BEDİÜZZAMAN’IN VASIFLARI VE SOSYAL İLİŞKİLERİ |
Paylaşım kültürü - MUSTAFA ÖZTÜRKÇÜ Her konuda paylaşımı sever ve hayatında bunu uygulardı. Said Nursî’nin bu hususiyetiyle alâkalı olarak anlatılan manidar hatıralar vardır. Said Nursî’yi, 1929 yılında Barla’da ziyaret ettikten sonra bir bağ yerinde Üslad’ıyla tekrar karşılaşan Hulusi Yahyagil, Said Nursî’nin elindeki ekmeği kendisiyle paylaştığını anlatır. Başka bir talebesi olan Yüzbaşı Re’fet Bey de, onun paylaşımla alâkalı husûsiyetine misâl olacak şöyle bir hatıra anlatır: “Hüsrev Bey’le diğer odada bulunurken risâleleri yazıyorduk. Üstad, bir ara elindeki çay tepsisiyle bize çay ikram ediyordu. Biz hayretle yerimizden fırladık, müdahaleye koyulduysak da, ‘Hayır, ben size hizmet etmeye mecburum, siz Kur’ân’a hizmet ediyorsunuz’ diyordu.” Said Nursî, bir eserinde duygularındaki ince sırları dahi paylaşır. Bunu bir mektubunda şöyle ifade eder: “..buradaki hissiyâtıma hissedar olmak arzusunu yazmıştın. İşte binden birini işit.” Başka bir mektupta da yine paylaşım kültürünü gösteren ifadelere yer verir, şöyle der: “Bir zaman, Barla’da bir zat, ağaçtan bir kutuda, cevizli bir tatlı bana göndermişti. Mukabilini verdiğim o bir buçuk kilo lokmalardan hergün altışar tane ben kendim yerdim ve bazan o kadar ve daha ziyade başkalara teberrük olarak verirdim.” |
04.09.2009 |