Haberler

Şanlıurfa’da trafik faciası

İçişleri Bakanı Osman Güneş geçtiğimiz hafta, 81 ilin valisine, tarım işçilerinin yol güzergâhında gerekli tedbirlerin alınması için genelge gönderdi. Sözkonusu genelgeden bir hafta sonra, dün Şanlıurfa’da tarım işçilerini taşıyan kamyonet ile bir kamyonun çarpıştı. Sözkonusu kazada 16 kişi ölürken, 15 kişi yaralı olarak kurtuldu.

Karayolları 24 Metre Kavşağı’nda dün sabah saatlerinde tarım işçilerini taşıyan 63 VS 689 plakalı kamyonet ile gübre yüklü 73 DH 087 plakalı kamyon çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle devrilen araçlar, bir süre sürüklenerek şarampole yuvarlandı.

ÇOĞUNLUK KADIN VE ÇOCUK

Kadın ve çocukların çoğunlukta bulunduğu kazada, olay yerinde 14 kişi öldü. Yaralananlardan Emine Erkaçmaz ve kamyon sürücüsü Bedrettin Tekin ise kaldırıldıkları hastanede vefat etti. Kaza sonrası, Şanlıurfa-Mardin karayolunun kaza olan bölümü uzun süre çift yönlü ulaşıma kapanırken, yaralılar ambulanslarla çeşitli hastanelere, ölenlerin cesetleri Şanlıurfa Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

“TEDBİR” GENELGESİ GÖNDERİLMİŞTİ

İçişleri Bakanı Osman Güneş, 10 Ağustos’ta valiliklere konuyla ilgili bir genelge göndermişti. Tarım işçilerinin yol güzergâhında daha sıkı tedbirlerin alınmasının istendiği genelgede, “trafiğe uygun olmayan araçların kullanılmaması” ve “araçlardaki fazla yolcuların gerekirse masrafları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarınca karşılanmak üzere uygun araçlarla seyahat etmelerinin sağlanması” uyarısı yapılmıştı.

/ ŞANLIURFA

19.08.2007

İŞSİZLİĞE ÇARE OLACAK

İşsizliğin toplumsal ve sosyal sorunların kaynağı olduğunu ifade eden GAGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Erturhan, gençlerin temel eğitimden sonra 5 yıllık meslekî eğitime yönlendirilmesinin hem işsizliğin önlenmesine, hem de üniversite kapılarında yığılmalara son ve-rilmesine katkı sağlayacağını belirtti.

İşsizliğin toplumsal ve sosyal sorunların kaynağı olduğunu ifade eden Erturhan, işsizliğin önlenmesinin yatırımların artması ile doğru orantılı olduğunu, yatırımların ise sermaye birikimini gerektirdiğini anlattı. Bir yandan nüfusun artması diğer yandan üretim alanlarında teknolojik gelişmelerin de istihdamda azalmaya ve işsizliğe sebep olduğunu ifade eden Erturhan, şöyle devam etti: ‘’Modern tarım imkanlarının da yeteri kadar bilinmediğinden ve bu yönde bilgilendirme, bilinçlendirme ve özendirme yeterince yapılmadığından göç olgusu ile karşı karşıya kalmaktayız. Göç olgusu ise vasıfsız eleman ordusunu arttırmaktadır.

Ülkemizde yaşanan işsizlik olgusunun diğer önemli nedeni ara eleman, orta kademe yöneticisi eksikliğidir. Ara eleman sıkıntısı bugün ülke sanayisi ve üretimimizi etkiler hale gelmiştir. Üniversite kapılarında yığılmaların da önlenmesi için gençlerimizin zorunlu sekiz yıllık eğitimden sonra bilimsel esaslar dahilin de başarılı olabileceği ve yeteneklerine göre tespit yapılarak ön lisans düzeyinde ve 5 yıllık mesleki eğitime yönlendirilerek meslek sahibi yapılmaları hem işsizliğin önlenmesinde hem üniversite kapılarında yığılmaların ve hem de ara eleman sıkıntısının aşılmasında katkıda bulunabilecektir.’’

İşsizlik sorununun toplumsal barışı etkileyen en önemli parametre olduğuna işaret eden Yaşar Erturhan, şunları kaydetti: ‘’İşsizlik olgusunun bu derece önem taşıdığı ülkemizde iş veren ve iş gören üzerindeki istihdam maliyetleri AB ve batı standartlarının üzerinde dramatik bir görünüm arz etmektedir. Bu durum ülke sanayisinin rekabet gücünü azaltırken kayıt dışı istihdamı özendirmekle ve Türk insanının sosyal güvenlik sisteminden mahrum kalmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle ülkemizde istihdam maliyetleri içinde prim, vergi ve stopajların süratle AB standartlarına getirilmesi ve düşürülmesi gerekmektedir.’’

/ GAZİANTEP

19.08.2007

Korsanlar: Türk halkından özür dileriz

Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre Lefkoşa-İstanbul seferini yapmak üzere dün yerel saat ile saat 07.15’de kalkan ve 136 yolcu ve 2’si pilot, 4’ü kabin ekibi olmak üzere 6 mürettebatı bulunan Atlasjet Havayolları tarafından işletilen MD-83 tipi TC-AKN tescilli, uçak seyir halindeyken 2 erkek yolcu tarafından kaçırıldı.

Pilotlar, ‘hava korsanlarının’ tüm karşı direncine rağmen uçağı yerel saat ile 08.15’te Antalya Havaalanı’na indirmeyi başardı.

