Bir yolcudur insan. Ruhlar âleminden başlayan yolculuğu, çocukluk, gençlik, ihtiyarlık, kabir, yeniden dirilme olan haşirden geçmekte ve ebediyet yurdu olan Cennet ve Cehenneme kadar devam etmektedir.1 Bu menzillerin her birisine uğramakta, sınırları Allah tarafından belirlenmiş süreler kadar oralarda kalmaktadır. Yolculuğun sonu, ebediyet yurdu olan Cennet ve Cehennem’de son bulacaktır. Orada yok olma yoktur. Orada sonsuz bir hayat insanı beklemektedir.
Kabir, ölümden sonraki ilk duraktır. Ahiretin giriş kapısıdır. İnsanın hayat yolculuğu ruhlar âleminden başlamıştır. Dünya hayatı ile devam etmektedir. Kabir, yolculuğun üçüncü basamağını teşkil etmektedir. Hayat yolculuğu bakımından önemli bir kilometre taşıdır. Bu menzillerdeki yolculuğun her birinin kuralları farklıdır. Hayat biçimleri de farklıdır. Yolculuk hangi menzilde devam ediyorsa, o menzil için konulan kurallara uyma mecburiyeti vardır. Yalnız dünya hayatı kısmında bir kısım tercihler insana bırakılmıştır. Dünya hayatının bitiminden itibaren iradî tercihler son bulmaktadır. Kudret dünyasının kuralları geçerli olmaktadır. Kudretin sevk ve idaresi altında insan yolculuğuna devam edecektir.
Yolculuğun üçüncü safhası olan kabir hayatı, ölümle başlar. Kabir hayatının başlaması için kabre konulma şartı yoktur. Ruhun bedenden ayrılmasından itibaren kabir hayatı başlamıştır. Haşre kadar, yani yeniden dirilinceye kadar devam edecektir. Dünya hayatı itibariyle hazan mevsimi, zaman ırmağında yeni bir çağlayandır. Sessiz gemi, ağa, paşa, sade vatandaş ayırt etmeden, yolcularını almakta ve yoluna devam etmektedir. Dünyaya sığmayan duygular, elini ağzına götüremez hale gelmektedir. Bu dünya iki kişiye yetmez diyenler iki metre karelik bir alana sığmaktadırlar. Doymayan gözleri bir avuç toprak doyurmaktadır. Göze ne kadar dar görünse de herkes oraya girecektir.
Kabir, dünya ile ahiret arasında bir geçittir ve ahiret hayatının ilk durağıdır.2 Bir bekleme salonudur. Dünyadan ayrılan insan, kıyamete kadar burada kalacaktır.
Kabir hayatı, hayatın farklı bir boyutudur. Uyku ve uyku içindeki rüya nasıl farklı birer boyutsa, kabir hayatı da hayat seyri içinde farklı bir boyuttur. Dünya hayatını nasıl herkes farklı yaşıyorsa, kabir hayatını da herkes farklı yaşayacaktır. Dünyadaki yaşayış biçimi, kabir hayatı olarak yansıyacaktır. Sırlar açığa çıkacak, gizli şeyler aşikâr olacaktır. Herkes ettiğini bulacak, ektiğini biçecektir.
Kabirdeki sorguyu rahat atlatanların, bundan sonraki hayatları daha rahat olacaktır. Onu rahat atlatamayanların ise, bundan sonrası daha zor ve çetin olacaktır.3
Kabirler, gerçek beldelerdir. Zıtlıkların kenetlendiği yerlerdir. Yokluk gibi görünse de varlığa giden yollardır. Bu beldelerde ihtiyarlık ve ihtiyarlamak yoktur. Virâne gibi görünse de, işin aslına bakıldığında en emin mekân burasıdır. Hırs yok, kavga yok, paylaşamamak yoktur. Mezar taşlarına yaslanmışlar, yeryüzünde böbürlenerek gezenleri, dünya dar diyenleri, ibretle süzüyorlar. Tarihe tanıklık ediyorlar.
Dipnotlar:
1- Nursi, Bediüzzaman Said, Mesnevî-i Nuriye, s. 189
2- Tirmizi, Zühd 5, (2309).
3- Tirmizi, Zühd 5, (2309).
|