Tunca Nehri’nin taşması sonucu su altında kalan yaklaşık 600 yıllık geçmişi bulunan Gazi Mihal Bey Camii ibadete kapalı.
Kaynağını Bulgaristan’dan alan Arda, Meriç ve Tunca nehirleri Edirne merkeze yakın Kirişhane mevkiinde birleşiyor. Bölgenin hayat kaynağı niteliğindeki nehirler aşırı yağış sonrasında Sonbahar, Kış ve İlkbahar dönemlerinde taşıyor.
Hemen hemen her yıl yaşanan taşkınlar bu sene tam üç kez yaşandı. Taşkının ardından nehir yatağına yakın bölgeler sular altında kalıyor. Yaşanan taşkınlarla birlikte özellikle Tunca Nehri civarında bulunan asırlık yapılar nehir suyuna teslim oluyor.
Son yaşanan taşkında çok sayıda tarihi köprü sulara gömüldü. Tarihi köprülerle birlikte nehir yatağına yakın asırlık camiler de sudan etkilendi. Evliya Kasım Paşa Süleyman Paşa Camii ile Tunca’nın karşı kıyısında yer alan ve ibadete açık Gazi Mihal Bey Camii taşkından nasibini alan camiler. Tunca Nehri üzerinde bulunan Gazi Mihal köprüsü yanındaki 593 yıllık Gazi Mihal Bey Camii son taşkınla birlikte suya gömüldü.
Suyun yükselişe geçtiği sırada din görevlileri camideki eşyaları yüksek kısımlara taşıyarak koruma altına aldı. Girişlerin yapılamaması nedeniyle camide yaklaşık günlerdir ibadet yapılamıyor.
Edirne Müftüsü Emrullah Üzüm, Gazimihal Camii’nde 10 günden bu yana ibadet yapılamadığını söyledi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile DSİ Bölge Müdürlüğü’nün bu konuda çalışma yaptığını dile getiren Üzüm, kendileri için caminin açık olmasının önemli olduğunu kaydetti. Caminin her selden etkilendiğini ifade eden Üzüm, "Bu güzel camiye namaza gelmek büyük bir zevktir. Nehirlerin ortasında güzel bir camidir. Bu sorunun kısa sürede çözüleceğini düşünüyorum." dedi. Suyun caminin içerisine de girdiğini açıklayan Üzüm, "Halılarımızı kaldırıyoruz. Ama şimdi teknik imkânlar gelişti. Zannediyorum kısa zamanda sorun çözülür." diye konuştu.
Bölgede yaşayan Ertan Karakuş isimli vatandaş ise her taşkından sonra suyun kaynama yaparak camiye girdiğini belirtti.
GAZİMİHAL CAMİİ
Tunca Nehri kıyısında bulunan 593 yıllık Gazi Mihal Bey Camii, II. Murat döneminde Gazi Mihal Bey tarafından inşa edildi. Erken Osmanlı dönemi mimari özelliğini taşıyan cami, tek kubbeli ve tek minareli. Caminin minaresi soğan boğumlu taş külahlı özellikte. Yan mekanlı planda kesme taş ve tuğla ile inşa edilen camide beş bölümlü bir son cemaat yeri bulunuyor. Alçı mihrabındaki yıldızlar ve geometrik bölmelerden oluşan süslemeler mevcut.