‘Güzel görüp güzel düşünmek’ |
Bediüzzaman Said Nursî’nin yazmış olduğu Risâle-i Nur Külliyatı’nın her bir satırı, hayatımızda bizlere yol gösteren birer işaret taşı hükmünde. Hangi cümlesine bakarsak bakalım, karanlık yolumuzu aydınlatacak bir fener olduğunu görürüz. İşte bu cümlelerden biri de; ‘’Güzel gören güzel düşünür...” Güzel görmek, güzel düşünmek, düşündüklerinle lezzet almak... Şu hayat tarzımız içinde o kadar önemli ki... Çünkü, nereye bakarsak bakalım, karşımıza bizi bizden uzaklaştıracak vahşetengiz hadiseler çıkmakta. Kafanı nereye çevirirsen çevir, evde, sokakta, çarşıda pazarda, senin hayatını sabote etmek için var güçleriyle çalışan bir sürü obje karşında durmaktadır. Eğer biz, bu düsturu hayatımızda uygulayamazsak, hayatımızın her anı karanlık geçer. Baktıklarımızdan lezzet alamadığımız an hayatımız “negatiflik” dediğimiz bir olaya bürünür ki, bu hâl sürekli buhranlar girdabında yuvarlanmamıza sebep olur. Böyle bir duruma düşmek, kişinin bilerek veya bilmeyerek, kendi sağlığına verdiği zararları da beraberinde getirir. Bakış açımızı, “pozitif” olarak ayarlamadığımız, yani her hadiseye “güzel / olumlu” tarafından bakmadığımız sürece, şu hallerin kıskacından kendimizi kurtaramayız. Bunları; herkesin çok yakından bildiği, açık olanlarından sıralamaya başlarsak: n Öfkelenmek nTedirginlik hâli nEvhamlılık hâli nAşırı derecedeki kontrolsüz hırs n Haset ve kıskançlık hali n Düşünce gücünün bilinçsiz kullanımı nSeslendirme etkisinin aleyhe kullanımı (olumsuzluk taşıyan konuşma şekli ) n Zararlı yayınların okunması veya izlenmesi (İnsanın dimağı, aynen midesi gibidir. İnsanın midesini çok karışık ve temizliğini kontrol etmediği yiyeceklerle doldurması durumunda nasıl ki fizikî bedenin sağlığı bozuluyorsa, aynı sakınca dimağın değersiz ve zararlı fikir ve yayınlarla doldurulması halinde kişinin düşünce bedeni için de söz konusudur.) nBioritmin korunmaması (günlük hayatta düzensiz saatlerde yemek yenilmesi, uyku, vb.) n Hareketsizlik. n “Keşke” girdapları. n Çok miktarda, karışık ve düzensiz yeme alışkanlığı. n Doktor kontrolünde olmadan ilâç içme alışkanlığı. nVücudu soğuk algınlığından korumama hâli. nAşırı korkular, nAşırı üzüntüler, nAni sevinçler, nAşırı yorgunluklar, nDile getirilmeyen, gizli tutulan isyanlar, küskünlük ve içerlemeler, nAşırı derecedeki sorumluluk duygusu, nAşağılık kompleksi, nVicdan azabı, suçluluk duygusu, nBaşarısız olma korkusu, nDevam eden, çözüme kavuşturulamayan şüpheler nSigara tiryakiliği nAlkollü içkiler alma alışkanlığı n Diğer madde bağımlılığı.. Daha buna benzer bir çok olayın, sırf bakış açımızı "güzel görme" olarak ayarlamamamız sebebiyle hayatımızı zindana çevirecek sorunlar yumağı olarak karşımıza çıkması mümkündür. Hayatımızın düzenli gitmesini istiyorsak lütfen bakışımızı “pozitif düşüncelere” yoğunlaştırıp, değerlendirmelerimizi ona göre yapmalıyız…
ORHAN ALAGÖZ |
20.08.2010 |