Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Bayramgürler, güneş ışınlarının deri için genetik özelliklerden sonra bilinen en güçlü yaşlandırıcı faktör olduğunu belirtti.
Bayramgürler, yaptığı yazılı açıklamada, güneşin içerdiği ultraviyole ışınların ciltte D vitamini üretimine yol açtığını belirterek D vitamini ve kalsiyumun da kemik yapımında ve sağlığında çok önemli role sahip olduğunu aktardı.
Derinin bağışıklık sistemi açısından önemli görevleri bulunduğunu, bunda D vitaminin de önemli role sahip olduğunu anlatan Bayramgürler, şöyle devam etti:
"Güneş ışınları, derimiz için genetik özelliklerimizden sonra bilinen en güçlü yaşlandırıcı faktördür. Benzer şekilde deri kanserlerinde de değiştirmemiz mümkün olmayan genetik faktörlerimizden sonra en temel rolü olan etkendir. Dolayısıyla hedefimiz, bilinçli bir şekilde güneşlenerek güneşten maksimum düzeyde yararlanmak ve minimum düzeyde zarar görmek olmalıdır."
"30 ve üzeri koruma faktörlü ürünleri kullanın"
Koruyucu ürünlerdeki koruma faktörlerinin, güneşe maruz kalındığı zaman ortaya çıkan cilt kızarma reaksiyonuna göre özel bir formülle belirlendiğini ifade eden Bayramgürler, Türkiye'de genel olarak 30 ve üzeri koruma faktörlerinin kullanılması gerektiğini vurguladı.
Bayramgürler, güneşten koruyucu ürünlerin dışarıya çıkmadan en az 20 dakika önce sürülmesi ve her 2-3 saatte bir tekrarlanması gerektiğine işaret ederek güneş koruyucu ürün seçerken bir dermatoloji uzmanına danışılması gerektiğini vurguladı.
Altı aydan küçük bebeklerin direkt güneşe maruz kalmaması gerektiğini bildiren Bayramgürler, güneş koruyucu kullanılacaksa da güneş gören bölgelere az miktarda kullanılması tavsiyesinde bulundu.
AA