak te’lif etmiştir. Bilim adamı, “Said Nursi’nin İlminin çapını ihata edemediğimiz zirvelerde bir dehâdır.”2 diyen dünya çapında otorite Prof. Şerif Mardin ile yüzlerce Türk, doğu-batılı ilim adamlarına sorar! Risale-i Nur’u inceleyen sahanın uzmanları onun bir edebiyat şaheseri olduğunu ifade ediyor. Ordinaryüs Prof. Dönmezer de, “Kitapların Türkçesi bugünün gençlerinin anlayabileceği nitelikte değildir. İfadeler fevkalâde eskidir. Bu bakımdan, yüz binlerce insanın bu kitaplara olan ilgisi benim daima hayretimi mucip olmuştur.”3 demişti.
“Dili eski, ağır, ağdalı, zor; kimse anlamaz” dediği bu eserleri, bilhassa milyonlarca avam iştiyakla, tekrarla ve sebatla okumaya devam etmesi, Risale-i Nur’un dilinin de harika, câzip ve akıcı olduğunun bir delili değil mi? Ki, 60 civarında dünya dillerine çevrilen bu eserleri okuyanlar ve en ücra köylerdekiler talebelerinden ders almıyor! “Tarih-i beşer, Risâle-i Nur gibi bir eser göstermiyor… Risâle-i Nur’un hocası Risâle-i Nur’dur. Risâle-i Nur, başkalarından ders almaya ihtiyaç bırakmıyor. Herkes istidâdı nisbetinde kendi kendine istifâde eder.”4
“Anlamama problemi” ilk, sathi, üstünkörü okuyup tahkik etmemekten çıkar. Tüm İslam ilimleri literatüründe geçen mefhumları kullanan Risale-i Nur’un bir parçasını ilk okuyuşta kim anlayabilir! Çobanın okuyup anladığı esere “Dili bozuk!” demek olacak şey mi!
Risale-i Nur’un yüzde 80’i apaçık, anlaşılır; yüzde 20’si de bilim insanları içindir! Bilmiyorsanız araştırır; anlamıyorsanız uzmanlarına sorarsınız! İlmin haysiyeti bunu gerektirmez mi? Ayrıca her soruya cevap vermek zorunda değilsiniz. “Bilmiyorum, bilene sorun!” deme faziletini gösterebilirsiniz.
Dipnotlar:
1- https://www.youtube.com/watch?v= SzE1xJF8HFA;
2- https://www.yeniasya.com.tr/gundem/aydinlar-said-nursi-hakkinda-ne-dedi_515350;
3- Necmeddin Şahiner, Aydınlar Konuşuyor, s. 268.;
4- Sözler, Enst./intr., s. 723.