Kendisi de Arakanlı bir Müslüman olan Ahmed Samir, Burma Cumhuriyeti’nde yaşayan Arakanlı Müslüman halkın dramının yeterince bilinmediğinden yakınıyor.
İstanbul’da 104.4 frekansından yayın yapan Bizim Radyo’da hafta içi yayınlanan Gündemin Nabzı programının konuğu Burma Cumhuriyeti’nde zulüm gören Arakanlı Müslümanlara yardım götüren El Najda Vakfı’nın temsilcisi Ahmed Samir idi.
Türkiye’deki Müslümanlara Arakan’da yaşanan dramı anlatmaya çalıştığını söyleyen Samir, bu konuda duyarlılığın geliştirilmesinin kendileri için çok önemli olduğunu ifade etti.
Kendisi de Arakanlı bir Müslüman olan Samir, küçük yaşlarda, ülkelerinden çıkarılarak Bangladeş’e iltica etmeye zorlanan binlerce Arakanlı ailenin yaşadığı trajediyi yaşamış. Arakanlı Müslümanların yaşadıklarını Bizim Radyo’da anlatan Samir, Türkiye’den o bölgelere yardım götüren İHH İnsanî Yardım Vakfı’nın Bangladeş’te partnerliğini de yürütüyor. 5 yaşında göç etmek zorunda kaldığı vatan topraklarına İHH yardımlarını ulaştırmak maksadıyla birkaç defa gizlice girdiğini ifade eden Samir, halen orada yaşayan 2 milyon dolaylarında Müslümanın çok zor şartlar altında yaşama mücadelesi verdiğini ifade etti.
Müslümanlara zulüm
Programda Umut Yavuz’un sorularını cevaplayan Samir, Burma Cumhuriyeti’ndeki askerî cunta yönetiminin sırf Müslüman oldukları için Arakan bölgesinde yaşayan insanlara büyük zulümleri reva gördüğünü, eğitim haklarını vermediğini, mülk edinme haklarının olmadığını ve daha da ilginci Burma cunta yönetiminin izni olmadan Arakanlı Müslümanların evlenmeye bile izinleri olmadığını ifade etti. Bu sebeple daha önce 4 milyon olan Arakan’daki Müslüman sayısının göçler, fakirlik ve kısıtlamalar neticesinde bugün 2 milyona kadar düştüğünü ve programlı uygulanan asimilasyon politikalarıyla tamamen yok edilmek istendiklerini belirten Samir, ezan okunmasının, cami inşa edilmesinin ve Kur’ân kursu açılmasının askerî yönetim tarafından yasaklandığını da sözlerine ekledi.
60 milyon dolaylarında nüfusu olan Burma Cumhuriyeti’nin yüzde 80’inin Budist inancına sahip olduğunu, Müslümanların bir çoğunun 3 büyük göç dalgasıyla çevre ülkelere özellikle Bangladeş’e iltica etmek zorunda kaldıklarını anlatan Samir, şu anda Bangladeş sınırının yakınlarında bulunan mülteci kamplarında 35 bin dolaylarında Arakanlının yokluk ve kıtlık tehlikesi altında yaşamaya çalıştıklarını ifade etti. Yaklaşık 10 yıldır mülteci kampından çıkmalarına izin verilmeyen Arakanlıların dramını kendisi de bir mülteci kampında büyüdüğü için çok iyi anladığını ifade eden Samir, Türkiye’den buralara yardımlar götürmeyi kendine vazife edindiğini ifade etti.
İHH’nin ve diğer yardım kuruluşlarının Arakan için yaptıkları çalışmaları anlatan Samir, bölgeye ne kadar yardım yapılırsa yapılsın hep daha fazlasına ihtiyaç olduğunu belirtti. İHH’nin mülteci kampında okul ve hastane açacak olmasının çok önemli olduğunu söyleyen Samir, Türkiye’de yaşayan Müslüman halkın sağduyusuna, yardımseverliğine çok güvendiklerini vurguladı.
Umudumuz Türkiye
Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde Sultan Abdülhamid tarafından Arakanlı Müslümanların bağımsızlık mücadelesi için Anadolu’dan binlerce asker gönderildiğini hatırlatan Samir, “Bugün biz Arakanlılar tıpkı Osmanlı’nın bize sahip çıktığı gibi, Türkiye’deki Müslümanların ve devletin de sahip çıkmasını umut ediyoruz” dedi.
“Arakan’daki problemi çözse çözse ancak Türkiye çözer” diyen Samir, Burma Cumhuriyeti’nin askerî cunta yönetiminin Arakanlılara yaptığı zulümleri sona erdirmesi adına Türkiye devletinden de siyasî baskı ve irade anlamında çok şeyler beklediklerinin de altını çizdi.
Son olarak Bizim Radyo frekanslarından dinleyicilere seslenen Samir, “Türkiye’de Arakan’ın dramı diğer yerler kadar bilinmiyor. Amacım Müslüman olan halkımızın yaşadığı trajediyi anlatmak. Türkiye halkının bu konuda duyarlı davranacağına hiç şüphem yok” ifadelerini kullandı.
Arakan’a yardım için www.ihh.org.tr adresine uğramak veya 0 212 631 21 21 nolu İHH telefonundan bilgi almak mümkün.
|