DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, deprem bölgesindeki izlenimleri Yeni Asya’ya değerlendirdi
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, deprem bölgesindeki izlenimleri Yeni Asya’ya değerlendirdi. Özellikle ilk 48 saat içerisinde “tek kişilik ucûbe sistem”de devlet kurumlarının içinin boşaltılması sebebiyle anında müdahale edilemediğini, koordinasyonun olmadığını, işbirliği mekânizmalarının çalıştırılmadığını, sıhhiye ve âfet kurtarma âcil tertibatı olan askerî birliklerin yeterince erkenden sahaya inemediğini ve AFAD’ın elindeki bir kısım imkânların ‘sistem’ gereği yukarıdan “talimat” almadıkları için âfet bölgelerine zamanında ulaşamadığını nazara veren İdris Şahin, başarısızlığın üstünün örtülmesi için büyük bir karartmanın yapıldığına dikkat çekti. “İlk günlerde bunu ifade edemedik ama bugün açıklıkla söyleyebiliriz ki enkazın altında aslında bakarsanız bu hükümet ve bu ‘sistem’ kaldı. İktidarın ortakları Sayın Erdoğan ile depremin on beşinci gününde ancak memleketi Osmaniye’ye giden Bahçeli kaldı” diye konuştu.
Utanç vesikası
Yetki karmaşasının olduğunu, halbuki âfet anında, acılı günlerde birlik ve beraberlik içinde yek vücut hareket etmek gerektiğini ifade eden İdris Şahin, “Hâlen çadır ve içme suyu ile barınma meselesini halledemeyen iktidarın, 21. yılının sonunda yüzlerce vatandaşın enkazın altında kaldığı sırada vatandaşlardan bir yıllık daha yetki istiyorsa bu bir utanç bir vesikasıdır” tepkisini gösterdi. “İktidar hâlâ ders almış değil. Bakın 2019’da Pazarcık’ta bu bölgeyle alakalı tatbikat yapmışlar, nelerin olabileceğini önörmüşler ama önlemini almamışlar” diye yakınan Şahin, “Sayın Erdoğan, bir tek kendisini muhatap alan sistemi kendisi getirdi. Şimdi vatandaşların “nerede Kızılay, nerede bu devlet!” çığlığından asla gocunmaması lazım. Çünkü hâlâ bu ülkeyi yöneteceğim diyen kendisi. Vatandaşların her türlü şikâyet ve serzenişine olgunlukla karşılık vermeli” ikazını yaptı.
Etkin bir denetim yapılmalı
İdris Şahin felâkete karşı çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Yaşanabilir güvenli şehirler oluşturmak için, artık kesinlikle bölgesel ve deprem kuşağının tamamında doğru ve yerinde bir plânlama yapılmalı. Bunu ehliyetli mühendis ve ustalardan, ehil insanlardan oluşmuş nitelikli iş gücü gerçekleştirmeli. Güvenli yapı malzemeleri kullanılmalı ve en önemlisi etkin bir denetimin olmalı. Zira ne kadar iyi olursanız olun, eğer denetime tabi değilseniz orada keyfilikler oluşur. Bilinçli ve duyarlı bir yönetim anlayışıyla, iyi bir eğitim, iyi bir yönetimle ancak çözüm bulunur. Yoksa enkazın altından çıkılamaz. Bunca geçmişle, tecrübelerle süreci yeniden planlayıp programlayıp yaşanabilir şehirler kurmak gibi bir yükümlülüğümüz var.”
ANKARA - MUHAMMET ÖRTLEK