Turizmde tanıtım ataklarını sürdüren Mısır’ın, Turizm Bakanlığı üst düzey yetkililerinden Ahmed el Hadim, Türk yatırımcılarla görüşmek üzere İstanbul’a geldi. Türkiye’nin 1995’li yıllardan bugüne turizmde büyük sıçrama kaydettiğini dile getiren Hadim, bu konuda Türkiye’nin Mısır için başarılı bir model olduğunu ve tecrübelerinden yararlanmak istediklerini belirtti.
Hadim ile Conrad Oteli’nde görüştük. İki ülkenin de birbirine benzer yönleri var. Turizm, sermaye gibi gayet hassas bir sektör ve daima istikrarlı yerleri arıyor. Ama günümüzün dünyasında istikrarlı yer bulmak da neredeyse imkânsız. Zaman zaman Türk turizmini PKK tehdit ederken, geçmişte Mısır turizmini de bazı terör olayları tehdit etti ve zarar verdi. Özellikle de turizm Mısır’ın en hayatî alanlarından birisi. Mısır Bakan vekillerinden Hadim’e Mısır turizmini, çalışmalarını ve ziyaretinin amacını sorduk.
*Mısır turizminin bugün geldiği nokta ile ilgili bilgi verir misiniz?
Mısır turizmi kıdemli bir sektör. Mısır öteden beri tarihî ve tabiî güzellikleriyle turistleri mest etmektedir. Biz de bunu daha ileri noktalara taşımak için örgütlenme yapımızı tamamlamaya çalıştık. Bu alanda ataklar yaptık. Hem devlet, hem de özel sektör olarak örgütlenmemiz bir hayli geçmişe dayanıyor. Fakat geçmişte, turizm sektörümüz, daha ziyade yapılanmasıyla zenginlere hitap ediyordu. Biz zamanla bunu çeşitlendirdik. Geçmişte Mısır’da oteller sınırlı sayıda idi. 1981 yılından itibaren Mübarek’le birlikte turizm atılımı ve patlaması yaşandı. Mübarek, Mısır’ın turizm potansiyelini yakından görerek, bu alanı geliştirmek için bizzat ilgilendi. Özel önem verdi. Bu itibarla, modern anlamda turizm Mısır’da 1981’de Mübarek’in iş başına gelişiyle birlikte başlamıştır denebilir. 1981 yılı itibarıyla Mısır’a gelen turist sayısı 1.5 milyon civarında idi. 2006 yılında 9 milyona ulaştı, ki bu turizm potansiyelinin altıya katlanması demektir. Anlayacağınız, 25 yılda turizmi altıya katladık.
*Peki turizm geliriniz ne kadar?
Yaklaşık olarak 7.6 milyar dolarlık bir turizm gelirine sahibiz.
*Turistler arasında Arapların ve diğer ülkelerdeki Müslümanların payı ve oranı nedir?
Kimliklerine ve kıtalara göre tasnifler yapıyoruz. Arap dünyasından gelen turistlerin sayısı yaklaşık olarak 2 milyon civarında seyrediyor. Bunun dışında İslâm âleminden de Mısır’a gelenler var. Nijerya’dan Endonezya’ya kadar geniş bir yelpazede turist ağırlıyoruz. Elbette bu çerçevede Türkiye’den gelenleri de anmalıyız. Türkiye’den 43 bin kişi geldi. Orta Asya cumhuriyetlerinden de ülkemize gelen turistler var.
*Mısır turizmi içinde inanç turizminin yeri nedir?
Yüzde 5’i geçmez. Turistlerin yüzde 70’i gezip, eğlenmek ve dinlenmek için ülkemizi tercih ediyor. Özellikle de tarihî yerleri görmek ve kıyılarımızdan istifade etmek istiyorlar. Şermü’ş Şeyh gibi temiz dinlenme mekânlarımız turisti cezbediyor. Arap turistler de genellikle kıyı turizmi yerine büyük şehirlerde eğlenmeyi tercih ediyorlar. Onlardan çok az kısmı dinî saiklerle geliyorlar. Buna mukabil, Batı’dan gelen bazı Hıristiyanların böyle bir amacı var. Onlar Mısır’ın iç bölgelerindeki, eski keşişlerin yaşadıkları mekânları merak ediyor ve görmek istiyorlar. Ziyaret etmek istedikleri yerler Kahire’de, Nil kıyılarında ve Kızıldeniz kıyılarında bulunuyor. Kızıldeniz’e paralel bazı vadiler eski keşişlerin kaçma ve sığınma yerleri. Bu bağlamda, Hz. İsa ve annesi Hz. Meryem ve Marangoz Yusuf Mısır’da 6 yıl kalmışlardır veya öyle biliniyorlar.