Korsanlar pilotlara ulaşmak için kokpit kapısını kırmaya çalıştığı sırada kokpitte bulunan 2 pilot, kokpit camlarından çıkarak, uçağı terk edip güvenlik güçleri ile irtibata geçti. Uçaktaki yolculardan bazıları arka bölümdeki kapılardan birisini kırarak uçaktan atladı. Atlayanlar arasında yarararlananlar oldu. Korsanlar, daha sonra yaşlı ve kadın ve çocukları ön kapıdan serbest bıraktı. Uzun süren pazarlıklar sonunda korsanların teslim olmasıyla uçak kaçırma eylemi can kaybı yaşanmadan tamamlanmış oldu. Uçağı kaçıran korsanların İranlı olduğu, uçağı bu ülkeye götürmek istedikleri, pilotun yakıt ikmali yapmak zorunda olduklarını söyleyerek uçağı Antalya havalimanına indirdiği öğrenildi. Olay üzerine Antalya, İstanbul ve Ankara’da kriz merkezleri oluşturulup gelişmeler saniye sani takip edildi. Korsanların teslim olmasıyla tüm Türkiye rahat bir nefes aldı.

İçişleri Bakanı Osman Güneş, uçağı kaçıran hava korsanlarından birinin Türk vatandaşı olduğunu, diğerinin ise Suriye pasaportu taşıdığını bildirdi.

Bakan Güneş, yaptığı açıklamada şunları kaydetti: ‘’Elde iki kişi var. Bunlardan birisi Mehmet Reşat Özlü. Bu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Birisi Mommen Abdül Aziz Talikh, pasaporttaki ismine göre... Bu Suriye pasaportu taşıyan birisi. Muhtemelen Filistinli olduğunu düşünüyor arkadaşlarımız ama Suriye pasaportu taşıyor.

Bunların kimlerle ilişkili olduğu ve kimlerin adına, hangi maksatla bu eylemi gerçekleştirdiği arkadaşlarımızın incelemesinden, araştırmasından sonra ortaya çıkacak.’’

İçişleri Bakanı Güneş, iki hava korsanının sorgulanmasına Antalya Emniyet Müdürlüğü’nde başlandığını, bunlar sonuçlanınca gerekli bilgilerin kamuoyuna açıklanacağını da dile getirdi.

/ ANKARA

19.08.2007

Emin Şirin gözaltında

Genç Parti eski milletvekili Emin Şirin, Ankara’da gözaltına alınarak, İstanbul’a götürüldü. Alınan bilgiye göre, Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı doğrultusunda Emin Şirin’i gözaltına aldılar.

Kaldığı otelde gözaltına alınan Emin Şirin, daha sonra İstanbul’a gönderildi. Yetkililer, Şirin’in neden gözaltına alındığı konusunda kendilerine bilgi verilmediğini, ‘’yürütülen bir soruşturma kapsamında’’ İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatının yerine getirildiğini kaydettiler.

/ ANKARA

19.08.2007

Buzullar eriyor

Kaçkar Dağcılık ve Rafting Spor Kulübü (KDRK) Başkanı Mehmet Emin Ayhan, Kaçkar Dağı’nda buzulların hızla eridiğini söyledi.

Küresel ısınmanın Türkiye’nin sayılı buzullarından olan Kaçkar Dağı buzullarını olumsuz etkilediğini ifade eden Ayhan, asırlardan beri var olan Kaçkar buzullarının bu yıl aşırı sıcak yüzünden erimeye başladığını belirtti. Mehmet Emin Ayhan, önceki yıllarda Kaçkar Dağları’nın yüksek kesimlerinde yılın her mevsimi kar bulunduğuna dikkat çekerek “Bu yıl çok kar yağmasına rağmen Kaçkar’ın yüksek kesimlerinde karlar eridi. Bu Kaçkarlar’da görülmeyen bir gelişme. Yüzyıllardır Kaçkar’da var olan buzullar erime noktasına geldi. Kaçkar’da 3 bin 500 metredeki bilinen buzul çatlağı genellikle karla kaplı olurdu. Bu yıl çatlak üzerinde karların eridiğini ve çatlağın belirgin bir şekilde izlenebildiğini gördük. Aynı zamanda 3 bin 500 metredeki buzul çatlağında gözle görülür bir açılma tespit ettik. Buda buzulların hızla erimekte olduğunu gösteriyor” dedi.

/ RİZE

19.08.2007

Başörtüsüne Çankaya kuşatması

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığına adaylığı ile başlayan “başörtülü first lady” tartışmasında medya başörtüsüne yeni rol biçmeye çalışıyor.

Sabah Yazarı Yavuz Donat Hayrünnisa Gül’ün başını açmasını isterken, Hürriyet yazarları Mehmet Y. Yılmaz “türban ile mücadele etmek gerektiğini”, Zeynep Göğüş ise, “başörtüsünün kadını çirkinleştirdiği”ni yazdı. İşte sadece cumartesi günkü bazı gazetelerde başörtüsüyle ilgili yer alan yazılar:

“TÜRBAN İLE MÜCADELE EDİLMELİ”

Hürriyet Gazetesi Yazarı Mehmet Y. Yılmaz, “Kişisel tercih deyip geçemeyiz” başlıklı yazısında birçok kadının başını örtmesi için baskı altında olduğunu ve “türbanın moda haline geldiğini ileri sürdü.” Yılmaz şunları yazdı:

“Türbanın, devletin en tepesine yerleşmesi hiç kuşku yok ki kadınların daha çoğunun sokağa çıkabilmek için örtünmeleri sonucunu yaratacak. ‘Kadın-erkek eşitsizliğinin’ bayrağı haline gelen türban ile mücadele etmek bunun için gerekiyor.”

