Prof . Dr. Mehmet Bekaroğlu, insanların haklarını araması gerektiğini belirterek, “Hak savunucu olmak erdemliliktir. Bir kişiye haksızlık yapılıyorsa, herkes bunu kendisine yapılmış olarak kabul etmelidir” dedi.
MAZLUM-DER Gaziantep Şubesinde, İnsan Hakları konulu bir sohbet toplantısı yapan Prof . Dr. Mehmet Bekaroğlu, Türkiye’de İnsan Hakları kavramının önce sol kesim tarafından 12 Eylül ihtilaliyle gündeme getirildiğini, 28 Şubat uygulamalarıyla da özellikle İslamî kesimin gündemine girdiğini ileri sürdü. Bekaroğlu özetle şu görüşleri dile getirdi:
“İslâmî kesim olarak geçmişte, bizim dışımızdakilerin insan hakları ile ilgili çığlıklarına kulak asmadığımız için, 28 Şubat’ta da çığlıklarımıza kimse itibar etmedi. Zalim kim olursa olsun karşısında olmak, mazlum kim olursa olsun yanında olmak insan ve Müslüman olmanın bir gereğidir. Gittiğimiz yerlerde geçmişimizle ilgili çok sorulara muhatap olduk. Adeta bizi hesaba çektiler. Haklıydılar, çünkü başımıza gelmeyince insan hakları konusunda hassas olamadık. 12 Eylül’den sonra çok zulümler oldu, ama ne yazık ki bu pek fazla bizi ilgilendirmedi. Güneydoğu’da akıl almaz uygulamalar bu dönemde gerçekleşti. Bir çok haksızlıklar yapıldı. Bizler ancak 28 Şubat’ta uyandık. Geçmişimizden dolayı haklı olarak hep çifte standartlı olarak suçlanıyorduk.
Kur’ân-ı Kerim’de bir âyette ‘Artık size ne oluyor ki, haksızlığa uğramış, kadınlar, erkekler ve çocuklar için cihat etmiyorsunuz’ şeklinde bir ikaz vardır. Ne yazık ki biz bunu dikkate almadık. Ülkemizde hak isteyen önce kendisi için istiyor, bu sebeple de kavgalar meydana geliyor. Birisi kazanınca öbürü kaybediyorsa, böyle bir hak arama olmaz. Ben ne kadar güvende ve özgürsem başkası da öyle olmalıdır.
“İnsanlar haklarını aramalı. Hak savunucu olmak erdemliliktir. Bir kişiye haksızlık yapılıyorsa, herkes bunu kendisine yapılmış olarak kabul etmelidir. Haksızlıklar asgariye inerse fitne de asgariye iner. Adaletsizlik ve baskı varsa fitne de vardır. Fitne ile mücadele etmek her Müslümanın görevidir. Fitneleri azaltıp, insanların hür iradesini serbest kullanmalarını sağlamak gerekir.”
|