AB Adalet ve İçişleri Bakanları, 2003 yılından bu yana tartışılan ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla mücadelede birlik genelinde geçerli olacak yasal düzenleme konusunda uzlaşma sağladı.
AB Konseyi kararlarında, tüm üye ülkelerde cezalandırılabilir suçlar arasında ‘’Belli bir ırk, renk, din, soy, ulusal ya da etnik kökenlilere karşı, alenen kin ve şiddeti kışkırtmak; Uluslararası Ceza Mahkemesi Tüzüğü’nün 6., 7. ve 8. maddelerinde tanımlanan ve Nürnberg Mahkemesi’nin tanımladığı soykırım, insanlığa karşı işlenmiş suçlar ve savaş suçlarını mazur görmek, inkar etmek ya da küçümsemek’’ sayıldı. AB böylece Yahudi soykırımını, ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla mücadele çerçevesine sokarken, diğer soykırımlarla ilgili kararı üye devletlere bıraktı. Kararlarda ayrıca kamu düzenini bozan ya da tehdit ve hakaret unsurları içeren tavırların tanımlanması üye devletlere bırakılıyor. Kararların Avrupa Parlamentosu ve üye ülkelerce onaylanmasının ardından 2 yıl içinde uyum için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması isteniyor.
Bu arada AB Komisyonu’nun adalet ve içişlerinden sorumlu başkan yardımcısı Franco Frattini, ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla mücadele çerçevesine ‘’Stalin rejimi suçlarının’’ da eklenmesini isteyen Baltık ülkeleri ve Slovenya’da, ‘’20. yüzyılın korkunç suçları’’ konusunda halkın düşüncelerini öğrenmek için AB Komisyonu adına girişim başlatacaklarını bildirdi.
Diplomatik kaynaklar, sözde Ermeni soykırımının AB’nin ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla mücadele çerçevesine girmemiş olmasına ‘’ihtiyatla’’ yaklaşılmasını tavsiye ediyor.
Sözde soykırım lobisi, herhangi bir AB üyesinin, uluslararası ceza mahkemelerince tanınsın ya da tanınmasın, herhangi bir soykırım inkârına ceza getirmesi durumunda, bunun bütün AB genelinde geçerlilik kazanması için çaba gösteriyordu.
|