RAMAZAN HÂLLERİ |
Artık inişe geçtik - OSMAN ZENGİN Her kemalin bir zevali olur ya, bu da, hüzün verici bir sona doğru gidişin işaretidir artık. Bugün mübarek Ramazanın ortasını geçtik, sona doğru gitmekteyiz. Müslümanın, daha doğrusu, bu ayın feyiz ve bereketinden hakkıyla istifade eden, etmeye çalışan Müslümanın, buna üzülmemesi mümkün mü? İlk günlerde yazdığımız gibi, sayılı gündü bunlar, elbette geçecekti ve geçiyordu. İlk günlerdeki sevinçli “merhaba” nın yerini artık, hüzünlü “elveda”lar almaya başlıyordu bu günlerde. Tabiî buna da üzülüp, gözyaşlarını hissiyatlarına karıştırıp mahzun olan Müslümanların rikkali halleri ayrı bir manzara teşkil ediyor. Oruç tutan, teravih kılan, Kur’ân okuyan Müslümanın aslında çektiği bir sıkıntı yoktu. Tıpkı bunları bilerek yapmayanın aslında sıkıntıya düştüğü gibi. Çünkü, yapılan bu nuranî ibadetlerden alınan haz sayesinde, icabında meleklerin üzerinde bir seviyeye ulaşıp, ”ahsen-i takvim” makamına, nefsin rağmına çıkıp oturan Müslümanın aksine, bilerek ve bazen de inadına tavırlarla, hassaten de oruç ve Ramazana muhalefetle bir küfr-i inadi ile nefsin oyuncağı olup, onun emri altında bulunan ve bu nurlardan, feyizlerden istifade edemeyen zavallı güruhun düşeceği “esfel-i safilin” mertebe-i sefilanesi, insanın aklına geldikçe üzülüyor tabii. “Keşke onlar da bu nurlardan istifade edebilselerdi” diyoruz. |
05.09.2009 |