Hürriyet Gazetesi Yazarı Özdemir İnce, “Havva anamız nasıl giyiniyordu?” başlıklı yazısının başlangıcında “münafık tarafım gene ortaya çıkıyor” uyarısını yaptıktan sonra Hayrünnisa Gül’ün evlenmeden önce çekilmiş başı açık fotoğrafını diline doladı. Evlendikten sonra başörtüsü takmasını “türbanlanma” olarak niteleyen İnce, başörtüsünü “Che Guevera’nın yıldızlı (ya da orak-çekiçli) beresi”ne benzetti.

“BAŞÖRTÜSÜ KADINI ÇİRKİNLEŞTİRİYOR”

Hürriyet Yazarı Zeynep Göğüş, “Başörtüsü ve ileri toplum” başlıklı yazısında eskiden Almanya ve İsveç’te kadınların başının örtülü olduğunu öğrenmesinin kendisini hayrete düşürdüğünü ifade ederek şunları yazdı: “kadınlar saçlarının kirlenmemesi ve belki de yağlı saçlarını göstermemek için başlarını örtüyormuş. Bugünkü şekliyle uç bir dinsel kimlik simgesi haline getirilen Hayrünnissa Hanım tarzı başörtme biçimi kadınlara hiç yakışmıyor. Genç ve güzel bir kadını çirkinleştirmek için bundan iyi bir yöntem olamaz”.

Hürriyet Yazarı Tufan Türenç, “Bu vahim yanlışı Başbakan bile yaptı” başlıklı yazısında, “Toplumun kılık kıyafetini 82 yıl önce Atatürk çıkardığı kanunla değiştirmiş. Türk kadınının çarşaftan, peçeden kurtulup sosyal yaşamın içinde yer alması için önündeki her türlü engeli kaldırmış. Şimdi Türk kadınını yeniden tesettüre sokmak, yeniden toplumdan soyutlamaya kalkmak yaşadığımız çağla bağdaşır mı? Bu anlayış, Atatürk’ün koyduğu hedeflere taban tabana ters değil midir?” görüşlerine yer verdi.

“BAŞINI AÇARSA ALKIŞLANIR”

Sabah Gazetesi Yazarı Yavuz Donat ise Hayrünnisa Gül’ün başını açmasını veya peruk takmasını istedi. “Senaryo... Sürpriz... Fikir jimnastiği” başlıklı yazısında Donat, “Çankaya’ya çıkacağı gün bayan Gül bir jest yapar ve ‘başını açıverirse’ ne olacak? Ya da her kamusal alana girişte, ‘türban üstü peruk’ takıverirse... Ne olacak? Takıye, makıye diyenler çıkacak ama, ‘İstemezük’ balonu da patlayıverecek. Türkiye rahatlayacak. ‘Hanımefendiye’ gelince... Sanırız ‘en çok o alkışlanacak” tavsiyesinde bulundu.

MODACILARIN TAVSİYESİ

Akşam Gazetesi ise “Çankaya için türban formülleri” haberiyle Hayrünnisa Gül’ün başını nasıl örtmesi gerektiğini yazdı. Modacı Atıl Kutoğlu’nun Hayrünnisa Gül’e “Hollywood ışıltısını onun pozisyonunun ciddiyetiyle birleştiren 10 kadar örnek sunacağım” açıklaması ile birlikte haberde, başörtüsüne yeni bir stil getirme konusunda ünlü modacıların görüşlerine de yer verildi:Faruk Saraç: “Benim şu an ilk aklıma gelen tavsiye bone tarzı bir model olabilir. Bu model 1920’lerdeki İngiliz kadınlarının kullandığı ya da Chanel’in eski model takımlarında olan arkası dantelli, saçı kapatan bir model.”

Neslihan Yargıcı: “Benazir Butto da örtünüyor. Fakat saçlarının bir kısmı görünüyordu. Ben bu modeli Hayrünnisa Gül’e öneriyorum.”

Barbaros Şansal: “Sayın Bülent Ersoy da bir Ramazan’da Feshane konserinde, saman rengi bir drape jarse elbise giymişti. Bizim tasarımımız olan o modeli tavsiye edebilirim.”

Kemal BENEK / ANKARA

19.08.2007

‘Seçim zaferi AB üyeliği için fırsat’

Düşünce kuruluşu Uluslararası Kriz Grubu, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 22 Temmuz seçimlerinde kazandığı zaferin Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecine ivme kazandırabileceğini belirtti.

ABHaber sitesinin haberine göre kuruluşun son raporunda, üyelik sürecinin 2005’ten sonra, Kıbrıs, genişlemeye karşı Avrupa Birliği kamuoyunda duyulan rahatsızlık ve Türkiye’de ekonomi ve demokrasi alanında yaşanan sorunlar nedeniyle sıkıntıya girdiği belirtiliyor. Ancak seçim sonuçlarının Başbakan Erdoğan’a Avrupa Birliği sürecini canlandırabilecek cesur reformlar için yeni bir fırsat verdiği vurgulanıyor.

Raporda, Avrupa Birliği’nin de Türkiye’ye sürekli bir “yapılacaklar listesi” sunmak yerine vizyonlu davranması gerektiği tavsiyesi yer alıyor. Uluslararası Kriz Grubu’nun uzmanlarından Hugh Pope, “Avrupa’daki tüm kesimler, Türkiye’deki reformcuların hedeflerini paylaşıyor” diyor ve Türkiye’de modernleşmenin hızını Avrupa Birliği’yle ilişkilerinin seyrinin belirleyeceğine dikkat çekiyor. Türkiye’nin pekçok açıdan bir Avrupa ülkesi olduğu belirtilen raporda, Ankara’nın 1963’ten; özellikle de 90’ların ikinci yarısından sonra Avrupa Birliği üyelik perspektifini, modernleşme aracı olarak kullandığına işaret ediliyor.

