Güncel |
TSK SİYASETİN DIŞINA ÇIKARILMALI |
“Silâhlı Kuvvetler de değişmelidir, değişmek zorundadır, değişecektir” diyen Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, bunun için öncelikle yapılması gereken şeyin “TSK'yı siyasetin dışına çıkarmak” olduğunu vurgulayıp, diğer maddeleri şöyle sıraladı: HUKUK DIŞI TASFİYELER SONA ERMELİ
* TSK iç güvenlik görevlerinden arındırılmalı ve tamamen dış tehdit hedeflerine yönlendirilmeli. * lJandarma ile kendi arasındaki göbek bağı kesilmeli.* Tüm milletin tâbi olduğu hukuk ve yargı sistemine tâbi olmayı içine sindirmeli.* Hukuk dışı tasfiyelere son verilmeli.
PERSONELİ MANEVî BOŞLUKTAN KURTARACAK TEDBİRLER
Silâhlı Kuvvetlere yeni alınacak elemanların seçiminde ideolojinin değil, liyakatin öne çıkarılması gerektiğini ifade eden Tanrıverdi, “İşte, TSK'yı milletin kalbine yerleştirecek ve Silâhlı Kuvvetlerin bozuk olduğu söylenen moralini düzeltecek adımlar bunlardır. Daha önemlisi de, profesyonel personelin içine düşürüldüğü manevî boşluktan çekip çıkarılmasını sağlayacak radikal tedbirlerin alınmasıdır” dedi.
TSK da değişmek zorunda
ADALETİ Savunan Derneği (ASDER) Onursal Başkanı Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’a çağrıda bulunarak, “Silâhlı Kuvvetler de değişmelidir, değişmek zorundadır, değişecektir” dedi. Tanrıverdi, bunun için öncelikle yapılması gereken şeyin “TSK’nın siyasetin dışına çıkarılması” olduğunu vurguladı. Emekli Tuğgeneral Tanrıverdi, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ’un gazetelere verdiği röportajla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Başbuğ’un açıklamalarından ilkini yumuşak, ikincisini ise sert bulduğunu vurgulayarak, “Birincisi vaziyeti idare etmek içindi. İkincisi biraz zılgıtlı” değerlendirmesini yaptı. Genelkurmay Başkanının asimetrik psikolojik harekât yaptığına dikkat çeken Tanrıverdi, “Silâhlı Kuvvetler mensuplarına ve masaya vurması için sabırsızlanan sivil yandaşlarına moral vermek amacına yönelik bir psikolojik harekât. Ama Silâhlı Kuvvetler’in ve bir kısım militarist insanların moralini düzeltmek isterken, milletin kahir ekseriyetini teşkil eden, mütedeyyin insanların huzurunu kaçırdığını fark etmelidir. Aslında mütedeyyin insanları fark edebilse, bütün sorunlar son bulacaktır” dedi.
“SİLÂHLI KUVVETLER NEDEN RAHATSIZ?”
Bu tür hasbihallerin bazı medya kuruluşları ile değil de daha geniş kesimlerle yapılması halinde daha etkili olabileceğini ifade eden Tanrıverdi, Genelkurmay Başkanı Başbuğ’a şu soruları yöneltti: “Sonra savaşta değiliz, sıkıyönetim de yok, askerin morali neden bozuk? Barıştayız. Devletin kurumları yerli yerinde. Meclis çalışıyor. Yürütme ve yargı da görevlerini yapıyor. Demokrasinin kuralları işliyor. Silâhlı Kuvvetler neden rahatsız? Hem, ‘Kendi halkını düşman gören ordu olur mu?” diye soruyorsunuz, hem de, Silâhlı Kuvvetler’in morali için savaşacağınızı söylüyorsunuz. Kiminle savaşacaksınız? Ülkemizde, yargı hep böyle işler. Zanlıları tespit eder. Yargılar. Suçluları cezalandırır. Suçsuzları serbest bırakır. Basın da bunu takip eder. Bunun neresi moral bozucu? Ya bir de, YAŞ gibi, savunma almadan, yargılamadan ve yargılama hakkı da bırakmadan, kanunda yazılı olmayan suçlarla suçlayıp, hüküm verse, ne yapardınız? Yoksa, çizme aşılarak yapılan müdahale ve müdahale teşebbüslerinin yargı önüne getirilmesinden ve milletin önüne serilmesinden mi rahatsızlık duyuluyor?”
“AÇIKLAMAKTAN VAZGEÇERSENİZ GÜVENİRLİLİĞİNİZ KALMAZ”
TANRIVERDİ, Başbuğ’un verdiği röportajlarda siyasî değerlendirmelerde bulunduğunu ifade ederek, sorulan sorulara “O husus TBMM’nin sorumluluk alanına girer. Biz Meclisin kararlarına uyarız” demesinin beklendiğini söyledi. Tanrıverdi ayrıca, Başbuğ’un bir kısım bilgileri milletle paylaşacağını söylediğini hatırlatarak, şunları kaydetti: “Her halde bu açıklamayı da üçüncü yandaş gazete ile yapacağınız mülakata bıraktınız. Bu kadarını söyledikten sonra açıklamaktan vazgeçerseniz, güvenirliğiniz kalmaz. Belki de gündemi sarsacak konulardır. Siyasetle mi, yoksa yargı ile mi ilgili? Sorun bu ikisi ile olduğuna göre, anlaşılan önümüzdeki günlerde sürprizler olabilir. Hayırlısı olsun.”
“PERSONELİ MANEVî BOŞLUKTAN KURTARACAK TEDBİRLER ALINMALI”
“SİLÂHLI Kuvvetler de değişmelidir, değişmek zorundadır, değişecektir” diyen Adnan Tanrıverdi, bunun için öncelikle yapılması gereken şeyin “TSK’nın siyasetin dışına çıkarılması” olduğunu vurgulayıp, diğer maddeleri şöyle sıraladı: “Önce siyasetin dışına çıkarılmalı. Sonra, iç güvenlik görevlerinden arındırılmalı ve tamamen dış tehdit hedeflerine yönlendirilmeli. Jandarma ile kendi arasındaki bağı kesilmeli. Tüm milletin tabi olduğu hukuk ve yargı sistemine tabi olmayı içine sindirmeli. Hukuk dışı tasfiyelere son verilmeli, yeni alınanların seçiminde, ideoloji değil, liyakat öne çıkarılmalıdır. Profesyonel personelin içine düşürüldüğü manevî boşluktan çekip çıkarılmasını sağlayacak radikal tedbirlerin alınmasıdır.”
|
16.02.2010 |