Düşünce kuruluşu Uluslararası Kriz Grubu, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 22 Temmuz seçimlerinde kazandığı zaferin Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecine ivme kazandırabileceğini belirtti.
ABHaber sitesinin haberine göre kuruluşun son raporunda, üyelik sürecinin 2005’ten sonra, Kıbrıs, genişlemeye karşı Avrupa Birliği kamuoyunda duyulan rahatsızlık ve Türkiye’de ekonomi ve demokrasi alanında yaşanan sorunlar nedeniyle sıkıntıya girdiği belirtiliyor. Ancak seçim sonuçlarının Başbakan Erdoğan’a Avrupa Birliği sürecini canlandırabilecek cesur reformlar için yeni bir fırsat verdiği vurgulanıyor.
Raporda, Avrupa Birliği’nin de Türkiye’ye sürekli bir “yapılacaklar listesi” sunmak yerine vizyonlu davranması gerektiği tavsiyesi yer alıyor. Uluslararası Kriz Grubu’nun uzmanlarından Hugh Pope, “Avrupa’daki tüm kesimler, Türkiye’deki reformcuların hedeflerini paylaşıyor” diyor ve Türkiye’de modernleşmenin hızını Avrupa Birliği’yle ilişkilerinin seyrinin belirleyeceğine dikkat çekiyor. Türkiye’nin pekçok açıdan bir Avrupa ülkesi olduğu belirtilen raporda, Ankara’nın 1963’ten; özellikle de 90’ların ikinci yarısından sonra Avrupa Birliği üyelik perspektifini, modernleşme aracı olarak kullandığına işaret ediliyor.
Raporda “Türkiye’de herkes ülkenin henüz üyeliğe hazır olmadığını biliyor. Üyeliğe en az 10 yıl var. Avrupa’nın Türkiye’nin üyelik hedefinden korkmaması gerekiyor “ deniyor ve reform sürecinin dönüşüm sağlama potansiyeline dikkat çekiliyor.
Raporda, Erdoğan’ın seçimlerden aldığı güçle Türk Ceza Kanunu’nun 301’nci maddesinin kaldırılması ya da değiştirilmesi dahil cesur reformlara girişmesi, Avrupa Birliği’nin de Türkiye’ye tam üyelik kapısını kapalı tutmaması çağrısı yapılıyor.
|