Raporda “Türkiye’de herkes ülkenin henüz üyeliğe hazır olmadığını biliyor. Üyeliğe en az 10 yıl var. Avrupa’nın Türkiye’nin üyelik hedefinden korkmaması gerekiyor “ deniyor ve reform sürecinin dönüşüm sağlama potansiyeline dikkat çekiliyor.

Raporda, Erdoğan’ın seçimlerden aldığı güçle Türk Ceza Kanunu’nun 301’nci maddesinin kaldırılması ya da değiştirilmesi dahil cesur reformlara girişmesi, Avrupa Birliği’nin de Türkiye’ye tam üyelik kapısını kapalı tutmaması çağrısı yapılıyor.

YENİ ASYA / İSTANBUL

19.08.2007

Maliye Bakanlığında maaş zammı toplantısı

Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen yetkilileri, toplu görüşmelerdeki ekonomik ve sosyal konulardaki talepleriyle ilgili komisyon toplantısında Kamu İşveren Kurulu temsilcileri ile bir araya geldi.

Alınan bilgiye göre, toplu görüşmelerin birinci turu sonunda memur konfederasyonlarının taleplerini değerlendirmek amacıyla ‘’mali ve sosyal haklar’’, ‘’demokratik haklar ve diğer konular’’ ile ‘’geçmiş yıllarda alınan kararların uygulama sonuçları’’na ilişkin kurulan komisyonların çalışmaları başladı. Konfederasyonların talebi üzerine toplu görüşme gündeminin birinci sırasına alınan ekonomik ve sosyal konularla ilgili komisyon, ilk toplantısını önceki gün öğleden sonra Maliye Bakanlığında gerçekleştirdi. Toplantıda Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Devlet Planlama Teşkilâtı (DPT), Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen yetkilileri bir araya geldi. Toplantıda konfederasyon yetkilileri ücretlerle ilgili talepleri konusunda birer sunum yapıp, daha önce dile getirdikleri talepleri somutlaştırdılar.

/ ANKARA

19.08.2007

Muayene istasyonları yönetmeliği değişti

‘’Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelik’’te, araç muayenesinin özel sektöre devri paralelinde değişiklik yapıldı.

Resmî Gazete’nin sayısında yayımlanarak, yürürlüğe giren değişikliğe göre, araçların muayeneleri, Ulaştırma Bakanlığı veya bakanlıkça yetkilendirilmesi halinde işletici veya alt işleticiler tarafından, muayenesi yapılacak aracın trafik tescilinin yapıldığı ilin yer aldığı muayene bölgesinde bulunan araç muayene istasyonlarında yapılacak.

İşletici veya alt İşletici egzoz emisyon ölçümü yapmak isterse, ayrıca yetki alacak. Yetki verilen gerçek veya tüzel kişiler, İmtiyaz Sözleşmesinin imzalanmasının ardından, 18 ay içinde bölgesindeki bütün istasyonları şartnamelere, İmtiyaz Sözleşmesine ve Yönetmeliğe uygun şekilde yapmak/açmak ve araç muayenesine başlayacak hale getirecek. İşletici muayene istasyonu açma ve işletme yetkisini, bakanlığın onayı ve aynı standart ve şartları sağlamak kaydıyla alt işleticilere devredebilecek. Ancak işleticinin sorumluluğu aynen devam edecek. Herhangi bir ilde kurulması gereken araç muayene istasyonlarının tamamına ‘’Geçici İşletme Yetki Belgesi’’ verildiği tarihten itibaren, söz konusu ilde Karayolları Genel Müdürlüğünce yapılan araç muayene işlemlerine son verilecek.

/ ANKARA

19.08.2007

Pepe’nin konuşmaları kitap haline getirildi

Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’nin, Kasım 2002’den Mayıs 2007’ye kadar olan sürede çeşitli toplantı, sempozyum ve televizyon programlarında yaptığı konuşmalar kitap haline getirildi.

Alınan bilgiye göre, Bakanlığın Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğince, Çevre Kütüphane’sine katkı amacıyla hazırlanan kitap 2 ciltten oluşuyor. Çevre bilincinin oluşmasında, “özel bir etki yapacağı düşünülen konuşma metinleri’’nden oluşan kitabın il kütüphaneleri ve üniversite kütüphanelerine gönderildiği bildirildi.

/ ANKARA

19.08.2007

Eski vekillere yargı yolu açıldı

22 Temmuz seçimlerinde aday olmayan ya da aday olduğu halde seçilemeyen ve hakkında okunulmazlık dosyası bulunan 84 eski milletvekiline yargı yolu açılıyor.

Edilinilen bilgiye göre, 22. Dönemde Meclise gelen milletvekillerinden 150’siyle ilgili hazırlanan 285 dosya arasından eski milletvekillerinin dosyası ayrıldı. Yeniden seçilen milletvekillerinin dokunulmazlık dosyaları ise TBMM Anayasa-Adalet Karma Komisyonunda kaldı.

Milletvekili seçilemeyen 84 eski vekil hakkında hazırlanan 227 dosya, Pazartesi günü TBMM Başkanlığı tarafından Başbakanlığa gönderilecek. Başbakanlık, bu dosyaları Adalet Bakanlığına iletecek. Adalet Bakanlığının, bu dosyaları ilgili mahkemelere göndermesiyle yargı süreci başlayacak.

