EĞİTİMCİLER Birliği Sendikası’ndan yapılan açıklamada, Anayasa Mahkemesi’nin, başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin Anayasa değişikliğini iptal kararının gerekçesini “bir çelişkiler kumkuması” olarak değerlendirildi.
Açıklama, “Kararın, bir gerekçeye dayalı olarak alınmadığı, gerekçenin karara uydurularak zorlamalarla yazıldığı ortaya konulmuştur. Gerekçe, kararın kendisinden daha vahim sonuçlar doğurmaktadır” denildi.
Sendikardan yapılan yazılı açıklamada, Anayasa Mahkemesinin kendisini millî iradenin yerine koyarak, Meclis’in yetkilerini yok saydığı belirtildi. Açıklamada, “Mahkeme’nin gerekçeli kararından öğreniyoruz ki; karar, vehimler, olasılıklar, hayaller üzerine bina edilmiştir. Bugüne kadar başörtülülerin başı açıklarla bir arada barış ve huzur içerisinde yaşadıkları, hatta bir aile içerisinde bile başı açık-başı örtülü bireylerin bir arada barış içerisinde yaşadığı görmezden gelinerek, başörtüsü düzenlemesinin ‘farklı yaşam tercihlerine, siyasal görüşlere veya inançlara sahip insanlar üzerinde bir baskı aracına dönüşmesi olasılığı’ bulunduğu vehminden hareketle farklı yaşam tercihine, siyasî görüşe veya inanca sahip olma olasılığı olan kişilere Anayasa Mahkemesi yaşam tercihi, siyasî görüş ve bir ideoloji dayatmıştır” denildi.
ÜNİVERSİTELER KIŞLA DEĞİL!
Toplumda hiçbir sorun teşkil etmeyen kılık kıyafet ile ilgili düzenleme gerekliliğinin üniversitelere dayatmanın, hem üniversitelerin tabiî işlevine hem de Anayasa’da öngörülen bilimsel, kolektif ve diğer entelektüel özgürlükler manzumesine ters düştüğü belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Üniversiteler kışla değildir. Öğrencilerin belli bir davranış, düşünce ve inanç modeline sokulmasının hiçbir gerekçesi olamaz. Demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü benimsemiş bir ülkede, hukukî değerlendirmelerin dayanağı varsayımlar değil, hukuk kurallarıdır. Bir zorlama sonucu verilmiş olan bu gerekçeli kararla, milletin seçtiği vekiller artık Anayasa değişikliği yapamayacak hale getirilmiştir. Bundan sonra yapılabilecek Anayasa değişiklikleri, zorlamalarla, Anayasa’nın değiştirilemez maddeleriyle ilintilendirilerek engellenecektir. Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı, böyle tehlikeli bir yolu açmaktadır.”
|