Türkiye’nin kimyasını ve gündemini değiştiren. Yeryüzündeki resmini yeniden karartan. O acılı olayların başlangıcından beri kendi kendime de hep aynı soruları soruyorum.
Sınır dediğin yer öyle kolayca geçilemez... Bizimki kolayca geçiliyor.
Sınırlarımızın geçilemediği...
Bolu Komando Tugayındaki askerlerimizin ‘pusuya’ düşürülemediği...
Tabura baskın verilemediği...
Bunu gözü kesenin feleğini şaşıracağı bir konumda olsak...
Bugün böyle yana yakıla ‘terör’ konuşur muyduk?
***
Belki buna birilerinin uzaktan patlattığı mayınla askerlerimizi öldürmesini engelleyecek teknolojik tedbiri de ilave etmek gerek.
Dünyadaki savunma sistemleri, ‘uzaktan mayın patlatma ‘gibi kanlı tuzaklara karşı kısa dalgaları sağırlaştıran teknolojiyle donatılmakta.
O halde...
Sınırı geçilemeyen...
Mayınla tuzak kurulamayan...
Baskında şehit vermeyen sağlam bir yapıdan söz ediyoruz.
Bush-Erdoğan görüşmesinden sonra hem ülke içinde hem de bölgede dengeler hızla değişiyor olsa da...
Bu temel sorudan vazgeçmemeliyiz.
***
Bir kaç hafta önce...
Bir Pazar sabahı büyük bir acıya uyandığımızda...
Yazdığım yazıda, bu sorunun cevabını şöyle veriyordum:
‘Sınır içi operasyon’da böylesine askeri bir zaaf neden ortaya çıkıyor?
Bu soruyu açıkça ve komplekssizce sormamız gerek.
Gece yarısı operasyon yapan... Yani insiyatifi elinde tutan bir birlik nasıl böylesine rahatlıkla pusuya düşürülüyor?
Askerlerimiz nasıl böylesine kolayca şehit ediliyor?
Ve nasıl on askerimiz kayboluyor?
Şehit sayısı bitmek bilmiyor.
Profesyonel ordu ihtiyacı hiç bu kadar keskinleşmemişti galiba.’
***
Dün, Milliyet Gazetesi’nde, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın ‘profesyonel ordu’ yaklaşımını görünce, haberin içine düştüm.
‘Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, ulusal gazetelerin Ankara temsilcileriyle Genelkurmay Karargáhı’nda iki saat süren sohbetinde profesyonel orduya ilişkin soruları da yanıtlayarak, şunları söylüyordu:
‘Bu elbette düşünülebilir. Şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri bütçeden önemli pay alıyor ama profesyonelleşme olursa bu payın iki katına çıkması gerekir. Bu olayın bir yönü ama asıl olan Mehmetçiğin vatan sevgisidir. Kurtuluş Savaşı’nı da bu Mehmetçikle yapmadık mı?’
Terörle mücadelede verilen eğitimin çok önemli olduğunu söyleyen Büyükanıt, ‘Bunu kimi gezilerde siz de gördünüz. Biz Mehmetçiğe sonuna kadar güveniyoruz’ demekteydi.
Profesyonel ordu konusu...
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’un, Orgeneral Büyükanıt’la birlikte, Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı’nda bir süre önce düzenlediği basın toplantısında da gündeme gelmiş, o toplantıda 2008 yılından itibaren altı komando tugayının tamamen profesyonel hale getirileceğini belirtmişti.
***
Profesyonel ordu meselesinin ilk şartı ‘bütçeden savunmaya giden payın iki misline çıkması’ ise...
Ve bunun kadar önemlisi de vatana korumaya çalışan ‘Mehmetçiklerin’ yaşamlarını korumak ise...
Tartışmaları ‘bütçe ve profesyonel ordu zorunluluğu’ üzerinde yoğunlaştırmak da gerekmez mi?
Star, 12.11.2007
|