"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nefis ve yedi türlü hali

Süleyman KÖSMENE
26 Eylül 2024, Perşembe
Özgür Bey: “Nefsin çeşitleri var mıdır? Enaniyet ile nefis arasında ne fark vardır? Nefsin iyiliği tavsiye etmesi söz konusu olabilir mi?”

Nefsin Çeşitleri

Kur’ân’da nefis bazen aşırı ve ilkel istek sahibi mânâsında “emmâre”1; bazen kendisini yargılayan, kınayan ve günahlardan içi darlaşan bir öz varlık olarak “levvâme”2; bazen hayvânî ve şehvânî isteklerin hükmünden kurtulup ubûdiyet makâmında İlâhî nûrla tatmin olduğu anlamında “mutmainne”3 sıfatlarıyla, yani makamlarıyla anılır. 

Kur’ân ayrıca nefislerin bazen ilham aldıklarını4; bazen kemâlâtta felâha erdiklerini ve kurtulduklarını5; bazen Rabb-i Rahîm’den râzı olduklarını, Rabb-i Rahîm’in de kendilerinden râzı bulunduğunu6 kaydeder. 

Ve Cenab-ı Hak râzı olduğu nefislere, “Has kullarım arasına gir! Cennetime gir!”7 buyurur. Diğer yandan nefisleri uyarır: “Onlar ki, küçük günahlar dışında büyük günahlardan ve fuhşiyâttan sakınırlar. Şüphesiz Rabb’in geniş mağfiret Sahibidir. Rabb’in sizi topraktan yarattığı sırada ve sizler annelerinizin karınlarında ceninler iken sizin hallerinizi en iyi bilendir. Öyleyse nefislerinizi temize çıkarmayın! Sakınanı en iyi O bilir.”8 buyurur. 

Nefiste Yedi Mertebe

İslâm Büyükleri Kur’ân’ın nefis hakkında verdiği bu bilgilere dayanarak nefis için yedi mertebe keşfetmişlerdir. 

Bunlar kısaca şöyledir: 1-Nefs-i Emmâre (kötülükleri emredici) , 2-Nefs-i Levvâme (kendisini kınayan) , 3-Nefs-i Mülhime (ilhama mazhar olan) , 4-Nefs-i Mutmeinne (itminana ermiş, olgunlaşmış),  5-Nefs-i Râziye (rızâ makâmına ermiş), 6-Nefs-i Marziye (kendisinden râzı olunan) , 7-Nefs-i Kâmile (kemâle ermiş nefis). 

Nefsin bu sıfatlarını bir merdivenin basamakları kabul ettiğimizde, nefisler için yükseliş ve iniş, ölüme kadar her zaman mümkündür. Îman, ibâdet ve taat yükselişine; isyan, tuğyan ve günahlar inişine neden olur.  

Nefs-i emmârenin, levvâme, mutmainne veya daha yüksek makamlara yükselişi halinde, silahlarını ve cihâzâtını asâba devrettiğini beyan eden Bedîüzzaman Hazretleri, asâb ve damarların o vazîfeyi, yani “emmâre” vazifesini ömrün sonuna kadar gördüğünü, dolayısıyla nefs-i emmâre çoktan ölmüş olsa bile eserlerinin damarlarda yaşadığını; bundan dolayı çok büyük asfiyânın ve evliyânın nefisleri “mutmainne” makâmında oldukları halde, nefs-i emmâreden şikâyet ettiklerini kaydeder.9    

Gerçekte “acz” içinde yuvarlanan nefis, kendisini üstün görür, kendisiyle gururlanır, kendisini beğenir. Oysa kulluk makâmı, Allah’ın azameti ve büyüklüğü karşısında, kendi acziyetini idrak etmeyi gerektirmektedir.

İyilİkleri Ne Zaman ister?

Nefsin tezkiyesi ve terbiyesi, nefsi tezkiye etmemektir, yani nefsi günahlardan berî görmemektir. Yani nefsi temize çıkarmamaktır. Nefsin günahlardan arınması ve temizlenmesi için bu şarttır. Çünkü, “acz” içinde olduğunu idrâk eden nefis, gururlanmaz, kendisini büyük görmez; “ubûdiyet” yoluna girer.  Ubûdiyet yolu ise onu, mahbûbiyete, yani Allah sevgisine mazhar olma makâmına yükseltir.  

Nefis ölümü başkasına verir, fenâyı, zevâli ve yokluğu, kendi üzerine almaz. Külfet, hizmet ve ibadeti sevmez, Allah’ın emirlerine muhatap olmak istemez 

Fakat ücret almaya ve lezzetlerden istifâde etmeye gelince öne atılır. İşte, nefsin emmâre makamı budur. Nefsin bu vahim hâline, “Allah’ı unutup da, Allah’ın da nefislerini kendilerine unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkmış kimselerdir.”10 ayeti işaret eder.  

Enaniyet nefis ana direğine bağlı bir halkadır, yani nefsin duygularından birisidir, yani benlik duygusudur. Bu duygu nefsin diğer duyguları gibi terbiye edilmezse nefsi günaha iter, terbiye edildiği zaman ise nefsi Allah’ı tanıyan ve Allah’a itaat eden bir kul haline getirir. Terbiye görmüş ve mütmain olmuş bir nefis iyilikleri ister. 

Dipnotlar:

1 Yûsuf Sûresi: 53;Şems Sûresi:10, 2 Kıyâme Sûresi: 2;Tevbe Sûresi: 118, 3 Fecr Sûresi: 27, 4 Şems Sûresi: 8, 5 Şems Sûresi: 9, 6 Fecr Sûresi: 28, 7 Fecr Sûresi: 29,30, 8 Necm Sûresi: 32 9 Mektûbât, s. 316, 10 Haşir Sûresi: 19

Okunma Sayısı: 2796
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı