20 Nisan 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

Soros’un kirli ilişkileri

İletişim harikalarına rağmen efsanelerden masallar, hakikatlerden efsaneler doğuyor. Cephelerdeki savaştan daha çetin çatışmaların yaşandığı medya dünyasındaki yanlış bilgilenme ve bilgilendirme furyaları, açıkçası çoğumuzu septik yapıp, şüpheler yumağıyla uğraştırıyor.

Meselâ, medya dünyasında çokça rastlanan meşhur para sihirbazı George Soros ile alâkalı bilgiler bizi seradan süreyyaya fırlatıyor. Birilerine göre hayırsever bir değişimci… Bazılarına göre ise eski devrimci komünistlerin aktüel versiyonu… Dünyada otuzun üzerindeki ülkede açtığı açık toplum enstitülerinde o ülkenin geri kalmış insanına medeniyeti, değişim ve yeniliği anlattığını iddia edenlerin yanı sıra, onun zayıf ekonomileri, arkasına aldığı Rotschild ailesinin sermayesiyle çökerterek bir anda milyarlarca doları gasp ettiğini, zayıf rejimlerde devrimler yaptığını ve şeffaflık adına dünya düzenini kaosa çevirdiğini rakamlarla anlatan o kadar yazı var ki medyada… Şaşıp kalmamak mümkün değil. Türkiye´mizdeki birçok siyasî partiye, sivil toplum kuruluşuna, üniversiteye ve medya guruplarına para akıtan Soros ve Rotschild grupları hakkındaki bilgilerimizin hangisinin doğru olduğuna karar veremiyoruz.

İsterseniz Von Leandra Bernstein´ın www.fuellhornleben.de sitesinde yayınlanan “George Soros ve açık toplum gerçeği” yazısıyla kafamız biraz daha karışsın. Atalarımızın “Su bulanmadan durulmaz” sözü meşhurdur. İletişim çağındaki bilgi ve haber kirliliğinden de galiba mukayeseli rakam ve bilgilerle kurtulacağız. Zira eli böğründe neticeyi beklemek Müslümana yakışmıyor. Erken bilgilenmenin mutlaka yararları olacaktır. Zamanında bilgilenme, zamanında tedbire bizi ulaştırır, düşüncesiyle aşağıdaki araştırmayı siz kıymetli Yeni Asya okuyucularıyla paylaşmak istiyoruz. İnşaallah faydalı olur.

Spekülatör (para sihirbazı) George Soros uzun zamandan beridir yasa dışı yollarla gayri meşru metodla kazandığı paraları başka kanallara aktarıyor. Aktarılan kanallar hayırsever, insansever veya insan hakları dernekleri şeklinde görünüyor. Hedefi bağımsız ulus devletleri ortadan kaldırmak. Soros diyor ki: “Demokrasi ve açık toplum dış baskılarla elde edilmiyor, çünkü buna bağımsızlık prensibi engel oluşturmaktadır. Ülkelerin içişlerine karışmak haliyle kolay değil. Ama bu sorunları üstlenmek lâzım.”

Hedef insan sevgisi mi,

insan nefreti mi?

1979 yılında hisse senetlerini manipule ettiği için takibata uğrayan Soros, kurtulmak için Açık Toplum Fonunu kuruyor. Maksadı açık toplumları elde etmek olan bu fon şu anda 29 ülkede faaliyet gösteriyor. Devletlerin çıkarları olduğuna ve prensipleri olmadığına inanan Soros’a göre, ideal açık toplumun küçük ulusal çıkarlara baskı yapması gerekiyor. Bunun da uluslararası siyasal ve finansal bir örgütle yaptırılması gerekiyor.

Kapalı toplumlu hükümetleri devirmek için insanî organizasyonları bol parayla donatıyor ve toplumdaki merkezleri ve önemli yerleri satın alıyor. Millî kaynaklarını korumak isteyen toplum, Soros´a göre kapalı toplum sayılıyor. Bir ülke ekonomi ve işgücünü kuvvetlendirmek istiyorsa, içe kapanmış oluyor. Soros ve arkasındaki gücün Britanya emperyalizmine—şimdilik—yardım etmekte olduğunu da söylemek lâzım. Bu Britanya küreselleşmesine karşı çıkan her devlet, Soros´un ve onun kukla hükümetlerinin hedefi haline gelir.

Soros´un son beş yıl içinde yaklaşık 2.1 milyar dolar harcandığını söylediği STK´lar arasında Açık Toplum Enstitüleri, İnsan Hakları İzleme Örgütü, Soros Vakfı, Dünya Yeraltı Kaynakları Şeffaflık Enstitüsü gibi örgütler bulunuyor. Bunların hepsi İngiliz stilinde, Soros gözetiminde ve birer istihbarat ajansı olarak çalışıyorlar. Söz konusu organizasyonlar hakkında Soros diyor ki: “Hükümetlerle beraber çalışabiliyorsak çalışıyoruz, birlikte çalışmadığımız yerlerde bağımsız çalışıyoruz, bazen hükümetlere açık muhalefet yapıyoruz. Hükümetlerle birlikte çalışan vakıflarımız daha başarılı oluyorlar. Hükümetlerle çalışmadıkları yerlerde, çalışmaları daha tesirli oluyor ve çabuk kabul görüyor. Aynı zamanda açık toplum giderleri için finans kaynakları oluşturuyorlar. Hükümetlerin becerisizlikleri nisbetinde vakıfların itibarı yüksek oluyor. Zira vakfımız oradaki sivil toplum desteğine sahip…”

Aynı zaman dilimi içinde George Soros ile liberal emperyalist Tony Blair “çıkarma sanayii şeffaflık enstitüsü” kuruyorlar. Bu enstitünün hedefi uluslararası standartlar getirerek petrol, gaz ve maden zengini ülkelerin gelirlerini açığa çıkarmaktı. Bu enstitü stratejik olarak önemli olan bölgelerdeki devlet gelirlerini görebilmek için hükümetlere çeşitli yollarla bakı uyguluyor. Bir yer Soros´un çalışmalarına kapalı imajı verdiği andan itibaren satın alınmış göstericilerle protestolara sahne oluyor. Bu emperyal menfaatler tehlikeye düştüğü andan itibaren BM, Dünya Bankası, IMF, WFO gibi kuruluşlar oralara ambargo uygulamaları için devreye sokulmaya çalışılıyor. Bağımsız bir ülkeyi uluslararası davranış standartlarıyla teslim almak “şeffaflık” olarak tanımlanıyor. Bu teslim alınmış ülkeler arasında çok karmaşık bağlar kurularak imperyal diye adlandırılıyor.

Eylül 2005’teki BM zirvesinde Blair şunları söylemişti: “Böyle bir zirvede mutabıkız ki, devletler kendi sınırları içinde her istediklerini yapamazlar. Kendi hükümetlerinin koruması altında olmayan toplulukları, insanlık adına korumak vazifemizdir.” İngiltere´ye bağlı 23 ülke böyle enstitüler aracılığıyla yağmalanıyor, bilhassa Afrika´daki fakir ülkeler. Rusya ve Çin´e sınırı olan ülkeler de burada önemli yer tutuyorlar.

Bütün bunlara rağmen ABD´de , AB´de ve başka ülkelerde ki iyi niyetli insanlar Soros´u “insan haklarını desteklediği,” otoriter rejimlerle mücadele ve şeffaflığı istediği için destekliyorlar.

Soros´un da içinde bulunduğu Britanya Finans Hegemonyası Almanya ve Rusya´daki krizleri kendileri için fırsat telakki ediyorlardı. Soros´un öncülüğündeki bu heyet, vakıflarını elde ettiği Doğu Avrupa üzerinde ağ gibi yayılmaktaydı. Polonya´daki Jeffery Sacks´ın “Şok terapisi” için “Stefan–Botary Vakfı” Avrupa için bir deneme niteliğindeydi. Bu çalışma sayesinde tüm bölge “Kemer sıkma” politikasıyla tam bir sömürge ekonomisine mahkûm edilmişti. Bu proje için Soros: “IMF’nin evet demesiyle birlikte program 01.01.90 tarihinde yürürlüğe sokulmuştu. Halk için çok zordu, gerçek bir değişim için insanlar acı çekmeye hazır idiler. Enflasyon azalmıştı, fakat yapısal uyarlamalar yavaş ilerlemekte olduğu için başarı garantili değildi. Üretim yüzde 30´a düşmüş, işgücü %3 azalmıştı.” Soros modelindeki kemer sıkma politikalarıyla devlette çalışan işçilere kölelik dersleri veriliyordu ve çalışanlar için iş garantileri de yoktur.

Rusya için de aynı model uygulanmıştı. Askerî sanayi komplekslerini dağıtmak ve bütçe disiplinini bozmak için “Schatalin planı” kullanılmaktaydı. Bu program felâketle sonuçlanmıştı: Devlet şirketleri rast gele özelleştiriliyor, askerî sanayi stoklarının eritilmesi için gayri resmî işler yapılıyor, hammadde kaçakçılığı yapılıyor, silâh ve uyuşturucu ticareti had safhaya çıkıyordu. Üretimde beş sene çalışanların çoğu yasadışı işlere kayıyor ve gayri meşru kazanç yolları daha cazip hale getiriliyordu. Sovyetlerin dağılışını müteakiben Soros 27 Ülkede vakıflarını kurmuştu. Balkan savaşında milyonları o bölgeye harcamıştı. Siyasî tahribatlar için yalnızca Hırvatistan´a 15 milyon dolar aktarılmıştı. Bununla ilgili olarak 1996 yılında Hırvatistan Başbakanı Franjo Tufjman şunları söylüyordu: “Soros´un yardımıyla onun organizasyonları toplumu tümden korumasız hale getirdi. 290 enstitü ile yüzlerce insan bağlantılı olarak çalıştı. Parasal destek bütün yaş sınırlarını ve sınıfları kapsamıştı: Liseliden gazeteciye, üniversite prof´larından tüm akademisyenlere, kültürün, ekonominin, ilmin, sağlığın, hukukun ve edebiyatın bütün alanlarında finans bağışlarıyla mülkiyet ve hükümet yapılarını değiştirmek hedefinde olduğunu söylüyorlardı. Hırvatistan devletinin yetkisini (yargı, yasama, yürütme) ve şu anki durumu devre dışı bırakmak, tüm alanlarda kontrolü ellerinde tutmak üzere bütün enerjilerini medyada ve kültür dünyasında harcamak istiyorlar.”

Rusya´daki ilim adamlarına Soros, Uluslararası Bilim Vakfı´ndan teşvik paraları teklif ediyordu. Aç ve geçim sıkıntısı çeken bu insanlar, yaptıklarının yanlış olduğunun farkındaydılar, fakat geçinmek için paraya ihtiyaçları vardı. İlmî başarılar için yeterli olmasa da onlara paralar ödüyordu. Amerikan istihbaratına göre, Soros o ilim adamlarının beyinlerini kullanmak istiyordu. Bu Uluslararası Bilim Vakfı ilk başta yüklü paralar ödüyordu, zamanla paraları kesti ve bu ilim adamları da ülkeyi terk ettiler. Rusya böylece manevî kapitalini kaybediyordu.

2003 yılında resmî olarak Rusya´ya desteğini kesip Amerika´ya yönelen Soros, küreselleşme sorunları ve 11 Eylül´den sonra ABD´nin dünyadaki rolüyle ilgilenmeye başladı. Açık Toplum Enstitüsü ABD´de demokratik ve ilerici reformları teşvik için 800 milyon dolar harcama yapacağını bildirdi. BM´de ve AB´de istenilmeyen hareketi etkileme, kısıtlama ve otoriter bir rejimin yıkılmasında orada nasıl bir düzenin kurulacağı hususunda büyük araştırmalar için burslar veriyor Soros…

Soros´la birlikte çalışan “çok özel heyet´in” Doğu Blokunda yaptığı tahriplerin, ABD´de Soros´un projelerini “demokratik reformlar” veya “açık toplumu” güzel göstermek isteyenler için yeterli bir ihtar olması gerekir.