Meclisten Başbakanlığa gönderilecek en fazla dokunulmazlık dosyası (karşılıksız çek verdiği suçlamasıyla hakkında 46 dosya bulunan) eski CHP Denizli Milletvekili Haşim Oral hakkında bulunuyor. Oral’ı 26 dosyayla eski CHP Kocaeli Milletvekili Sefa Sirmen izliyor. Sirmen hakkında ‘’ihaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullanmak, basın yoluyla hakaret, görevde suistimal, hizmet sebebiyle emniyeti suistimal’’ gibi suçlamalar bulunuyor.

DOKUNULMAZLIK TARTIŞMASI

22. Dönem parlamentosunda yaklaşık 5 yıl boyunca ‘’dokunulmazlık’’ tartışması yaşandı. CHP, yasama dokunulmazlığı konusunda değişiklik yapılmadığı için Anayasada kapsamlı değişiklik yapılması taleplerini reddetti. CHP’nin üye vermemesi nedeniyle Anayasada değişiklik yapmak amacıyla kurulan Uzlaşma Komisyonu çalışmadı. CHP, hem kendi milletvekillerinin hem de AKP’li yöneticilerin dokunulmazlık dosyasının görüşülmesi için sık sık Genel Kurula grup önerisi getirerek konuyu gündemde tutmaya çalıştı.

AKP ise dokunulmazlıkların bir bütün olarak ele alınması, sadece milletvekillerinin değil, tüm dokunulmazlıkların düzenlenmesinden yana tavır aldı. Mecliste dokunulmazlık konusundaki oluşturulan Araştırma Komisyonu, CHP’li üyelerin itirazına karşı, dokunulmazlıkların korunmasını önerdi.

/ ANKARA

19.08.2007

Evren, İzmir’e yerleşiyor

7’nci Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Muğla’nın Marmaris ilçesindeki evinden İzmir’e taşınıyor. Evren, daha güvenli olduğu için Konak Üçkuyular’daki Hava Eğitim Komutanlığı içinde yer alan lojmanlarda kendisine tahsis edilen dairede kalacak.

18 yıl yaşadığı Marmaris’ten İzmir’e gelmek isteyen Evren, bir süre Narlıdere’de yer aramış ancak daha sonra bu kararından vazgeçmişti. Sonunda lojmanlarda kalmaya karar veren Evren, hemşiresi ve aşçısıyla birlikte burada yaşayacak. Eşyalarını 10 gün önce İzmir’e gönderen Evren’in bugün İzmir’e gelmesi bekleniyor. Evren İzmir’e yerleştiği takdirde emekli Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’e de komşu olacak.

Evren Marmaris’teki 980 bin Euro’ya satışa çıkardığı villasını ise satmaktan vazgeçti. Kenan Evren, villayı, kızı Şenay Gürvit’in çocuğu olan torunu Ayça Özden’e emanet etti.

/ İZMİR

19.08.2007

PKK ateş açtı: 3 askerimiz yaralı

Hakkari merkeze bağlı Oğul köyü yakınlarındaki tabur komutanlığına terör örgütü PKK üyelerince düzenlenen saldırı sonucu 3 asker yaralandı.

Alınan bilgiye göre, Hakkari ile Çukurca ilçesi arasındaki Oğul köyü yakınlarında konuşlandırılan Piyade Tabur Komutanlığı’na terör örgütü PKK üyeleri tarafından gece saatlerinde uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi. Çıkan çatışmada, 3 asker yaralandı. Yaralılar, helikopterle Hakkari Asker Hastanesi’ne kaldırıldı. Gecenin karanlığından faydalanarak kaçan teröristlerin yakalanması için bölgede hava ve kara destekli geniş çaplı operasyon başlatıldığı bildirildi.

/ HAKKARİ

19.08.2007

Rona Yırcalı'dan Gül'e destek

Dünya Odalar Federasyonu (WCF) ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) İcra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı, DEİK Başkanı olarak Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül ile dış ekonomik ilişkiler konusunda çalışmaları olduğunu belirterek, ‘’Kendisinin konulara yaratıcı, ciddi serinkanlı ve ülke menfaatlerini gözeten yaklaşımına birçok kereler şahit oldum. Bu son derece önemli görevi de tarafsızlıkla ve en iyi şekilde yerine getireceğine inanıyorum’’ dedi.

TBMM Başkanlığı seçiminin sorunsuz şekilde sonuçlandırılmasının memnuniyet verici olduğuna dikkati çeken Yırcalı, Cumhurbaşkanlığı seçiminin de Türkiye’ye yakışır, vakur bir şekilde yapılacağına inandığını söyledi.

Abdullah Gül’ün şahsında bu sürecin tamamlanacağını anlatan Yırcalı,’’DEİK başkanı olarak sayın Gül ile dış ekonomik ilişkiler konusunda çalışmalarım oldu. Kendisinin, konulara yaratıcı, ciddi serinkanlı ve ülke menfaatlerini gözeten yaklaşımına bir çok kereler şahit oldum. Bu son derece önemli görevi de tarafsızlıkla ve en iyi şekilde yerine getireceğine inanıyorum. Seçtiğimiz temsilcilerin yoluyla Cumhurumuzun başkanını seçmek demokrasimizin kusursuz işlediğinin bir göstergesi olmayacak mı?’’ diye konuştu.

/ BALIKESİR

19.08.2007

İstanbul'un yüzde75'i kaçak

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşarı Sabri Özkan Erbakan, Türkiye’nin yüzde 84’ünün 1 ile 3. derece deprem bölgesinde bulunduğunu belirterek, bu bölgelerde yaşayan nüfusun, ülke nüfusunun yüzde 85’ini oluşturduğunu bildirdi.

