Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, ne olursa olsun seçimlerin ertelenmesinin mümkün olmadığını kaydederek, “Savaş ortamında bile seçim yapılmıştır” dedi.
Gül, Kanal 24’te yayınlanan “Ankara Masası” adlı programda gündeme ilişkin soruları cevapladı. Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yaşananların Türkiye’nin AB sürecine etkisinin sorulması üzerine Gül, “Bu tip hukukun zedelendiği durumlar şüphesiz ki etkiler” diyerek, Demokrasi kuvvetlendirilse, ülke şeffaf olursa, ekonomimizi rekabetçi bir ekonomi haline gelirse AB’nin Türkiye’ye söyleyebileceği, engelleyebileceği hiçbir şey olmadığını belirtti. Gül, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ama şöyle bir tehlike var. Bunu hiç kimse göz ardı etmesin ki, AB kendi içerisinde de çok sıkıntılar yaşıyor. 27 tane şimdi üyesi var. Çok oldu diyenler var, yeni Avrupa’nın sınırları neresi diyenler var. Böyle bir durumda diyebilirler ki, bu burada kalsın artık, yenileri gelmesin diyebilirler. Yenileri deyince bazı küçük ülkeler onları etkilemez ama unutmayın ki Türkiye 70 milyonluk büyük bir ülke. 70 milyonluk bir ülke demek AB içerisine girdiğinde, Avrupa Parlamentosunda Almanya’dan sonra ikinci büyük grup olacağız biz. Tedirginlikler de var. Eğer biz kendi işlerimi düzgün götürmezsek, bu tip olağanüstü işler yapmaya kalkarsak, sürprizler yaparsak, o zaman o trenden bizi kendi ayaklarımızla indirirler. Bu fırsat kaçtıktan sonra bir daha gelmez.”
Gül, Türkiye’nin geçmişte bir çok kez AB üyeliği fırsatı değerlendiremediğini de bildirerek, “Şimdi işler daha zor. Onun için eğer böyle olağanüstü işler olmaya devam ederse, bütün Avrupa’nın hedef gösterdiği muasır medeniyetlere ulaşmanın bir manivelası olarak gördüğümüz bu sistemin dışında kalır” diye konuştu.
“22 Temmuz seçimlerini erteleme riski var mıdır” sorusuna da Gül, “Böyle bir şey mümkün değil. Ne olursa olsun seçimlerin ertelenmesi mümkün değil. Savaş ortamında bile seçim yapılmıştır” diye cevap verdi.
Gül, yapılan hizmetlerin ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki yanlışlıkların AKP’nin oylarını etkileyecek iki şey olduğunu söyleyerek, “Bunları birleştirince, yüzde 40’ın üzerinde olduğumuz görülüyor” dedi.
|