Haberler |
Bilge Köyü katliamı MERCEK ALTINDA |
Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde 6 çocuk, 3’ü hamile 16 kadın ile 22 erkeğin katledilmesinin ardından, 22 bilim adamının hazırladığı rapor tamamlandı. Raporda, olayın anlık bir olay olmayıp, birbirine bağlı ekonomik, sosyal ve politik birçok olayı içinde barındıran bir birikim olduğu belirtiliyor. ANLIK BİR OLAY DEĞİL, BİRÇOK ŞEYİN BİRİKİMİ
DEVLET ADALETİ VE DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ
Bölgenin tamamında devlet adaletinin ön plana çıkartılarak, güvenlik zafiyetinin tamamen ortadan kaldırılması gerektiği vurgulanan raporda, şunlar belirtildi: ‘’Toplumda demokrasi kültürünü geliştirmek, şiddetle ilgili farkındalık duygularını oluşturmak için bölgede sürekli ve yaygın kültürel etkinlikler yapılmalıdır.”
Mardİn’İn Mazıdağa ilçesine bağlı Bilge köyünde 6 çocuk, 3’ü hamile 16 kadın ile 22 erkeğin katledilmesinin ardından, Hayat Boyu Eğitim Gelişim Derneği’nin (HEGEM) yaptığı, Mardin Valiliği’nin de alan çalışmalarına destek verdiği çeşitli üniversetilerden 22 bilim adamının hazırladığı rapor tamamlandı. Merkezi Trabzon’da bulunan HEGEM Başkanı Adem Solak’ın editörlüğünü yaptığı ve 44 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın nedenlerini araştırarak, sosyal bilimler perspektifinde çözüm önerileri sunmayı amaçlayan 123 sayfalık rapor, Muğla Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nurgün Oktik, Gazi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Tevfik Erdem ve Aile Araştırmaları Genel Müdürlüğü’nden sosyolog Ercan Şen tarafından hazırlandı. Raporda şu tespitlere yer verildi: ‘’Olayın töreyle ilgisi yoktur. Olayı inceleyenlerin çoğunun belirttiği gibi, olayda ekonomik çıkar ve güç çatışması ve sistemden kaynaklanan bazı sorunlar birbirini tetiklemiştir. Olay tamamen şiddeti içinde barındırmaktadır. Kapalı ve geniş aile görünümündeki failler, kendi adaletlerini gerçekleştirmişlerdir. Şiddet araçlarına sahip olmak ya da kolay erişim, şiddet eylemlerini kolaylaştırmaktadır. Bu köyde yaşananlar bölge açısından bir birikimin patlaması olarak nitelendirilebilir. Eğitim düzeyinin düşük olması, nüfus yoğunluğu ve gelirin kaynağının bu olayda önemli bir rolü vardır. Özellikle bölgede koruculuktan başka işin üretilmemiş olması da modern bireyin ortaya çıkmasında büyük bir engel oluşturmaktadır. Bölgedeki geleneksel erkek kültürünün sürdürülmesi, kadınların eğitim düzeyinin düşük olması da şiddetin yaygınlaşmasında önemli bir etkendir. Medyanın uzun yıllardır bu bölgede ‘modern ataerkilliği’ ön plana çıkaran programlar yapması da bu tür olaylarda önemli bir etkendir. Çocuk hakları, kadın hakları, insan hakları gibi demokrasi kültürünün temel değerleri henüz bölgeye taşınamamıştır. Bu da şiddetin adeta bölgede kültürleşmesine yol açmış, her çeşit şiddet riskini yaygın hale getirmiştir. Çok uzun yıllardan beri, özellikle memurlar için bölgenin bir sürgün yeri olarak görülmesi, başta eğitim olmak üzere çağdaşlaşmayı sağlayacak temel hizmetlerin aksamasına yol açmıştır. Devlet adına iş yürütenler, şiddeti çözme konumunda iken ne yazık ki zaman zaman şiddet uygulayan olmuşlardır.’’ Trabzon / aa
BÖLGEDE ÜNİVERSİTE KURULMALI
Raporun son kısmının ‘’öneriler’’ bölümünde ise kadınların sürekli şiddete maruz kaldığı ve çocukların şiddet görerek büyüdüğü her çevrede sıra dışı şiddet olayları yaşanması riski olduğu vurgulandı. Bölge çocuklarının her türlü masrafı devletçe karşılanmak üzere, değişik illerde ve yatılı olarak okumalarının özendirilmesi gerektiği vurgulanan raporda, başkaca sıralanan bazı öneriler de şöyle: ‘’Bölgede güçlü bir sosyal bilimler üniversitesi kurulmalıdır. Bu bölgede hizmet üretmeleri için ülke düzeyinde sivil örgütler özendirilmeli ve devletçe desteklenmelidir. Bölgede insan hakları, çocuk ve kadın hakları bilinci her yolla eliştirilmelidir. Bilge köyü olayı sonrası mağdur duruma düşen tüm çocuklar en kısa zamanda devlet korumasına alınmalı, önce psikolojik tedavileri yapılmalı ve sonra eğitimlerine devam etmeleri için her fırsat sağlanmalıdır.’’ Bölgenin tamamında devlet adaletinin ön plana çıkartılarak, güvenlik zafiyetinin tamamen ortadan kaldırılması gerektiği vurgulanan raporda, Mardin ve diğer iller içinde risk haritası çıkartılması gerektiği belirtildi. |
03.08.2009 |