PEYGAMBER KISSALARI |
Hz. Hacer’in tevekkülü - AHMET ÖZDEMİR Hz. İbrâhim (as) Hâcer’le evlenip İsmâil (as) doğduktan sonra, Hz. Hacer'in emzirmekte olduğu bu oğluyla berâber Şam’dan çıkıp Mekke’ye geldi. Hz. Hâcer’le İsmâil’i (as) Mescid-i Harâm’ın bugün bulunduğu yerin, Mescidin yüksek bir mahallindeki Zemzem kuyusunun yukarısında büyük bir ağacın yanına bıraktı. Üzerlerine bir gölgelik yapmalarını da Hacer’e emretti. O tarihte Mekke’de hiçbir kimse yoktu. Hattâ içecek su da yoktu. İşte Hz. İbrâhîm (as) bu ana ve oğulu buraya bıraktı. Yanlarına içi hurma dolu (meşin) bir dağarcıkla içi su dolu bir kırba bıraktı. Sonra İbrâhîm (as) kendi (Şam’a) gitmek üzere döndü. İsmâil’in annesi Hâcer de peşi sıra onu takîp etti: “Ey İbrâhîm, bizi bu vâdîde bırakıp da nereye gidiyorsun? Öyle bir vâdî ki, ne görüp görüşecek var, ne başka bir hayat eseri var.” dedi. Hâcer bu sözlerini tekrar ettiyse de İbrâhîm (as) ona dönüp bakmadı. Sonunda Hâcer ona: “Bizi burada bırakmayı sana Allah mı emretti?” diye sordu. İbrâhîm (as): “Evet, Allah emretti!” diye cevap verdi. Bunun üzerine Hâcer: “Öyle ise Allah bize yetişir, O bizi korur, bırakmaz!” dedi. Sonra Kâ’be’nin yerine döndü. Hz. Hacer, İsmail’i (as) getirip ağacın gölgesine yatırdı. Su kırbasını ağaca astı. İbrâhîm (as), Mekke’nin üst tarafındaki Seniyye mevkiine kadar ilerledi. Onlar tarafından görülmeyecek bir yerde durup yüzünü, bugün Kâbe’nin bulunduğu tarafa döndürdü. Ellerini kaldırdı ve şöyle duâ etti: “Rabbim! Bu şehri (Mekke’yi) emniyetli kıl! Beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut! Çünkü onlar (putlar), insanlardan birçoğunun sapmasına sebep oldular Rabbim. Şimdi kim bana uyarsa o bendendir. Kim de bana karşı gelirse, artık Sen gerçekten çok bağışlayan, pek esirgeyensin.” “Ey Rabbimiz! Ey sahibimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için ben, neslimden bir kısmını senin Beyt-i Harem’inin (Kâbe’nin) yanında, ziraat yapılmayan bir vadiye yerleştirdim. Artık Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meyledici kıl ve meyvelerden bunlara rızık ver! Umulur ki bu nimetlere şükrederler.” (İbrahim Sûresi, 35-37) Sonra da Şam taraflarında bulunan ailesinin yanına döndü. |
17.09.2009 |