MAZLUMDER Diyarbakır Şube Başkanı Av. Nesip Yıldırım, yaptığı açıklamada İsrail’in Filistin’de insanlık suçu işlediğini söyledi. Yıldırım şöyle dedi: “İsrail, uluslararası hukuka göre, Filistinlilere karşı soykırım ve insanlığa karşı suçlar işlemektedir. İsrail’in suç dosyası iyice kabarık haldedir. İnsanları kasten öldürmek, bir planın icrası suretiyle millî, etnik, ırkî veya dinî bir grubun tamamen veya kısmen yok edilmesi ‘soykırım’ suçunu oluşturur.”
Av. Nesip Yıldırım, yaptığı açıklamada, İsrail’in, uluslararası hukuka göre, Filistinlilere karşı, soykırım ve insanlığa karşı suçlar işlediğini belirterek, şunları kaydetti:
“İşgal ve en son yaptığı zulümlerle, İsrail’in suç dosyası oldukça kabarık haldedir. İsrail, yaklaşık 60 yıl önce haksız bir şekilde işgal ettiği ve işgalden itibaren sürekli yaptığı katliam ve hukuksuzlukların ‘soykırım’ ve ‘insanlığa karşı işlenen suçları’ oluşturduğu açıktır. Zamanaşımına tabi olmadan suça katılanların müebbet ağır hapisle cezalandırılmasını gerektiren bu ağır suçlarlara katılan İsrailliler bağımsız ve tarafsız bir Uluslararası Ceza Mahkemesinde cezalandırılmalıdır. Başta ABD olmak üzere, İsrail’in yaptığı işgal ve işlediği bu ağır suçlara ortaklık eden devlet ve aktörlerinde bir gün mutlaka bu mahkemelerde cezalandırılması gerekmektedir.”
Yıldırım, İsrail ordusu’nun, Gazze’yi karadan, havadan ve denizden bombalamayı sürdürdüğünü ifade ederek, şehirde elektrik ve yakıt akışının durduğunu, binlerce insanın yerlerinden göç ettiğini belirtti. Yıldırım, Filistinli seçilmiş bakan ve milletvekillerinin tutuklanmaları, Başbakanlarına ait ofisin bombalanması ve bölgede son derece yetersiz olan altyapının tahrip edilmesi, haksız işgal, gözaltı ve ölümlerin meşru Filistin devletine ve seçilmiş hükümetine karşı haksız fiil ve katmerli zülüm olduğunu vurguladı. Yıldırım şöyle devam etti:
“Mazlum sivil Filistin halkının yanındayız. Kardeşlerimize yapılan haksızlığı ve zulmü, kendimize ve insanlığa karşı yapılmış sayıyoruz. Filistin halkının, ülkelerini işgal eden siyonistlere karşı meşru müdafaa hakkı ve uluslararası hukuktaki tanımıyla ‘direnme hakkı’ mevcuttur. Bunun kullanılması da en tabi haklarıdır. Ancak bu yapılırken zulme dönüşmemeli, kadın, çocuk ve mağdur sivillerin hakları da ihlal edilmemeli ve haktan da uzaklaşılmamalıdır. İsrail’i uluslararası hukuka göre ihlal ettiği soykırım ve insanlığa karşı suçlarına rağmen korumaları, İsrail’e Güvenlik konseyi aracılığıyla yaptırım uygulamayan, kasten göz yuman Birleşmiş Milletler’in çifte standartlı davrandığını, farklı devletler hakkında ise şahin kesildiğini görmekteyiz. Varlık sebebi gereği Birleşmiş Milletler’in İsrail’i korumadan, hak ettiği yaptırımları uygulamasını da beklemekteyiz..
Bir devletin meşruiyeti, insanların haklarına riayet etmesi ve ihlal yapmaması ile ölçülebilir. İsrail devleti, terörist örgüt olarak suçladığı örgütlerin yöntemlerinin daha ağır hallerini uygulamaktan kaçınmamaktadır.
|