Adapazarı'nda Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla erçekleştirilen panelde, ilim, çocuk eğitimi ve sünnete uymanın önemine dair Peygamberimizden mesajlar verildi.
Demokrat Hanımlar Derneği Adapazarı Temsilciliği, Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle “Kutlu Reşhalar” başlıklı bir panel düzenledi. Bizim Aile Dergisi Yayın Koordinatörü Yasemin Güleçyüz, Bizim Aile Dergisi Yazarı Ayşenur Yaşar ve Eğitimci Haşrunnisa Şen’in konuşmacı olarak katıldığı panelde, Peygamberimizin ahlakı, çocuk eğitimine ve ilme verdiği önem, onun sünnetine uymanın gereği anlatıldı.
Adapazarı Esnaf Kefalet Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen panelin ilk konuşmacısı Ayşenur Yaşar, “Ey insanlar, size kendi içinizden öyle bir Peygamber geldi ki sizin sıkıntıya uğramanız ona pek ağır gelir. O size çok düşkün, mü’minlere çok şefkatli, çok merhametlidir” âyetiyle sözlerine başladı. Ümmetinin sevinçleri ve üzüntüleriyle alakadar olan Peygamberimizin salavata ve duaya ne kadar layık olduğunu hatırlatan Yaşar, “Kainatın Efendisi Muhammed (a.s.m) âlemlere rahmet olarak gönderilmiş, ahir zaman peygamberidir. Küfür onun getirdiği nur ile dağılmış, bütün varlıklar o nurla mânâsızlıktan kurtularak mânâ kazanmıştır” dedi.
Peygamberimizin, ‘Kim bana bir kere salat ederse, Allah ona on salat eder. On günahını siler, derecesini on kat arttırır’ şeklindeki hadis-i şerifini de konuşmasında aktaran Yaşar, Peygamberimizin ahlâkına da değindi. Hazreti Ayşe’nin, “İnsanların en güzel ahlâklısıydı. Hiçbir çirkin söz söylemez ve çirkin harekete tenezzül etmezdi. Çarşı pazarlarda bağırıp çağırmaz, kötülüğe kötülükle karşılık vermezdi. Affeder, bağışlardı. Yumuşak huyluydu, hiçbir şeyi kınamaz, küçümsemezdi” sözleriyle Peygamberimizin ahlâkını tarif ettiğini anlatan Yaşar, Peygamberimizin mucizelerinden örnekler aktardı.
Bediüzzaman’ın da Risale-i Nurlarda sünnete uymanın önemini vurguladığını örneklerle ifade eden Yaşar, “De ki Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin” ayetinin de Bediüzzaman tarafından sünnete tabi olmak şeklinde yorumlandığını ifade ederek konuşmasını noktaladı.
Bizim Aile Dergisi Yayın Koordinatörü Yasemin Güleçyüz de kadının ve ilim öğrenmenin dinimizindeki yerine dikkat çekti. İlmi, kainat içinde meydana gelen olayların sebep, oluş, sonuç ve tesirleri konusunda, aklın ölçüleri çerçevesinde tahsil ve tecrübe ile edinilen doğru bilgi olarak tarif eden Güleçyüz, “İlmi faaliyetler, Rabbimizin Alim isminin aynaları, tecellileri. Biz ilim öğrenmeye çalıştığımızda, talebe olduğumuzda bu isme ayinedarlık yapmaktayız” dedi. İnsanın ilme ihtiyaçlı olarak yaratıldığını ve anne karnındayken bile öğrenmeye başladığını ifade eden Güleçyüz, Bediüzzaman Hazretleri’nin de, “İnsan bu dünyaya ilim ve dua vasıtasıyla tekemmül etmek için gelmiştir. Mahiyet ve istidat itibarıyla her şey ilme bağlıdır. Ve bütün ulum-u hakikiyenin (hakikat ilimlerinin) esası, madeni ve ruhu marifetullahtır. Ve onun üssül esası (özü) iman-ı billahtır” sözüyle ilme ve ilimlerin esasının marifetullah olduğuna dikkat çektiğini hatırlattı. Öğrenilen ilmin marifetullaha ve iman-ı billaha götürmesi gerektiğine de değinen Güleçyüz, Cenab-ı Hakk’ın Kur’an-ı Kerim’in Ahzab Suresi, 34. ayetinde, peygamber hanımlarının şahsında bütün mü’min hanımlara, “Evlerinizde okunan Allah’ın âyetlerini ve hikmeti anın.” buyurduğunu da hatırlattı.
Konuşmasında ilim öğrenmenin önemiyle ilgili hadislerden de aktaran Güleçyüz, “Sahabelerin hayatlarında tek hedefleri vardı, Allah’a daha yakın olabilmek. Bunun için yaşadılar, bunun için öldüler. Onların hayatlarının her anı ilimle iç içeydi” şeklinde konuştu ve konuyla ilgili örnekler verdi.
Eğitimci Hayrünnisa Şen de “Hazreti Peygamberin Sünneti Işığında Çocuk Eğitimi” başlıklı bir konuşma yaptı. Peygamberimizin sünnetinde çocuk terbiyesinin, doğumla değil, eş seçimiyle başladığını ifade eden Şen, “Peygamberimiz, kadın dört şeyi için nikah edilir. Malı, güzelliği, soyu ve dini. Siz dindar olanı tercih edin, huzur bulursunuz der. Ben özellikle gençlere şunu tavsiye etmek istiyorum, eş adayınızı inceleyin. İyi bir aile reisi olabilir mi? Siz çocuklarınıza böyle bir baba ya da böyle bir anne mi istiyorsunuz? Sadece hissi mülâhazalarla değil, kriterlerinize bunu da ekleyerek karar verin” dedi.
Nikâh, hamilelik, çocuğa isim koyma aşamalarında da Allah’ın rızasının öncelikli olarak gözetilmesi gerektiğini anlatan Şen, Peygamberimizin çocuklara karşı davranışlarından ve tavsiyelerinden örnekler verdi. Hazreti Muhammed’in, “Çocuklarınıza ikram edin ve terbiyelerini güzel yapın” buyurduğunu hatırlatan Şen, Peygamberimizin sünnetinden çocuk eğitimine dair öğrenilen bir noktanın da, çocuklara kötü söz söylememek, ona saygı duymak olduğunu ifade etti. Günümüzün eğitimcilerinin üzerinde durduğu ‘etkin dinleme ve sorun çözme’ yönteminin de Peygamberimiz tarafından uygulanışını anlatan Şen, “Neticede görüyoruz ki sünnet-i seniyyede esas olan, çocukla birlikte Allah’a kul olma gayretidir. Biz ne kadar Kur’an ve sünnet yolunda hareket edersek çocuklarımız da bize uyacaktır, inşallah” sözleriyle konuşmasını sürdürdü.
Nihal Kelek'in sunuculuğunu yaptığı etkinlikte Asiye Ebrar Taş da Kur'an-ı Kerim'den aşir okudu. Program, gençlerin sunduğu küçük bir tiyatro ve ilahi konseri ile sona erdi.
|