Eğitim-Bir-Sen’nden 28 Şubat süreci ile ilgili olarak yapılan açıklamada, Türkiye’nin bu utanç verici mirastan kurtulması, milletle kavgaya tutuşmuş olanların geride bıraktıkları tahribatı bir an önce onarmaları gerektiği belirtildi
Eğitim-Bir-Sen açıklamasında, halkın demokratik iradesine saygısız ve tahammülsüz kişilerin, bulundukları makamları da istismar ederek başlattıkları karalama kampanyalarının, bir tür psikolojik savaş usulüyle yürütülmüş, siyasî partiler kapatılmış, siyasetçiler, belediye başkanları, gazeteciler ve işadamları başta olmak üzere binlerce insanın görevinden uzaklaştırıldığı belirtildi. Başbakanlık Takip Kurulu ve Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarından hazırlanan rapora göre 1997’de 2 bin 956 kişinin, 1998’de ise 4 bin 420 kişi ‘irticai faaliyetlere katıldıkları” gerekçesiyle gözaltına alındıkları bilgisine yer verilen açıklamada, şöyle denildi:”Bu dönemde fişlemeler ve keyfi tutuklamalar artmış, üniversitelerde ve çalışma hayatında başörtülü kadınlara yönelik eşi görülmemiş bir ayrımcılık yapılmış, eğitim ve çalışma hakları hukuksuz ve kanunsuz olarak ellerinden alınmıştır. Binlerce bayan kamu personeli ya işinden atılmış, yahut istifaya zorlanmıştır. Öyle ki iş dünyası, bakkal, kasap, köfteci gibi küçük esnafa varıncaya kadar fişlenmiş, ‘yeşil sermaye’ diye yaftalar icad edilerek en hafifinden haksız rekabet suçu işlenmiştir.”
Milletin ve kurumların demokrasiye olan bağlılıkları sayesinde o dönemin aktörlerinin birer birer sahneden çekildiği vurgulanan açıklamada, “Anlaşılmıştır ki o dillerine pelesenk ettikleri ‘irtica tehdidi’, gerçekte işgal ettikleri makamlardan halk tarafından kovulmaları ve çaldıkları millet malının millete iade edilmesi anlamına gelmektedir. Bugün ülkemizde yaşanmakta olan hemen tüm hukuk dışı uygulamalar, başörtüsü sebebiyle kadınlara yapılan ayrımcılık başta olmak üzere, katsayı engeli yüzünden meslekî ve dinî eğitimin çökmüş olması, üniversitelerin kullanılabilir bilimsel bilgi üretemez hale gelmesi, artmış olan çeteleşme ve şiddet eğilimleri gibi tüm sıkıntılar, esasen 28 Şubat süreci dediğimiz talihsiz dönemin ürünüdür. Türkiye bu utanç verici mirastan kurtulmalı, milletle kavgaya tutuşmuş olanların geride bıraktıkları tahribatı bir an önce onarmalıdır” denildi.
|