Başörtüsü yasağını kaldırma girişimlerinin tekrar gündeme gelmesi üzerine Anayasa Mahkemesi Başkanlığı ve Adalet Bakanlığı gibi önemli makamlarda görev yapmış kişilerce dile getirilen “Kıyafet serbest olursa çarşaf, sarık ve cübbe de girer” veya “Türbanlılar başı açıkları üniversiteye sokmaz” itirazları, hem bireysel tercihlere saygısızlık, hem sosyal gerçeklerden kopukluk, hem de derinlere işlemiş bilinçaltı korkuların ifadesi olarak yorumlanıyor.
Korku senaryoları
Hiçbir dayanağı olmayan, ispat edilemeyen, aksine yalanlanan “zorunlu namaz molası” örneğinden hareketle üretilen korku senaryoları da aynı psikolojinin yansıması olarak değerlendirilirken, hem dini bilmeyen, hem de dinî hayatın hassas konularında rastgele fikir yürütüp eleştiri getiren insanların “dinsizlikle suçlanma” korkusundan söz etmeleri de dikkat çekiyor ve bu temelsiz korkularla özgürlükleri engelleme çabalarının yersizliği vurgulanıyor.
|