*Nerede kaldıkları belli mi?
Kesinlikle biliniyor. Hz. İsa’nın annesiyle birlikte yaşadığı yerlere kiliseler yapılmış vaziyette.
*Netron Vadisi bunlar arasında mı?
Elbette. Netron Vadisi bunlar arasında bulunuyor. Bu vadi Batı Sahrası’nda yer alıyor. Burada, 6 kilise ve keşişhaneler var. Kutsal aile bir dönem burada kaldı. İlk Hıristiyanlar da buraya sığınmışlardı. Romalıların mezaliminden kaçmak için bu uzak ve ücra yerleri tercih etmişlerdi. Bir de üç dine ait mabedlerin ortak bir mekânda kurulması ve buluşturulması projesi vardı. Bu Sedat’ın projesiydi, ama bu projenin yeri Netron Vadisi değil de Hazreti Musa’nın Tur u Sin’ine çıktığı yer olan Rahat Vadisi’ndedir. Ama malî sebeplerden dolayı bu proje hayata geçirilememiştir. Akîm kalmıştır. Beni İsrail, Mısır’dan çıkarken burada dinlendiler ve Hazreti Musa burada vahiy almıştır. Buradan Musa Dağına tırmanmıştır. Rahat Vadisi’ndeki söz konusu proje üç dinin birlikte yaşamasını sembolize ediyordu.
*Hıristiyanların Romalılardan kaçtıkları mekânlar genelde nerede bulunuyor?
Bunlardan birisi Netron Vadisidir. Genellikle mezalimden kaçan keşişler Kızıldeniz’e paralel vadilere sığınmışlardır. Zaferana bu bölgelerden sadece birisidir. Keşişliğin kurucusu Aziz Antonyus burada yaşadı ve burada ilk keşişhaneyi kurdu.
*Mısır’a gelen turistler genelde hangi sosyal grubu temsil ediyorlar?
Hemen hemen bütün sosyal kesimlerden turist çekiyoruz. Mısır turizmi bütün seviyelere hitap ediyor. Genci, yaşlısı, orta yaşlısı ile fakiri zengini bir arada bulunuyor ve onları bir arada buluşturuyoruz.
*Turizm sektöründe yabancı yatırımcılar var mı, varsa miktarı nedir?
40 milyar dolarlık yabancı yatırım var. Turizm alanına yatırım çekiyoruz. Bu yatırımların büyük kısmı Körfez ülkelerinden geliyor. Son sıralarda petrol fiyatlarının artışıyla birlikte, Körfez ülkelerinde ticaret fazlası ve bütçe fazlası oluştu ve bunu yatırımlarla değerlendiriyorlar. Bu alanda da yatırım yapıyorlar.
*Türk yatırımcılar var mı?
Hayır yok. Bununla birlikte bu ziyaret çerçevesinde ikili işbirliği imkânını ve Mısır’a yatırımcı ve turist çekme imkânlarını araştıracağım. Karşılıklı işbirliği imkânını görüşeceğim ve yatırımcıları Mısır’a davet edeceğim. Bu alanda Türkiye’nin kayda değer büyük tecrübeleri var. Bizim modelimizdir diyebilirim. Türk ekonomisi ve turizmi gayet iyi. Mısır ise, Türk yatırımcıları açısından büyük fırsatlar bahşediyor. 2006 itibarıyla Mısır ile Türkiye arasında karşılıklı ziyaret trafiği tavan yaptı. Cumhurbaşkanı Sezer Mısır’a gitti ve başkan Mübarek yakınlarda Türkiye’ye gelecek. İş adamları da siyasîler arasındaki ilişkilerden hemen işaret alıyorlar. Türkiye büyük bir ticaret ortağımızdır.
*Türk turistleri Mısır’a çeken etken nedir?
