BEHLÜL DÂNÂ VE HARUN REŞİD |
Rüyadaki saltanat - HAYREDDİN EKMEN Halife Hârûn Reşîd, Behlül Dânâ’yı çok seviyor, sık sık saraya dâvet ederek sohbetlerinden, hikmetli sözlerinden, nasihatlerinden istifade ediyordu. Bir gün yine Hârûn Reşîd, Behlül ile görüşmek, hikmetli sözlerini duymak istedi. Bu maksatla adamlarını gönderip Behlül’ü getirmelerini söyledi. Adamlar her tarafı aradıkları hâlde Behlül’ü bulamadılar. Nihayet birisi onu mezarlıkta gördüğünü söyledi. Muhâfızlar mezarlığa gittiklerinde Behlül’ü boş bir mezar içinde uyur buldular. Halîfenin dâvetini bildirmek için kendisini uyandırdılar. Behlül uyanınca muhafızlara hiddetle çıkıştı: “Siz ne yaptınız? Beni niçin uyandırdınız? Beni pâdişâhlıktan mahrum bıraktınız! Şimdi ben ne yapacağım?” Memurlar, Behlül’ün sözlerine bir mânâ veremediler. Fakat kızgınlığına verip bir şey demediler. Halîfenin huzuruna varınca Behlül’ün sözlerini Hârûn Reşîd’e bildirdiler. Hârûn Reşîd de onun bu sözlerine bir mânâ veremedi. Huzûruna geldiğinde Behlül’e sordu: “Ey Behlül! Mezarlıkta bir söz söylemişsin. Ben bunu anlayamadım. Adamlarım seni uyandırınca ‘Beni pâdişâhlıktan mahrum bıraktınız!’ demişsin. Sen hangi pâdişâhlıktan indirildin?” Bu soru üzerine Behlül anlatmaya başladı: “Evet, bu sözü söyledim. Çünkü o esnada rüyâmda kendimi büyük bir beldenin hükümdârı olarak gördüm. Sarayım senin sarayından daha geniş, daha ihtişamlı idi. Tahtımda oturuyordum. Hizmetçilerim vardı. Karşımda el pençe divan duruyorlardı. Saltanat ve ihtişam içinde rahat bir hayat sürüyordum. Lâkin tam bu esnada senin adamların gelip beni uyandırdılar. Ben de tahtımdan oldum. Pâdişâhlık da, saltanat da elden gitti! Buna üzülüyorum.” Bu sözlere Hârûn Reşîd güldü ve şöyle dedi: “Ey Behlül! Bu bir rüyâ... İnsan rüyâda gördüğü şeyleri kaybedince hiç üzülür mü? Adı üzerinde; rüyâ idi, gelip geçti. Rüyâdaki pâdişâhlığa îtibâr olur mu?” Bunun üzerine Behlül Hazretleri şöyle konuştu: “Ey mü’minlerin emîri! Benim saltanatım ile seninki arasında ne fark var ki? Benim sultanlığım gözlerimi açınca son buldu. Seninki ise gözlerini kapayınca (ölünce) son bulacak! Yalnız şu var ki, ben rüyâmdaki saltanatın hesâbını vermeyeceğim. Fakat sen, yaptığın her işin, her icraatın hesâbını en ince teferruatına kadar vereceksin! O halde hangimizin hükümdârlığına îtibâr yoktur siz söyleyin.” Behlül’ün bu sözleri halîfeye çok tesir etti. Hârûn Reşîd söyleyecek bir söz bulamadı. Kendini tutamayıp ağladı. |
17.09.2009 |