|
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığına adaylığı ile başlayan “başörtülü first lady” tartışmasında medya başörtüsüne yeni rol biçmeye çalışıyor.
Sabah Yazarı Yavuz Donat Hayrünnisa Gül’ün başını açmasını isterken, Hürriyet yazarları Mehmet Y. Yılmaz “türban ile mücadele etmek gerektiğini”, Zeynep Göğüş ise, “başörtüsünün kadını çirkinleştirdiği”ni yazdı. İşte sadece cumartesi günkü bazı gazetelerde başörtüsüyle ilgili yer alan yazılar:
“TÜRBAN İLE MÜCADELE EDİLMELİ”
Hürriyet Gazetesi Yazarı Mehmet Y. Yılmaz, “Kişisel tercih deyip geçemeyiz” başlıklı yazısında birçok kadının başını örtmesi için baskı altında olduğunu ve “türbanın moda haline geldiğini ileri sürdü.” Yılmaz şunları yazdı:
“Türbanın, devletin en tepesine yerleşmesi hiç kuşku yok ki kadınların daha çoğunun sokağa çıkabilmek için örtünmeleri sonucunu yaratacak. ‘Kadın-erkek eşitsizliğinin’ bayrağı haline gelen türban ile mücadele etmek bunun için gerekiyor.”
Hürriyet Gazetesi Yazarı Özdemir İnce, “Havva anamız nasıl giyiniyordu?” başlıklı yazısının başlangıcında “münafık tarafım gene ortaya çıkıyor” uyarısını yaptıktan sonra Hayrünnisa Gül’ün evlenmeden önce çekilmiş başı açık fotoğrafını diline doladı. Evlendikten sonra başörtüsü takmasını “türbanlanma” olarak niteleyen İnce, başörtüsünü “Che Guevera’nın yıldızlı (ya da orak-çekiçli) beresi”ne benzetti.
“BAŞÖRTÜSÜ KADINI ÇİRKİNLEŞTİRİYOR”
Hürriyet Yazarı Zeynep Göğüş, “Başörtüsü ve ileri toplum” başlıklı yazısında eskiden Almanya ve İsveç’te kadınların başının örtülü olduğunu öğrenmesinin kendisini hayrete düşürdüğünü ifade ederek şunları yazdı: “kadınlar saçlarının kirlenmemesi ve belki de yağlı saçlarını göstermemek için başlarını örtüyormuş. Bugünkü şekliyle uç bir dinsel kimlik simgesi haline getirilen Hayrünnissa Hanım tarzı başörtme biçimi kadınlara hiç yakışmıyor. Genç ve güzel bir kadını çirkinleştirmek için bundan iyi bir yöntem olamaz”.
Hürriyet Yazarı Tufan Türenç, “Bu vahim yanlışı Başbakan bile yaptı” başlıklı yazısında, “Toplumun kılık kıyafetini 82 yıl önce Atatürk çıkardığı kanunla değiştirmiş. Türk kadınının çarşaftan, peçeden kurtulup sosyal yaşamın içinde yer alması için önündeki her türlü engeli kaldırmış. Şimdi Türk kadınını yeniden tesettüre sokmak, yeniden toplumdan soyutlamaya kalkmak yaşadığımız çağla bağdaşır mı? Bu anlayış, Atatürk’ün koyduğu hedeflere taban tabana ters değil midir?” görüşlerine yer verdi.
“BAŞINI AÇARSA ALKIŞLANIR”
Sabah Gazetesi Yazarı Yavuz Donat ise Hayrünnisa Gül’ün başını açmasını veya peruk takmasını istedi. “Senaryo... Sürpriz... Fikir jimnastiği” başlıklı yazısında Donat, “Çankaya’ya çıkacağı gün bayan Gül bir jest yapar ve ‘başını açıverirse’ ne olacak? Ya da her kamusal alana girişte, ‘türban üstü peruk’ takıverirse... Ne olacak? Takıye, makıye diyenler çıkacak ama, ‘İstemezük’ balonu da patlayıverecek. Türkiye rahatlayacak. ‘Hanımefendiye’ gelince... Sanırız ‘en çok o alkışlanacak” tavsiyesinde bulundu.
MODACILARIN TAVSİYESİ
Akşam Gazetesi ise “Çankaya için türban formülleri” haberiyle Hayrünnisa Gül’ün başını nasıl örtmesi gerektiğini yazdı. Modacı Atıl Kutoğlu’nun Hayrünnisa Gül’e “Hollywood ışıltısını onun pozisyonunun ciddiyetiyle birleştiren 10 kadar örnek sunacağım” açıklaması ile birlikte haberde, başörtüsüne yeni bir stil getirme konusunda ünlü modacıların görüşlerine de yer verildi:Faruk Saraç: “Benim şu an ilk aklıma gelen tavsiye bone tarzı bir model olabilir. Bu model 1920’lerdeki İngiliz kadınlarının kullandığı ya da Chanel’in eski model takımlarında olan arkası dantelli, saçı kapatan bir model.”
Neslihan Yargıcı: “Benazir Butto da örtünüyor. Fakat saçlarının bir kısmı görünüyordu. Ben bu modeli Hayrünnisa Gül’e öneriyorum.”
Barbaros Şansal: “Sayın Bülent Ersoy da bir Ramazan’da Feshane konserinde, saman rengi bir drape jarse elbise giymişti. Bizim tasarımımız olan o modeli tavsiye edebilirim.”
| 
