YÂ MÜTEKELLİM! |
Ya Mütekellim! Şu kâinatın Sahip ve Mutasarrıfı olarak, elbette bilerek yapıyor ve hikmetle tasarruf ediyor ve her tarafı görerek tedvir ediyor ve herşeyi bilerek, görerek terbiye ediyor ve herşeyde görünen hikmetleri, gayeleri, faideleri irade ederek tedvir ediyorsun. Biz bunlara yürekten inanıyoruz. "Madem yapan bilir, elbette bilen konuşur" kuralı gereği; elbette şuur ve fikir sahipleri ve konuşmasını bilenlerle konuşacaksın. Bu özelliklere sahip varlıkların içinde en cemiyetli ve tam bir şuura sahip olan insan olduğuna göre, bizlerle konuşacaksın ve zaten konuşmaktasın Ya Mütekellim! Mütekellim isminin gereği olarak madem en mükemmel ve kabiliyeti en yüksek ve en yüce ahlâklı ve insanlara lider ve önder olabileceklerle konuşacaksın, elbette, tarihçe sabit olan, dost ve düşmanın ittifakıyla, en yüksek istidatta ve en yüksek ahlâkta ve insanların yaklaşık beşte biri ona uymuş ve dünyanın yarısı onun manevî hükümdarlığı altına girmiş ve gelecek onun getirdiği nurun, yani İslâmiyetin nuruyla bin üç yüz sene ışıklanmış ve insanların nuranî kısmı ve ehl-i imanı mütemadiyen günde beş defa onunla bağlılığını yenileyen, ona rahmet duâsı edip, saadet dileyip, onu övmüş, muhabbet etmiş olan Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm ile konuşacaksın ve zaten konuşmuşundur. Bizlerle de çeşitli vesile ve araçlarla konuşmaktasın. Senin konuşmalarını anlamayı ve emirlerine uymayı yasaklarından da kaçınmayı bizlere nasip et Ya Mütekellim!
FAHRİ UTKAN |
27.08.2010 |