Uluslararası projelerde “Quantum Fonu” ve “Soros Fon Yönetimi” para kaynağı olarak kullanılıyor. Hollanda Antillerine yerleşen Soros, artık Amerikan vatandaşlarını fon yatırımcısı ve yöneticisi olarak kabul etmiyor. Amerikan vergi dairelerini, emniyet kuvvetlerini ve diğer denetleme kurullarını devre dışı bırakmak isteyen Soros, vakıflarıyla ve projeleriyle diğer ülkeler için şeffaflık istiyor. Amerikan kanunlarıyla problem yaşamak istemiyor. Bunun için kendi fonunda bile yönetimde görünmüyor. Sadece New York´daki “Soros Fon Yönetimi” üzerinden yatırım bankacılığı tarzında bir danışman olarak görünüyor. Quantum Fonunda yatırımcı ve yönetici olarak çok sayıda İngiliz, İtalyan ve İsviçreli finansmanlar bulunurken, II Elizabeth bile yatırımcı olarak müşteri listesinde yer alıyor. Quantum Yönetim Kurulu Başkanı Richard Katz aynı zamanda “Londra Ticaret Bankası N.M. Rothschild sons”´ta da yönetim kurulu üyesi, “Rothschild Italia S.P.A”nın başkanı… Nils O. Taube “Londra Yatırım Grubu St. James Palace´ın” başkanı, Lord Rothschild´in önemli bir ortağı ve Georg Karlweiss de “Edmond de Rothschilds İsviçre Özel Bankasından” gelmekte. Karlweiss Quantum Fonun kuruluşunda sermaye bulmakta önemli rol oynamakta.

Soros'la ilgilenen Amerikan İstihbarat birimlerine göre Soros´un Quantum Fonun milyarları sessiz yatırımcı Marc Rich ve Mossad ajanları Shaul Eisenberg ve Rafi Eytan gibilerden gelmekte. Sovyetler Birliğinin batmasında Quantum Marc Rich hammadde kaçakçılığında önemli rol oynamıştı. Soros'u parası için koruyan ve müdafaa edenler, biraz geri dursalar iyi olur. Varsın İngiltere onunla ne yapacaksa yapsın. Britanya'nın emperyalizm plânı (1768 – 2008) öyle veya böyle hezimetle sonuçlanacak. Belli olmayan ise imparatorluğun uzun ve geride kalan yüzyıllık karanlığıyla birlikte Avrupa medeniyetini de beraberinde batırıp batırmayacağıdır. Hakikaten paraya değer bir netice midir?

M. NUREDDİN MARDİN


Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

20.04.2010

 
Sayfa Başı  Geri

Bütün haberler

Başlıklar

  ADI YENİ ASYA İLE ÖZDEŞLEŞEN SANATÇI 81 YAŞINDA VEFAT ETTİ

  “İYİ OLUR, GELMELİDİR” DİYEMEM

  Kuzu: Türkiye sistemi tartışmalı

  3 ilçeye 20 saat su yok

  Mustafa Tuncel ifade verdi

  Gazze, Guantanamo gibi

  Niye ambargo altındayız?

  AB Komisyonu, Eroğlu'na destek verecek

  Kıbrıs Rum kesimi sonucu beğenmedi

  Davutoğlu: Müzakerelerin arkasındayız

  Gül: KKTC'ye desteğe devam edeceğiz

  Erdoğan: Bizi zorlu bir süreç bekliyor

  Bakan Yıldız’a yumruk

  Yıldırım düştü: 1 astsubay şehit

  Vesayet anayasasının savunulacak tarafı yok

  “Barajı kaldırmayarak biz de yanlış yaptık”

  Sigara yasağından geri adım yok

  Soros’un kirli ilişkileri

  Hanımlar hayırda yarıştı

  Manhattan’da ebru renkleri

  At-eşek etine ilânlı tepki

  Erdemli’de Kutlu Doğum coşkusu

  Kutlu Doğumda çaylar bedava

  Şehitliklere ziyaretçi akını

  Merdiven tırmanan sandalye icat etti

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Yeni Asya Gazetesi - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat-Promosyon - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım