HUKUKCULAR Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Av. Sinan Kılıçkaya da verilen karara hiçbir demokrat ve özgürlükçü hukukçunun katılamayacağını kaydetti.
Kılıçkaya, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçesi ne kamuoyunu, ne de hukukçuları tatmin etme kabiliyetinden yoksun kaldığını ifade ederek, bu kararın hukuk tarihine vahim bir şekilde hukukun, Anayasanın yanlış yorumlanmasının bir örneği olarak yerini alacağını kaydetti. Kılıçkaya, “Sayın Mahkeme gerekçesinde, olağanüstü ve zorlayıcı bir yöntemle baskıcı, yasaklayıcı totaliter bir tutum sergileyerek özgürlüğün ve eşitliğin güvencesi olan evrensel hukuk kurallarının aksine bir yorum tarzı sergilemiştir. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde ve hiçbir demokratik ve özgürlükçü hukukçunun bu yoruma katılması mümkün değildir. Demokratik ve insan haklarına saygılı bir hukuk devletinde insanların kılık kıyafetleri ile uğraşmaktan çok bilimle uğraşılmaktadır” dedi.
Üniversitelerde başörtüsünün serbest olmasının laikliğin bir gereği olduğunu söyleyen Kılıçkaya, şöyle devam etti; “Cumhuriyetin temel niteliklerinden olan laiklik üniversitelerde başörtüsünün serbest olmasını gerektirir ki her birey dini ve vicdanı ne olursa olsun verilen kamu hizmetinden faydalanabilsin. Yakın tehlike koşullarıyla insanların yasaklanması hukuk ile bağdaşmamaktadır. Bu tip yasaklamalar ve zorlayıcı kurallar ve tek tip insan üretme çabaları komünizmin ve faşizmin bir zamanlar egemen olduğu devletlerde ve totaliter yönetimlerde mevcut olmuştur ve bu yönetime katılanlar halklarına zulüm etmişlerdir. Maalesef, sayın üyeler halen vatandaşın nasıl giyinmesi, düşünmesi, yaşaması gerektiğini düzenlemesi gerekliliğine inandıklarından çağın ve toplumun çok gerisinde kalarak arkaik toplumlara özgü bir karar oluşturmuşlardır.”
|