Erbakan, Türkiye’de yüzde 80’e yakın, İstanbul’da ise yüzde 75 oranında kaçak bina bulunduğunu belirtti. Erbakan, düzenlediği basın toplantısında, 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminden sonra bakanlıkça yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.17 Ağustos depreminin ardından, Türkiye’de deprem ile ilgili bilincin artması, bu konuda ne yapılması gerektiği, bakanlık olarak işin neresinde olunduğu, eksiklerin ne olduğunun tek tek masaya yatırıldığını anlattı.

/ ANKARA

19.08.2007

İDO: Yolcuların iddiaları asılsız

İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ’den (İDO), Salih Reis 4 adlı deniz otobüsünün 13 Ağustos’ta Bostancı-Yenikapı-Avşa seferi sırasında meydana gelen kaza sonrasında bazı yolcuların, kazanın oluş biçimi ile ilgili basına ‘’asılsız iddialarda bulunduğu’’ önü sürüldü.

İDO’dan yapılan yazılı açıklamada, bazı yayın organlarında yer alan ve ‘’kaptan köşküne girip çıkanlar olduğu’’ şeklindeki iddianın, ‘’söz konusu yolcunun yaşadığı talihsiz kazanın etkisinden kurtulamamış olmasına’’ bağlanabileceği, iddianın İDO’yu ‘’rencide etmesine rağmen anlayışla karşılanabileceği’’ belirtildi. Açıklamada, iddianın, İDO’nun müşteri memnuniyeti için sağladığı ve yolcuların talep ve şikayetlerini karşılamak üzere kurduğu düzenin yanlış algılanmasından kaynaklandığı ifade edildi.

/ İSTANBUL

19.08.2007

İstanbul’da elektrik kesintisi

Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş.’den yapılan yazılı açıklamada, Bayrampaşa, Beyazıt, Güngören ve Bakırköy İşletme Müdürlükleri bölgelerinde yapılacak bakım-onarım çalışmaları sebebiyle bazı semtlere elektrik verilemeyeceği bildirildi.

Açıklamaya göre elektrik verilmeyecek bölgeler şöyle: “19 Ağustos 2007 tarihinde 06.00-16.00 saatleri arasında Bayrampaşa; Gaziosmanpaşa Merkez Mahallesi, Halitpaşa Caddesi, Ali Galipbey Caddesi, Salihpaşa Caddesi’nin bir kısmı, Şirinler Sokak, Hedef Sokak ve civarı.

19 Ağustos 2007 tarihinde 09.00-16.00 saatleri arasında Beyazıt; Mimar Mehmet Ağa Caddesi, Akbıyık Caddesi, Bayram Fırın Sokak, Saraçhane Çıkmazı, Cankurtalan Caddesi, Amiral Teftil Sokak, Keresteci Hakkı Sokak, Akbıyık Değirmen Sokak, Arabacılar Sokak ve civarı.

20 Ağustos 2007 tarihinde 08.00-18.00 saatleri arasında Bakırköy; Osmaniye Mehmet Seyit Sokak, Tes Sokak, T. Aralığı Sokak, civarı ve Trafik Sinyalizasyon.

21 Ağustos 2007 tarihinde 08.00-18.00 saatleri arasında Bakırköy; Osmaniye Taş Ocakları Yolu Bağlar mevkii, Lale Sokak, Cici Sokak, Bağlar mevkii, Halk Pazarı, Doğu Sitesi, Kahraman Sitesi, civarı ve Trafik Sinyalizasyon. 21 Ağustos 2007 tarihinde 08.00-15.00 saatleri arasında Güngören; Menderes Çıkmazı, Ordu Sokak, Sakarya Sokak, Sönmez Sokak, Ege Sokak, Birlik Sokak, Ergene Sokak, Yıldız Sokak, Kınalı Caddesi ve civarı.

22 Ağustos 2007 tarihinde 08.00-15.00 saatleri arasında Güngören; Kocasinan Caddesi, Belediye Pazarı, Fetih Caddesi ve civarı.

22 Ağustos 2007 tarihinde 08.00-18.00 saatleri arasında Bakırköy; Osmaniye Mahallesi, Şirin Sokak, Çağlar Sokak, Mine Sokak, Yeşil Su Sokak, Köyaltı Sokak, Şengün Sokak, Osmaniye Taş Ocağı Yolu numara 15’den 32’ye kadar ve civarı, Trafik Sinyalizasyon.

23 Ağustos 2007 tarihinde 08.00-18.00 saatleri arasında Bakırköy; Osmaniye Mahallesi, Kireç Ocağı Sokak, Fabrikalar Caddesi, Sağlık Ocağı, Bildik Sokak, Ümraniye Sokak, Fabrika Geçidi Sokak, Fabrika Çıkmazı, İncirli Yolu, İnci Çıkmazı, Fatih Koleji civarı ve Trafik Sinyalizasyon.

24 Ağustos 2007 tarihinde 08.00-18.00 saatleri arasında Bakırköy; Osmaniye Fabrikalar Caddesi ve Kireç Ocağı kesişimi, Bakırköy Cumartesi Pazarı Lokantalar ve Aydınlatma, Halı Saha civarı ve Trafik Sinyalizasyon.

25 Ağustos 2007 tarihinde 08.00-15.00 saatleri arasında Güngören; Kiler, Ali Ruhi Bozkır Sokak, Balkan Sokak, Toros Sokak, Kumru Sokak, Karaca Sokak, Geyik Sokak, Levent Sokak ve civarı. 26 Ağustos 2007 tarihinde 08.00-15.00 saatleri arasında Güngören; Kasım Sokak, Nar Sokak, Reyhan Çarşısı, Gencay İş Hanı, Işık Çarşı, V.İ.P. Pasajı, Trafik ışıkları ve civarı.

