Milli Birlik Komitesi (MBK) üyesi Sıtkı Ulay anlatmıştı.
1961’in ekim ayı...
27 Mayıs yönetimi işbaşındaydı.
Seçimleri, devrilen DP’nin devamı sayılan partiler kazanmıştı.
Asker yeniden müdahale eğilimindeydi. Devreye İsmet Paşa girdi. Askerleri belli koşullarla siyasete karışmamaya ikna etti. Koşullardan biri, 27 Mayıs lideri Gürsel’in Köşk’e çıkmasıydı.
İşte o kritik günlerde bir isim adaylıkta ısrar etti:
Prof. Ali Fuat Başgil...
Başgil, eski DP’lilerin sevgi gösterileri arasında adaylığını açıklamaya Ankara’ya geldi. Başbakanlığa çağrıldı. Orada kendisini iki MBK üyesi bekliyordu.
Sıtkı Ulay, lafı çevirmeden kendisine şöyle dedi:
“Hoca, bil ki sen cumhurbaşkanı olursan ne top atılır, ne tören yapılır. Senin cibin hazır. Koyacaklar seni bir cibe... Yukarıda bir yere götürecekler. Orada akıbetin meçhul. Belki Etlik’te mezarını bile hazırlamışlardır.”
Hoca, o gün adaylıktan vazgeçip Ankara’yı terk etti.
Milliyet, 20.6.2006
|