İslâmiyet Avrupa’da
Avrupalı, İslâmiyetle çok yakından ilgileniyor. Çok sessiz ve derinden. 2000 yılında Prof. Dr. Ahmet Akgündüz Hocaya ayak üstü sorulan bir sorunun cevabı yanlış tercüme edilince, epeyce bir gündemde kalmıştı İslâmiyette kadın konusu. Aynı 28 Şubat’ta Mehmet Kutlular Ağabeyin Sabah ve Milliyet muhabirlerince jurnallendiği gibi. Halbuki o mevlidde biz de vardık. Ve Kutlular Ağabey yanlış bir şey söylememişti.
Allah’a çok şükür hem Hollanda’da, hem de Avrupa’da İslâmiyet çok güzel yayılıyor, inceleniyor ve araştırılıyor.
İngiltere İçişleri Bakanı J. Smith’in tesbitleri söyle: “İngiltere’de her yıl 50 bin İngiliz Müslüman oluyor. 11 Eylül 2001’den beri sıkı durun 400 bin İngiliz Müslüman oldu. Bugün İngiltere’de 2 milyon, Avrupa’da 21 milyon Müslüman yaşıyor. Çok yakın bir zamanda Avrupa’nın % 20’si Müslüman olacak.” Biz de inşaallah diyoruz.
Bu konu Genç Yaklaşım ve Zafer Dergisinin Ağustos 2008 sayılarında ve Mustafa Özcan’ın 5 Eylül 2008 tarihli yazısında çıktı.
Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri Tarihçe-i Hayat adlı eserinde Mısır Camiü’l-Ezher Üniversitesi reislerinden Şeyh Bahid Efendi’nin “Avrupa ve Osmanlılar hakkında ne diyorsunuz, fikriniz nedir?” şeklindeki sorusuna şu cevabı verir: “Avrupa bir İslâm devletine hamiledir, günün birinde onu doğuracak; Osmanlılar da Avrupa ile hamiledir, o da onu doğuracak.” (s. 45-46, Y. Asya Neşriyat)
Bu müjdeyi teyid eden gelişmeler Allah’ın izniyle tahakkuk etmeye başladı. Bazı çatlak sesler çıksa da...Türkiye’nin AB’ye girişini geciktirmek isteyen muhalif Hollandalı Liberal Parti (VVD) gibi.
Aslında Türkiye’nin AB üyeliğini engellemekle uğraşacaklarına, ötenazi ile kanser hastalarının erken öldürülmelerini engellemeri gerekir. Çünkü hasta belki de bir süre sonra şifâ bulacak, hayata dönecek. Kanserden şifa bulan çok hasta var Allah’a olan imanı ve umudu sayesinde.
Martin Luther King’in dillendirdiği gibi, herkesin birbirini kardeş hissettiği, kaygıların ortadan kalktığı, inançlarından ve farklı kimliğinden dolayı kimsenin ötekileştirilmediği bir Avrupa, demokrasiyle mümkündür.
Hollanda’dan enteresan bazı örnekler: Yapılan bir araştırmada; Kur’ân-ı Kerim’de kadınlara İncil’den daha çok hak tanındığı ortaya çıktı. www.bijbelenkoran.nl adlı internet sitesi yaptı bu araştırmayı.
Yine Hollanda’nın Kampen Protestan Üniversitesindeki Protestan bir papazın tesbiti: “Bir sempozyumda şu gerçek ortaya çıkıyor. 1984 yılında Avrupa’nın 114 kilisesi toplandı. Hz. Muhammed’in (asm) peygamberliğini tartıştı ve Tevrat’taki peygamberlik kıstaslarına uyup uymadığı tartışıldı ve altı kritere göre peygamber olduğu olduğu ortaya çıktı ve 114 kilise mensubu Hz. Muhammed’in (asm) peygamberliğini ortak imza ile açıkladıklarını belirtti. Bunu Hollandaca, İngilizce ve Fransızca olarak yayınladı.”
Daha geniş bilgi için www.bduran.nl adresinden “İçeride kavga, dışarıda diyalog I, II, III”e bakılabilir. Evet tek kelime ile Avrupalı uyumuyor, devamlı araştırıyor.
Bize düşen vazife, ef’âlimizle “doğru İslâmiyeti ve İslâmiyete lâyık doğruluğu” elimizden geldiğince yaşamamazdır.
HOLLANDA’DA RAMAZAN
Hollanda’da Ramazan güzel geçiyor Allah’a şükür. Sahur 4.30’da, iftar 22.30’da yapılıyor. Evet 18 saatten fazla bir süre Hollanda’daki Müslümanlar oruçlu kalıyorlar. Allah’ın emri, 18 değil 28 saat de olsa yerine getirilecek. Peygamber Efendimiz (asm), Hendek Savaşında açlıktan midesine üç tane taş bağlamamış mıydı?
Belki siz de okudunuz, Antalya’da yaşayan bazı Hollandalılar gündüz Müslümanların gözünün önünde su içmeyip, oruca saygı gösterecekler. Geçen yıl Türk komşuları Hollandalıları iftara davet etmiş. Bu Ramazan’da da Hollandalılar Türkleri iftara davet edeceklermiş. Çok güzel bir diyalog değil mi? AB’ye Antalya’da girmişiz bile...
Geçen Ramazanların birinde, bir Türk aile, yaşadıkları sokaktaki 90 Hollandalı’yı iftara davet etmişlerdi. Gelen Hollandalı misafir kadınlar Türk ailenin hanımına “Bu kadar yemeği sen mi yaptın?” diye sormuş, hayretlerini gizleyememişlerdi. Batı kültüründe fazla yemek yapma alışkanlığı olmadığı için.
|