Türkler medeniyet meselelerine düşkünler. Bu itibarla tarihî yerleri merak ediyorlar. Mısır medeniyet beşiğidir. Kadim Mısır tarihine ait firavunların mirası bunlardan birisidir. İslâmî eserlerimiz de var. Ve Osmanlı ile müşterek bir tarihimiz de ortak paydayı oluşturan hususlar arasındadır. Mısır, Osmanlı’nın en büyük vilayeti idi.
*Turistler hangi yollarla gelmeyi tercih ediyor?
Turistler yüzde 90 nisbetinde hava yolunu tercih ediyor. Hem daha çabuk, hem daha güvenli, hem daha pratik. Gemi ve kara yoluyla gelenler ise, toplam yüzde 10’luk dilimi oluşturuyorlar. Gemiyle seyahat etmek pek kârlı değil. Ancak gemi turlarıyla birlikte hareket edenler bir iki günlüğüne kıyılarımıza uğruyorlar. Gemi turları Atina, Marsilya ve İstanbul gibi limanları kapsıyor.
*Geçmişte yaşanan bazı terörist patlamaların etkileri hâlâ sürüyor mu?
Terör, turizmin baş düşmanıdır. Turistler de öncelikli olarak güvenli yer ararlar. Bununla birlikte, biz de gelişmiş bir kriz idaresi var. Şiddet veya terör hadiselerinin akabinde çabuk toparlanıyoruz. Kriz idaresini iyi bildiğimiz gibi, bu tecrübeyi başkalarıyla da paylaşıyoruz. 2006 yılında en son Zehep’de bir patlama oldu, ama tesirini üç ay içinde atlattık. Ama bugün dünyada, maalesef emniyetli bir yer kalmadı. New York, Londra, Tokyo, Madrid gibi şehirlerin tamamı şiddet ve terörden nasiplerini aldılar.
*Turizmle ilgili teşvik tedbirleriniz var mı?
Tanıtım ataklarımız sürüyor. Yazarları ve gazetecileri ülkemize davet ediyoruz. Tanıtıcı turlar düzenliyoruz. Asya, Amerika ve dünyanın genelinde yeni pazarlar arıyor ve pazar payımızı arttırmak istiyoruz.
*Turistler açısından fiyatlarınız çekici ve cazip mi?
Fiyatlarımız kesinlikle çok cazip ve bize rekabet imkânı sunuyor. Gruplar halinde gelenler için çok avantajlı. Türkiye ile mukayese ettiğimizde Türkiye’den çok ucuz. Bilhassa yaz mevsiminde Alanya veya Antalya gibi yerlere uçtuğunuzdan daha ucuza ve kelepir fiyatlara Mısır’a uçar ve konaklayabilirsiniz. İstanbul’dan Şermü’ş Şeyh’e gitmek Bodrum veya Antalya’ya gitmekten daha ucuz. Fiyatlar çok cazip olduğu gibi, mesafe de kısa. İki saatte Mısır’da olabiliyorsunuz.
*Eklemek istediğiniz bir husus var mı?
Türkiye’nin büyük bir ekonomik gücü var. Ülkenizle yüzyıllardır ilişkilerimiz var. Turizm mübadelesi için büyük bir potansiyel ve imkân var. Karşılıklı olarak bunun değerlendirilmesini istiyoruz. Ben de bunun için buradayım. Türkiye ile Mısır arasındaki turizm mübadelesi eşit düzeyde. Her yıl 5 milyon Mısırlı, turist olarak dünyayı dolaşıyor. Bunlardan 2 milyonu Avrupa’ya gidiyor, niye bir kısmı Türkiye’ye gitmesin? Türkiye’ye 20 defadır geliyorum.
*Bu ziyaretler arasında nasıl bir fark mülahaza ettiniz?
İlk gelişim 1995 yılında idi. Türkiye o günden bugüne büyük bir sıçrama kaydetti. Çiller’in de turizme büyük bir katkısı olmuştu. Son yıllarda otellerin sayısı ve hizmet kalitesi arttı. Bunlara ilaveten THY de çok gelişti. Bütün bunlar 20 milyon turist çekmesine imkân verdi. Türkiye bizim açımızdan çok başarılı bir model. Mısır olarak Türkiye tecrübesinden yararlanmak istiyoruz.
|