Güncel |
Sağlık daha değerli |
KAPALI mekânlarda sigara içilmesinin yasaklanmasının ardından, Anayasa Mahkemesi’nin Danıştay’ın kahvehanelerde sigara içilmemesi yasağının kaldırılmasına ilişkin yasa maddesinin iptalini esastan görüşme kararı alması ve bazı işletmelerin yasaya itirazlarına uzmanlar tepki gösteriyor. Kahvehanelerin yasak kapsamından çıkarılmasının yanlış olacağını ifade eden uzmanlar, ‘’bu konuda atılacak bir geri adımın kahvehanelerle sınırlı kalmayacağı ve alınacak karar emsal alınarak diğer işletmelerde de sigara kullanımının önünün açılacağı’’ uyarısında bulunuyor. Hasta Hakları ve Sağlıklı Yaşam Derneği (HAKSAY) Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, sigara yasağının kesinlikle gevşetilmemesi gerektiğini söyledi. Gelişmelerden kaygı duyduğunu belirtten Özlü, Türkiye’de her yıl aktif sigara içimine bağlı olarak 100 bin, pasif sigara içime bağlı olarak 15 bin kişinin öldüğünü savundu. Sigaraya bağlı ölümlerin trafik kazaları, yangınlar, cinayetler, AIDS, alkol, kokain, eroin ve intiharlara bağlı ölümlerin toplamından daha fazla olduğunu öne süren Özlü, kanser ölümlerinin yüzde 32’si, kalp krizi ölümlerinin yüzde 21’i, kronik akciğer hastalığı ölümlerinin yüzde 88’inden sigaranın sorumlu olduğunu söyledi. Özlü, sigarayla ilişkili hastalıkların aynı zamanda en fazla sakat bırakan, en yüksek tedavi maliyetlerine yol açan ve en fazla iş gücü kaybına yol açan hastalıklar olduğuna işaret etti. Özlü, sorunun kontrol altına alınması ve sigaraya bağlı ölümlerin ve sakatlıkların önlenmesi için sigara yasağı kararının çok önemli olduğunu vurguladı.
TİCARET VE PARA KAZANMA, KAMU SAĞLIĞININ ÖNÜNE GEÇİRİLMEMELİ Danıştayın kahvehanelerde sigara kullanımının yasaklanmasına yönelik itirazla ilgili verdiği kararı eleştiren Özlü, ‘’Bu konuda atılacak bir geri adım, sadece kahvehanelerle sınırlı kalmayacak, alınacak karar emsal alınarak diğer işletmelerde de sigara kullanımının önü açılacaktır’’ dedi. Özlü, yasanın Türkiye’de halk sağlığı ve koruyucu hekimlik açısından atılmış en önemli adım olduğunu vurgulayarak, ‘’Etkileri hemen kendisini göstermiş ve sigara tüketiminde yüzde 20 düşme gözlenmiştir. Sigara kullanımının azalmasına bağlı olumlu gelişmeler, 30 yıl 60 yıl sonra ortaya çıkacaktır’’ diye konuştu. Ticaret ve para kazanma özgürlüğünün, kamu sağlığının önüne geçirilmemesi gerektiğini ifade eden Özlü, şunları söyledi: ‘’İsteyen ve riski üstlenen kişilerin sigara içme özgürlüğü olmalıdır, ama herkesin temiz bir hava soluma ve sağlığını koruma özgürlüğü daha önceliklidir. Toplum sağlığı göz ardı edilerek, sadece ticaret özgürlüğü açısından olaya bakılacaksa, esrar ve eroin gibi diğer bağımlılık yapan maddelerin de satış ve kullanımının serbest bırakılması gerekmez mi? Başkalarıyla ortak kullanılan kapalı mekânlarda sigara içilmesi, özgürlük olarak değil; tam aksine sigara içmeyenlerin özgürlüklerinin ihlâlidir. Bütün gelişmiş ülkelerde kapalı mekânlarda sigara içilmesi tümüyle yasaklanmaktadır.’’ Sigara içme yasağının kahvehanecilerin para kazanma haklarını kısıtladığı iddiasının da doğru olmadığını belirten Özlü, aksine sigaranın kokusundan, dumanından çekinerek kahvehanelere gidemeyen kişilerin de artık kahvehanelere gidebildiğini ifade etti. Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK) Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı da ‘’sigara içmek ancak başkasını etkilemediği takdirde kişisel özgürlük olarak düşünülebilir. Ortak yaşam alanlarında sigara içmek diğer insanların sağlığını tehlikeye düşürür ve özgürlük değildir. Başkasının hayatı pahasına sigara içmek ve içilmesine göz yummak özgürlük değil, bilerek cana kast etme sayılmalıdır’’ diye konuştu. |
05.07.2010 |