28 Ağustos 2007 tarihinde 08.00-15.00 saatleri arasında Güngören; D. Hüseyin Paşa Caddesi, Yıldız Sokak, Başak Sokak, Gonca Sokak, Kartopu Sokak, Çamlık Caddesi ve civarı.”

/ İSTANBUL

19.08.2007

Kaçak elektrik 2 bin 778 kişiyi çarptı

Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ’nin (TEDAŞ), Adana, Gaziantep, Hatay, Kilis, Mersin ve Osmaniye’de kaçak elektrik kullandıkları iddiasıyla 8 bin 567 kişi hakkında Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunduğu, bu kişilerden 2 bin 778’inin hapis cezalarına çarptırıldığı bildirildi.

TEDAŞ Şirket Müdürü Mahmut Nimet Dalkır, kaçak elektrik kullanımını önlemek için sorumluluk alanlarındaki 6 kentte, 164 personelle, iş yeri, sanayi ve mesken ağırlıklı kontrolleri sürdürdüklerini söyledi. Dalkır, denetlemeler sonucu Adana’da 8 bin 393, Gaziantep’te 3 bin 652, Hatay’da bin 165, Kilis’te 116, Mersin’de 6 bin 411, Osmaniye’de 99 olmak üzere 19 bin 836 abonenin kaçak elektrik kullandıklarını belirlediklerini kaydetti.

Kaçak kullanımdan dolayı Adana’da 795, Gaziantep’te 5 bin 5, Hatay’da 432, Kilis’te 116, Mersin’de 2 bin 136 ve Osmaniye’de de 83 olmak üzere toplam 8 bin 567 abone hakkında Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunduklarını anlatan Dalkır, bu abonelerden Adana’da 82,

Gaziantep’te 76, Hatay’da 388, Kilis’te 67, Mersin’de 2 bin 102 ve Osmaniye’de 63 olmak üzere toplam 2 bin 778’inin hapis cezasına çarptırıldığını, diğerleriyle ilgili dâvâların sürdüğünü bildirdi. Dalkır, 7 aylık dönemde 71 milyon 550 bin 858 kilovat saat elektriğin kaçak kullanıldığını ve bunun devlete zararının 13 milyon 779 bin 11 YTL olduğunu vurguladı.

/ ADANA

19.08.2007

Baraj sahasına sebze ektiler

Başşehir’in elektrik ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayan Hasan Polatkan Baraj göleti kuraklığın etkisiyle kuruyunca baraj sahası çevresinde yaşayan köylüler yaklaşık 3 bin hektarlık araziye sebze ekti.

Mayıs, Haziran aylarında balıkçıların kayıkla balık avladığı gölette şimdi çiftçiler traktörlerle sebze ekip, hayvanlarını otlatıyor.

40 yıldır çiftçilik yaptığını belirten Ergin Erol, Hasan Polatkan Baraj gölünün ilk defa kuruduğunu belirtti. Engin Erol, “Kuraklıktan dolayı yer altı sularımız gittiği için buralardaki tarlalarda ekiliş yapamadık. Köyün alt tarafında bulunan baraj gölü kuraklığın etkisiyle kurudu. Bizde traktörlerimizle gece gündüz çalışarak buralara havuç, ıspanak, marul ekiyoruz. Gölün kuruması bizim için fırsat oldu Burada su sıkıntısı da çekmiyoruz. 2-3 metre sondaj vurduğumuzda suyu buluyoruz. İki ay öncesine kadar suyula kaplı olan bu alanda şimdi hayvanlarımızı otlatıyoruz.’’ dedi.

/ ANKARA

19.08.2007

Boğaziçi Köprüsü bakıma alınıyor

Boğaziçi Köprüsü’nde bazı askı halatları bağlantı plakalarının değiştirilmesi çalışmalarının yapılacağı bildirildi.

İstanbul Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü denetimi altındaki ‘’İstanbul’daki Büyük Açıklı Köprülerin Sismik Takviye Projesi Yapım İşi’’ kapsamında Boğaziçi Köprüsü’nde bazı askı halatları bağlantı plakalarının değiştirilmesi çalışmalarının yapılacağı ifade edildi.

Açıklamada, 20 Ağustos 2007 Pazartesi günü saat 24.00’te başlanacak çalışmaların, 24 Kasım 2007 Cumartesi günü saat 06.00’da bitirileceği ve söz konusu çalışmaların iki aşamada yapılacağı belirtildi.

‘’Birinci aşamada Kuzey yol, (Asya-Avrupa istikameti) 20 Ağustos 2007 - 11 Ekim 2007 tarihleri arasında, ikinci aşamada Güney yol (Avrupa-Asya istikameti) 15 Ekim 2007 - 24 Kasım 2007 tarihleri arasında, çalışılan yönlerde 2 şerit trafiğe aralı olarak kapatılacak ve trafik akışı 2 gidiş, 2 geliş şeklinde düzenlenecektir’’ denilen açıklamada, söz konusu trafiğe kapatmanın, sadece 24.00 ile 06.00 saatleri arasında yapılacağı, bunun dışındaki saatlerde trafik akışının normal seyrinde devam edeceği bildirildi.

/ İSTANBUL

19.08.2007

Kapıkule dünyanın ikinci büyük sınır kapısı

Türkiye’nin Avrupa’ya açılan penceresi olarak nitelendirilen Kapıkule, işlem hacmi ve gümrük alanının genişliği bakımından Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise ikinci büyük kapısı konumunda bulunuyor.

Yetkililer, Kapıkule Sınır Kapısı’ndan geçen yıl 1 milyon 891’i yurda giriş, 1 milyon 990 bini de çıkış olmak üzere toplam 3 milyon 881 yolcunun geçiş yaptığını bildirdi. Yetkililer, ‘’Kapıkule Sınır Kapısı işlem hacmi bakımından Türkiye’nin en büyük, Meksika ile ABD arasındaki Elpaso Sınır Kapısı’ndan sonra da dünyanın en büyük ikinci sınır kapısı konumunda bulunuyor’’ dediler.

/ EDİRNE

19.08.2007

Damacana sulara fiyat takibi

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce, su sıkıntısı sebebiyle bakkal ve marketlerde ‘’fahiş fiyatla’’ satılan şişe ve damacana sularındaki fiyat artışları takibe alınacak.

Büyükşehir Belediyeden yapılan yazılı açıklamada, Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin olağan toplantısında oybirliği ile kabul ettiği, ‘’Hukuk Tarifeler ve Tüketiciyi Koruma Komisyonlarının’’ ortak raporunda, Ankara’da fahiş fiyatla su satan firmaların belirlenerek, Esnaf ve Sanatkârlar Odası’na uyarıda bulunularak, Büyükşehir Zabıta Daire Başkanlığı’nca yasal işlemler yapılabileceği bildirildi. Açıklamada, raporda, komisyonca yapılan incelemeler sonucu Temmuz ayı ile birlikte 19 litrelik damacana suyu satışlarında yüzde 5’den başlayan ve yüzde 50’lere kadar ulaşan fiyat artışlarıyla karşılaşıldığı tespitinin de yer aldığı belirtildi.

/ ANKARA

19.08.2007

Oyuncakçılar denetleniyor

Çin’de üretilen Sarge ve Barbie&Taner oyuncaklarının toplatılmasının ardından, Sağlık Bakanlığı bunların verildiği satış noktalarını denetliyor.

İlgili firma tarafından söz konusu oyuncakların Türkiye’de de toplatılacağının açıklanmasından sonra Sağlık Bakanlığı oyuncakların geri çekilmesiyle ilgili mevzuata uygun olarak çalışma yürütmeye başladı.

Toplatılan oyuncaklardan ellerinde bulunanların bunları iade ederek paralarını geri alabileceklerini ifade eden bakanlık yetkilileri, “Oyuncaklarla ilgili toplatma kararı verilip gereği yerine getirildikten sonra denetçilerimiz dağıtım noktalarında denetimler yapmaya başladı. Eğer toplatma kararına rağmen bunların satışını sürdüren yerlerin bulunduğu tesbit edilirse haklarında yasal işlem uygulanacak” şeklinde konuştular.

/ ANKARA

19.08.2007

Kanal D’ye büyük tepki

Kanal D’ nin Kavak Yelleri adlı dizisinde bir köpeğe Hüseyin isminin verilmesi sebebiyle, Caferiler önceki gün Kanal D önünde protesto eyleminde bulundu.

Halkalı Zeynebiye Camiinde kılınan Cuma namazı sonrası 5 bine yakın Caferi olayı protesto ederek Kanal D'nin önüne siyah çelenk bıraktılar. Tepkilerinin kamuoyundan özür dileninceye ve filmin yayından kaldırılıncaya kadar süreceğini bildiren topluluk olaysız bir şekilde dağıldı. Kanal yetkilileri mesajın alındığını ve gerekenin yapılacağını söylediler.

Hamit TURAN / İSTANBUL

19.08.2007

Diyanet Dergisi’ni su bastı

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin su tasarrufu amacıyla şehir genelinde ikişer gün arayla başlattığı su kesintilerinin dördüncü gününde borulardaki aşırı basınç sebebiyle oluşan patlama, pek çok ev ve işyerinin zarar görmesine yol açtı.

Su kesintileri sonrası yaşanan ana borulardaki patlamalar Diyanet Dergisi’ni de vurdu. Derginin basıldığı matbaa ilk boru patlamasında su altında kalınca yaklaşık 70 bin dergi kullanılamaz hale geldi. Olayda trilyonluk zarar oluştu.

/ ANKARA

19.08.2007

‘Kayıt parası’ uyarısı

Tüketiciler Birliği Kütahya Şubesi, zorla kayıt parası almaya çalışan okul yetkililerinin savcılığa bildirilmesi çağrısında bulundu.

Öğrenci velilerine yönelik uyarı niteliğini taşıyan bir basın açıklaması yapan Tüketiciler Birliği Kütahya Şube Başkanı Ali İhsan Nazlı, “Velilerinden kayıt parası adı altında 50 YTL’den 300 YTL’ye kadar zorla ve dayatmayla bağış olarak para alındığını duyuyoruz. Gönül rızanız olmadan sizden kesinlikle kayıt parası alınması söz konusu olamaz” şeklinde konuştu.

/ KÜTAHYA

19.08.2007

Ekmeğin hikâyesi müzede

Ankara Halk Ekmek Fabrikası Genel Müdürlüğü, ekmeğin Anadolu uygarlıkları döneminden günümüzde kadar geçirdiği üretim aşamalarını, yeni nesillere aktarmak amacıyla, kurum bünyesinde ‘’Ekmek Müzesi’’ kuruyor.

Halk Ekmek Fabrikası Genel Müdürü Ali İlkbahar, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin işbirliğiyle çalışmayı gerçekleştireceklerini söyledi.“Ekmeğin tarladaki buğdaydan toplanmasına ve sofraya gelene kadar hangi alet ve teknoloji kullanılıyorsa, tamamı, oluşturulacak müzede sergilenecek” diyen İlkbahar, müzenin, gençlerin geçmişteki teknolojiyi tanımasına da yardımcı olacağını söyledi.

/ ANKARA

19.08.2007

Bütün haberler